"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3482 E., 2022/207 K.
Adı: ... vekili Avukat ...
İHBAR OLUNAN : ... İnş. Taah. ve Tic. A.Ş.
DAVA TARİHİ : 16.07.2019
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/103 E., 2020/51 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı ... Belediyesine iş yapan dava dışı ... İnşaat Taah. ve Tic. A.Ş.'nin davalıdan olan alacaklarından 1.300.000,00 TL'lik kısmını Bursa 18.Noterliği 20.12.2012 tarih ve 30579 yevmiye nolu alacağın devri temlik sözleşmesi ile temlik aldığını, davalı ... Başkanlığının 27/12/2012 tarih ve 202586 sayılı yazısı ile temlik sözleşmesine istinaden 1.000.000,00 TL'nin davacıya ödeneceğine dair bildirimde bulunduğunu ve 02/09/2015 tarihinde 64.451,17 TL ödeme yapıldığını, bakiye kısmın ödenmediğini, çekilen ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, 935.548.83 TL'nin sehven ... A.Ş.'ye ödendiğinin ortaya çıktığını, yapılan arabuluculuk görüşmesinin sonuç vermediğini ileri sürerek 935.548,83 TL'nin alacağın Belediye Başkanlığı tarafından kabul edildiği 27/12/2012 tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu temlikin kabulünün davalı ... tarafından şarta bağlandığını, 27/02/2012 tarihli 202586 sayılı yazıda da görüleceği üzere; ... İnş. Taah. ve Tic. A.Ş.'nin Belediye nezdinde doğmuş ve doğacak her türlü hak ve alacağından davacı şirkete 1.000,000,00 TL'nin ödeneceği ancak öncelikle ... A.Ş.'ye 29/08/2012 tarih ve 21318 nolu devirden kalan 148.590,39 TL bedelli borcun ödeneceği, sonra temlik eden firmaya (... A.Ş.'ye) ait SGK ve vergi borcu doğduğunda öncelikle SGK ve vergi borçlarının ödeneceği, kalan miktarın temlik alana (... A.Ş.'ye) ödeneceği belirtildiğini, Belediye kayıtlarında yapılan incelemede ... A.Ş.'ye olan 148.590.39 TL'lik ... A.Ş.'nin borcunun, 31/08/2015 tarihinde Belediye tarafından ödendiğini, ayrıca temlik edene ait vergi ve SGK borçlarının da kendileri tarafından ödendiğini, ihale alıcısı-temlik eden tarafından yapılmayan bu ödemelerin kendileri tarafından ödendiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, eser sözleşmeleri için kabul edilen 5 senenin dolduğunu, temlik sözleşmesinin 20.12.2012, temlikin şarta bağlı olduğunun kabulünün ise 27.12.2012 olduğunu, ihtarnamenin 07/03/2019 tarihinde gönderildiğini, sürenin dolduğunu, faizin türü ve başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, kamu kurumlarının hiçbir işleminin ticari iş sayılmayacağını, temlik tarihinden itibaren faiz işletilmesinin de hatalı olduğunu, davanın dava dışı ...’a ihbar edilmesini talep ettiklerini, zira bu şirketin temlik bedelini davacıya ödediğini öğrendiklerini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... Belediyesine iş yapan dava dışı ... İnşaat Taah. ve Tic. A.Ş.'nin davalıdan olan alacaklarının 1.300.000,00 TL'lik kısmını davacıya temlik ettiği, davalı ... Başkanlığının 27/12/2012 tarih ve 202586 sayılı yazısı ile temlik sözleşmesine istinaden 1.000.000,00 TL'nin davacıya ödeneceğine dair bildirimde bulunduğu ve 02/09/2015 tarihinde 64.451,17 TL ödeme yaptığı, bakiye kısmın ödenmediği, davacı şirket tarafından çekilen ihtara rağmen ödeme yapılmadığı iddiasıyla davanın açıldığı, davalı kurum tarafından dava dışı şirkete gönderilen 14/05/2019 tarih ve ...E 83815 sayılı yazı içeriğinden, temlike konu bedelin davacıya ödenmesi gerekirken sehven dava dışı ihbar olunan şirkete ödenerek borcun kapatıldığı, davacı şirketin alacağı olan 1.000.000,00 TL'nin ödenmesi amacıyla 02/09/2015 tarihinde sehven ödenen 1.000.000,00 TL'nin davalı kuruma iadesinin istendiği, davalı kurum tarafından alacağın kabul ve taahhüt edilmiş olduğu, borcun miktarına ilişkin herhangi bir itirazın davadan önce davacı ve dava dışı şirkete karşı ileri sürülmediği, kaldı ki temlik edilen bedelin 1.300.000,00 TL olduğu, ihale mevzuatı gereğince talep haklarının saklı olduğu belirtilerek davanın kabulü ile 935.548,83 TL'nin 27.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğini, dava dışı şirketin Fibabank'a olan 148.590,39 TL borcunun 31/8/2015 tarihinde ödenerek buna ilişkin belgenin dosyaya sunulduğunu, bu belgenin ve dava dışı şirketin SGK ve vergi borçlarının ödendiğinin dikkate alınmadığını, dava konusu temliğin şarta bağlandığını, davalı tarafından yapılan bu ödemelerin temlikte belirtilen bedeli engelleyecek nitelikte olduğunu, ... şirketi tarafından yapılmayan bu ödemelerin davalı tarafından yapıldığı ve bu ödemeler nedeniyle şirketin davalıdan olan alacağını azalttığı ya da sona erdirdiği için temlik edilenin taleplerini de doğrudan etkileyecek nitelikte olduğunu, ... şirketi tarafından davacıya 2013-2018 yılları arasında yapılan ödemelere ilişkin belgelerin şirket tarafından belediyeye gönderilmesi üzerine bu belgelerin bilirkişi incelemesine dayanak olmak üzere dosyaya sunulduğunu, ticari defter ve banka kayıtlarının ayrı ayrı incelemeye tabi tutulmasının istenilmesine rağmen mahkemece bu taleplerinin kabul edilmediğini, davacının temlik tarihinden ve sonra doğan alacakları ile ... şirketi tarafından davacıya doğrudan yapılan ödemelerin tespit edilip ... tarafından doğrudan yapılan ödeme olması halinde bu ödememin öncelikle temlik tarihinden önce doğmuş borca mahsup edilmesi gerektiğini, temlik sözleşmesinden sonra doğan alacak ilişkisinin temlikin ve davanın konusu olamayacağını, ... şirketinin 18/6/2019 tarihli yazısında davacıya yapılan ödeme miktarının belirtilerek şirketin ... şirketinin belediyeden alacağının kalmadığını bildirdiğini, ... şirketinin bu yazıya göre davacıya farklı zamanlarda toplam 7.098.019,21 TL ödeme yaptığını, davacının hukuka aykırı faiz taleplerinin kabul edildiğini, temlik tarihinden itibaren faiz verilemeyeceğini, alacağın şarta bağlandığını, zamanaşımı defilerinin dikkate alınmadığını, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dışı ... İnşaat Taah. ve Tic. A.Ş. ile davalı ... arasında stadyum inşaatına ilişkin eser sözleşmesi kurulduğu, yüklenici şirketin 20/12/2012 tarihli alacağın devri sözleşmesi ile davalıdan stadyum inşaatı yapım işinden dolayı tahakkuk etmiş ve edecek hakedişlerinin 1.300.000,00 TL’yi davacı şirketin yaptığı işlere karşılık olarak davacıya temlik ettiği, davalının 27/12/2012 tarihli yazı ile temlik edilen alacağın ancak 1.000.000,00 TL kısmının ödeneceğini davacıya bildirdiği, davalı belediyenin Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Muhasebe ve Finansman Şube Müdürlüğünün dava dışı yüklenici şirkete hitaben düzenlediği 14/5/2019 tarih ve 83815 sayılı yazı ile alacağın 1.000.000,00 TL'nin davacı ... şirketine ödeneceğinin taahhüt edilmesine rağmen alacağın temlikine konu tutarın 2/9/2015 tarihinde 1.219.804,86 TL olarak sehven yüklenici şirkete ödenerek borcun kapatıldığını, davacı ...’ın yükleniciden alacağı olan 935.548,83 TL'nin temlik sözleşmesine istinaden kendilerine ödenmesini temin bakımından sehven ödenen 935.548,83 TL'nin belediyeye iade edilmesi gerektiğinin bildirildiği, davalının davacıya 64.451,17 TL ödeme yaptığı, taahhüt edilen temlike konu bakiye tutarın ödenmediği, davacının davalıya gönderdiği Bursa 10.Noterliği’nin 7/3/2019 tarih ve 9639 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile temlik sözleşmesine göre ödeme yapılması kabul edilen 1.000.000,00 TL'nin beş işgünü içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalıya 11/3/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı belediyenin Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Muhasebe ve Finansman Şube Müdürlüğü’nün 15/3/2019 tarih ve 45923 sayılı yazısı ile ...’ın 15/3/2019 tarihi itibariyle stadyum inşaatı yapım işi nedeniyle idareden alacağının bulunmadığının, söz konusu işle ilgili borcun 2/9/2015 tarihinde kapatıldığının, yazı tarihine kadar herhangi bir ödeme talebi gelmediğinin davacıya bildirildiği, davalının, dava dışı şirketin Fibabank’a olan 148.590,39 TL borcunun 31/8/2015 tarihinde ödenerek buna ilişkin belgenin dosyaya sunulduğunu, bu belgenin ve dava dışı şirketin SGK ve vergi borçlarının ödendiğinin dikkate alınmadığını, temlikin şarta bağlandığını ileri sürmüş ise de, davalı kurumun Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Muhasebe ve Finansman Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve davalı tarafından da itiraz edilmeyen 14/5/2019 tarihli yazı içeriği dikkate alındığında davalının itirazının yerinde olmadığını, dava dışı ... şirketi tarafından davacıya 2013-2018 yılları arasında yapılan ödemelere ilişkin belgelerin şirket tarafından belediyeye gönderilmesi üzerine bu belgelerin bilirkişi incelemesine dayanak olmak üzere dosyaya sunulduğunu, ticari defter ve banka kayıtlarının ayrı ayrı incelemeye tabi tutulmasının istenilmesine rağmen mahkemece bu taleplerinin kabul edilmediğini istinaf sebebi yapmış ise de, ihbar olunan yüklenici şirketin istinaf dilekçesine karşı verdiği beyan dilekçesinde davacıya yapılan ödemelerin farklı sözleşme ve farklı iş için yapıldığını belirtmesi, davalı kurum kayıtlarında bulunan 14/5/2019 tarih ve 83815 sayılı yazı içeriği de gözetildiğinde somut uyuşmazlıkta bilirkişi incelemesi gerekmediğinden mahkemece yapılan işlemde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının temlik nedeniyle alacaklı olduğu tutarın davacıya ödenmeyeceğinin 15/3/2019 tarihli yazı ile davacıya bildirilmesi nedeniyle dava tarihi de dikkate alındığında davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, davalının diğer istinaf sebepleri yerinde değil ise de mahkemece faiz başlangıcı olarak davalının temlike ilişkin alacağı kabul ettiği 27/12/2020 tarihinin esas alınmasının hatalı olduğu, davalı davacının ihtarı ile temerrüde düştüğü için ihtarın tebliğ tarihine davalıya tanınan 5 günlük süre de eklenildiğinde davalının temerrüt başlangıcının 16/3/2019 tarihi olduğu anlaşıldığından davalının istinaf talebi bu yönden yerinde görüldüğü belirtilerek başvurunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 935.548,83 TL'nin 16/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle;
1.Davalı ...'nın temlik konusu miktarın müvekkili şirkete ödeneceğinin kabulüne ilişkin 27.12.2012 tarihli yazısına istinaden faiz başlangıcının da 27.12.2012 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, söz konusu miktarın yersiz olarak dava dışı ... A.Ş.'ne 02.09.2015 tarihinde ödendiğinin dikkate alınması halinde dahi, -kabul etmemekle birlikte- faiz başlangıcının en azından 02.09.2015 tarihi olması gerektiğini, açıklanan nedenle hükmün düzelterek onanmasını talep etmişlerdir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;
1.Bilirkişi incelemesi yapılmadan verilecek kararın eksik inceleme oluşturacağı yönündeki itirazlarının reddinin haksız olduğunu, bölge adliye mahkemesince gerekçesinde davacıya yapılan ödemelerin farklı sözleşme ve farklı iş için yapıldığı belirtilmiş ise de cevaba cevap dilekçesinde dosyaya sundukları dava dışı şirketin 18/06/2019 tarihli yazısında; “ ... A.Ş.'ye toplamda 7.098.019,21 TL ödeme yapıldığı” ve “temlik konusu Bursa Büyükşehir Belediyesi Stadyum İnşaatı işinin 09/07/2015 tarihinde Kesin Kabulünün yapılması neticesinde, firmanın bu işten dolayı Belediyeden herhangi bir alacağı kalmadığı” cevabı verildiğini, ... A.Ş.'nin, davacı ... A.Ş.'ye 2013, 2014, 2015, 2017 ve 2018 yıllarında yaptığı ödemeleri gösteren ödeme dekontlarının da dosyaya sunulduğunu, bu ödemelerin tarih ve bedellerinin incelenmesi ile temlik tarihi 20/12/2012’den önce davacıya yapılan ödemelerden bu tarihten önce doğan alacaklardan mahsup edileceğini, bilirkişi incelemesi yapılmasının zorunlu olduğunu,
2.İstinaf mahkemesi tarafından ticari faiz konusundaki itirazlarına dair herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, bunun yanı sıra iş bu davanın önce ticaret mahkemesinde açılmış ise de görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine asliye hukuk mahkemesince görüldüğünü,
3.Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığının 27/02/2012 tarihli 202586 sayılı yazıda görüleceği üzere ... A.Ş.'nin, ... A.Ş.'ye olan 148.590.39 TL'lik borcunun, 31/08/2015 tarihinde Belediye tarafından ödendiğini ve bu ödemeye ilişkin belgenin dosyaya sunulduğunu, davacı tarafça da hiçbir itiraza uğramayan bu ödeme belgesinin değerlendirilmediğini, ... A.Ş.'ye ait vergi ve SGK borçlarının da ödemesi yapıldığı halde bu itirazlarının da değerlendirilmediğini,
4.İstinaf ilamında zamanaşımı def'ine yönelik itirazlarının da herhangi bir gerekçe göstermeden reddedildiğini, temlik konusu alacağın eser sözleşmesinden kaynaklanan bir hak edişe ilişkin olduğunu, 5 yıllık sürenin dolduğunu, açıklanan nedenlerle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesine dayalı temlik sözleşmesinden doğan alacağın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369, 370 ve 371. maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava dışı ... İnşaat Taah. ve Tic. A.Ş. ile davalı ... arasında stadyum inşaatına ilişkin eser sözleşmesi kurulduğu, yüklenici şirketin 20/12/2012 tarihli alacağın devri sözleşmesi ile davalıdan stadyum inşaatı yapım işinden dolayı tahakkuk etmiş ve edecek hakedişlerinin 1.300.000,00 TL’yi davacı şirketin yaptığı işlere karşılık olarak davacıya temlik ettiği, davalı ... Başkanlığının 27/12/2012 tarih ve 202586 sayılı yazısı ile temlik sözleşmesine istinaden 1.000.000,00 TL'nin davacıya ödeneceğine dair bildirimde bulunduğu ve 02/09/2015 tarihinde 64.451,17 TL ödeme yaptığı, bakiye kısmının ödenmediği görülmektedir. Davalı kurum tarafından dava dışı şirkete gönderilen 14/05/2019 tarihli yazı içeriğinden, temlike konu bedelin davacıya ödenmesi gerekirken sehven dava dışı ihbar olunan şirkete ödenerek borcun kapatıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının temlik sözleşmesinden doğan alacağının tazminine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.Davacının davalıya keşide ettiği Bursa 10. Noterliğinin 07/03/2019 tarih ve 9639 yevmiye sayılı ihtarnamede temlikname uyarınca belediye başkanlığınca ödenmesi kabul edilen 1.000.000,00 TL'nin, ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 5 gün içerisinde ödenmesi istenmiştir. İhtarname davalıya 11/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda davacı tarafından davalıya bu ihtarname ile beş işgünü atıfet mehli tanındığı anlaşılmakla bölge adliye mahkemesince 935.548,83 TL alacağın 16/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgililere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.