Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2791 E. 2023/3080 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, sözleşmenin feshi, gecikme tazminatı ve uğranılan zararlar karşılığı maddi tazminat istemleri.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak verdiği, davalı arsa sahiplerine ait tapu kaydının iptali ile asli müdahil olan daire alıcısı adına tesciline ve eksik işler bedeli ile gecikme tazminatının arsa sahiplerine ödenmesine, yapı denetim bedelinin ise daire alıcısına iadesine karar veren hükmünün, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/173 E., 2021/74 K.

ASIL DOSYA:

DAVA TARİHİ : 10.01.2013

HÜKÜM/KARAR : ... yönünden kabulüne, ... ve ... yönünden kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın asli müdahil ... yönünden kabulüne, asıl davada davalılar ... ve ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

ASIL DAVA

I. DAVA

Asıl davada davacı yüklenici vekili,müvekkili ile davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında düzenlenen vekaletnamenin davalı karşı davalı tarafça inşaatın bitirilip binanın teslim zamanından önce geri alındığını ve müvekkilinin üçüncü kişilerle giriştikleri ticari edimlerini (...'a satılan daire) imkansızlaştırdıklarını, bununla birlikte tasarruf yetkisinin kısıtlaması nedeni ile tamamlayamadığını ileri sürerek, sözleşmeye konu taşınmazın 3.kat 8 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına cebren tesciline bu uygun görülmediği takdirde 22.02.2012 tarihli iptal edilen vekaletnameden dolayı doğan zararının tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Asıl davada davalılar vekili; sözleşmenin düzenlenme tarihi ile inşaat ruhsatı alma tarihi arasında 13 ay gibi bir süre geçtiğini, bu hususun müvekkillerini zarara uğrattığını, yüklenicinin inşaata ruhsat almadan başladığını ve inşaatın kaçak duruma düştüğünü, dairelerin geç tesliminden kaynaklı olarak zarara uğradıklarını, inşaata ilişkin yapı denetim borcunun ve sgk prim borçlarının müvekkilleri üzerine kaldığını, davanın reddini savunmuştur.

ASLİ MÜDAHALE

Asli Müdahil vekili, asıl davada davacı ile müvekkilinin dava konusu taşınmazın 3.katı 8 no.lu daire için satış sözleşmesi imzaladıklarını ve ödemelerini yaptıklarını, taraflar arasındaki çekişmenin müvekkiline yansıtılmaması gerektiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.

BİRLEŞEN DAVA

Birleşen davada davacı arsa sahipleri vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede davacı tarafın edimini yerine getirmediğini, inşaatın bitirilme ve teslim zamanında gecikme meydana geldiğini ve kira kaybı olduğunu, yapı denetim firması D-K Yapı Denetim Ltd.Şti ile ve bu binadan kaynaklı yapı denetim bedelleri olan 30.000 TL lik borç ile ve SGK primleri ile de müvekkillerinin karşı karşıya kaldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshini, kira kaybı alacağını ve davalı kusurundan kaynaklı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27/01/2015 tarihli ve 2013/18 Esas, 2015/31 Karar sayılı kararıyla; asıl davada davacının sözleşmeden doğan yükümlülükleri yerine getirmediği, tespit edilen eksik imalat bedelini de verilen süreye rağmen yatırmadığı ve bu bedelin asli müdahil tarafından mahkeme veznesine depo ettiği, ayrıca birleşen davada davacının geç teslimden kaynaklı kira bedeli ve davalıya düşen dairelerin yapı hizmet denetim masrafına hak kazandığı,asli müdahilin asıl davada davacının haklarına halef olduğu için tescilin asli müdahil adına olmasının gerektiği,birleşen davada davacının sözleşmenin feshi talebi yönünden isteminin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle,asıl dava da davacının davasının reddine,asli müdahalin davasının kabulüne,birleşen davada davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalılar-birleşen davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2015/3370 Esas, 2018/602 Karar sayılı ve 28.02.2018 tarihli kararı ile sair temyiz itirazlarının reddi ile taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca yapılan inşaatın geldiği seviye nazara alındığında sözleşmenin feshi talebinin reddi isabetli ise de davacı birleşen dosya davalısının edimlerini süresinde yerine getirmediği yapılan yargılama sonucu belirlenmiş bulunduğundan, mahkemece hüküm altına alınan kira tazminat bedeli ve yapı denetim hizmet bedelinin ödenmesi sağlanmadan teminat dairesi tapusunun müdahil lehine tescili doğru bulunmamış, mahkeme veznesine depo edilmesine karar verilen eksik iş bedeli yanında kira tazminatı ve yapı denetim ücretinin de ödenmesi sağlanarak veya birlikte ifa kuralı gözetilerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bozmaya uyan ilk derece mahkemesinin 2019/3281 Esas, 2020/2434 Karar ve tarihli kararı ile asıl davada asli müdahilin talebinin kabulüne, birleşen davada arsa sahipleri Zeliha ve ...’nin davasının kısmen kabulü ile asıl davanın konusu olan bağımsız bölümün arsa sahiplerine ait tapu kaydının iptâli ile asli müdahil adına tapuya kayıt ve tesciline, birleşen davanın konusu olup mahkeme veznesine depo edilen 37.872,28 TL’nin asıl dosya davalıları ... ve ...’ye ödenmesine karar verilmiştir. Bu karar, asıl davada asli müdahil ... vekilince temyiz edilmiştir.

4. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (kapatılan) 15/09/2020 tarih ve 2019/3281 Esas, 2020/2434 Karar sayılı kararı ile asli müdahil ...’ın sair temyiz itirazlarının reddi ile yapı denetim kanununun emredici hükmüne göre yapı denetim hizmet sözleşmesinin tarafı arsa-yapı sahibi olup, yapı denetçisine karşı ücretin tamamından yapı sahibi sorumlu olduğu, yüklenici ile arsa sahipleri arasındaki sözleşmede arsa sahibinin ödeyeceği yapı denetim hizmet bedelini yükleniciden isteyebileceğine dair hüküm bulunmadığından yapı denetim bedelinden yüklenicinin ve halefi olan temlik alan asli müdahilin sorumlu olması ve bu bedel de yatırılarak birlikte ifaya karar verilme gerektiğine dair Yargıtay bozması kanunun emredici hükmüne aykırı ve açıkça maddi yanılgıya dayalı olup usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı, mahkemenin kabulünde olduğu gibi eksik iş bedeli ve gecikme tazminatından (kira tazminatı) yükleniciden temlik alan asli müdahilin sorumlu tutulması doğru olduğu, mahkemece asıl davada yapı denetim ücretinin de depo ettirilerek birlikte ifa suretiyle tescile karar verilmesine dair bozma ilamı açıkça maddi hataya dayalı olup bozmaya uyulması usulü kazanılmış hak oluşturmayacağından, asıl davada asli müdahil ...’ın yatırmak zorunda bırakıldığı 12.074,15 TL yapı denetim hizmet bedeli kendisine iade edilerek asıl davada geriye kalan eksik işlerin giderim bedeli ve kira (gecikme) tazminatı karşılığı 25.798,13 TL’nin asıl dosya davalıları-birleşen dosya davacıları ... ve Davut Telli’ye ödenerek asıl davada talep edilen arsa sahipleri üzerine olan tapu kayıtlarının iptâli ile asli müdahil adına tapuya kayıt ve tesciline, birleşen davada yapı denetim hizmet bedelinden yüklenicinin sorumlu tutulmasına dair ilk karar yüklenici tarafından temyiz edilmemesi suretiyle kesinleştiği, yine birleşen davada talep edilip ıslahla artırılan eksik iş giderim bedeli ile kira tazminatı asıl davada depo ettirilip arsa sahiplerine ödenmesine karar verildiğinden birleşen davanın depo ettirilen dışında kalan 12.074,15 TL üzerinden davalı yüklenici aleyhine kabulüne karar verilmesi gerekirken yapı denetim hizmet bedelinden temlik alan asli müdahilin sorumlu tutulması sonucunu doğuracak biçimde asli müdahile depo ettirilerek asıl ve birleşen davada yazlı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Asli Müdahil ...'ın davasının kabulü ile,Osmaniye ili Merkez ilçesi Raufbey Mah. 12 ada 85 parsel 3. Kat 8 no.lu bağımsız bölümün asıl dosya davalıları adına olan tapu kaydının iptali ile asli müdahil ... adına tesciline, birleşen dosya davacıları ... ve ...'nin davasının kısmen kabulü ile, mahkeme veznesine depo edilen toplam 37.872,28.-TL'den eksik işlerin giderim bedeli ve kira(gecikme) tazminatı karşılığı toplamı olan 25.798,13.-TL'nin asıl dosya davalıları ... ve ...'ye verilmesine, depo edilen bedelden geri kalan 12.074,15.-TL yapı denetim hizmet bedelinin asli müdahil ...' a iadesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asli müdahil vekili; müvekkiline ait 8 nolu dairenin teminat dairesi olmadığını, bu nedenle iddia olunan kira tazminat bedeli ve eksik işler bedelinin müvekkili tarafından ödenmesi gerektiği yönünde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, yerel mahkemece bozma ilamını hatalı yorumlandığını, birleşen dosya davacılarının dairelerinin zamanında teslim edildiğinin kabulüne ve davalı-birleşen dosya davacısı herhangi bir kira bedeline hak kazanmadıklarına karar vermesi gerekirken, davalı-birleşen dosya davacılarının kira gelirlerinden mahrum kalındığına karar verilmesinin hatalı olduğunu, teslime ilişkin sunulan deliller ve faturaların dikkate alınmadığını, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava tapu iptâli ve tescil, birleşen dava sözleşmenin feshi, gecikme tazminatı ve uğranılan zararlar karşılığı maddi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Asli müdahil vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.