Logo

6. Hukuk Dairesi2022/2840 E. 2023/3167 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hacizli taşınmazın satış bedeli üzerinden yapılan garameten paylaşıma ilişkin sıra cetvelinin iptali istemiyle açılan davada, şirket yöneticisinin şahsi sorumluluğu ve kamu alacaklılarının haciz sırasının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Yasa'nın 88/20. maddesi uyarınca SGK'nın şirket yöneticisine doğrudan takip yapabileceği, vergi dairelerinin ise ancak belirli şartların gerçekleşmesi halinde ve bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlar dahilinde garameten pay alabileceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin sıra cetvelini iptal kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/126 E., 2021/440 K.

DAVA TARİHİ : 06.12.2017

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sıra cetveline itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı şikayet olunan SGK ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; sıra cetvelinde taşınmazın satış bedelinin müvekkili ile şikayet olunan kamu alacaklıları arasında garameten paylaştırıldığını, şikayet olunanların alacaklarının, bedeli paylaşıma konu taşınmazın malikinin ortağı ve yöneticisi olduğu şirketin vergi ve işçi prim borçlarından kaynaklandığını, 6183 sayılı Yasa'nın 35. maddesi hükmüne aykırı olarak, asıl borçlu şirket hakkında takip yapmadan, alacağın şirketten tahsil edilip edilmeyeceği tespit edilmeden, şirket ortağı ve yöneticilerinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir.

II. CEVAP

Şikayet olunanlar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; sıra cetvelinin yasaya uygun olarak hazırlandığını savunarak şikayetin reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.06.2020 tarihli ve 2019/85 Esas, 2020/184 Karar sayılı kararıyla; şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunan SGK ve Vergi Daireleri vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/1085 Esas, 2020/1217 Karar sayılı kararıyla; şikayet olunan kurumların tüm alacaklarının, borçlu şirket ortağı Hacı Bayram Gökgöz'ün şahsi borcundan kaynaklanmadığı, ortağı ve yöneticisi olduğu Gökgözler Dinlenme Tesisi A.Ş.'nin borçlarından kaynaklandığı, bu kapsamda kalan alacaklar yönünden asıl borçlu şirket hakkında takip yapılmadan doğrudan kanuni temsilci aleyhine takip yapılarak mallarına haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, dolayısıyla bu alacak kalemlerine sıra cetvelinde yer verilmesinin doğru olmadığı, bu itibarla ilk derece mahkemesince şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, şikayet olunan Vergi Daireleri ve SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 02.03.2021 tarihli ve 2021/2800 Esas, 2021/571 Karar sayılı kararıyla, şikayet olunan SGK'nın prim alacakları yönünden 5510 sayılı Yasa'nın 88/20 inci maddesine dayalı olarak şirket yöneticisi ve kanuni temsilcisi hakkında doğrudan takip yapabileceğinin gözetilmesi, şikayet olunan vergi daireleri yönünden ise 6183 sayılı Yasa'nın 35. ve mükerrer 35. maddesi ile VUK'un 10. maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin, her bir kamu alacaklısının bedeli paylaşıma konu taşınmaza haciz uygulatma yetkisine haiz olup olmadığının ve haciz yetkisine sahip olan idarelerin, satış tarihi itibariyle sıra cetvelinde esas alınması gereken alacak miktarlarının tespiti amacıyla yeni bir bilirkişiden rapor alınması, alınacak bu rapor doğrultusunda, hükmün gerekçesinde, yeni sıra cetvelinin hangi esaslara göre düzenleneceğinin, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğinin saptanması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmadığı belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararı temyiz eden alacaklı kamu idareleri lehine bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay bozma ilamında açıklanan gerekçelere değinilerek, şikayet olunan SGK’nın 5510 sayılı Yasa’nın 88/20 inci maddesine dayalı olarak prim alacakları için doğrudan şirket yönetici ve kanuni temsilcisi hakkında takip yapabileceği, alacaklı Vergi Daireleri yönünden ise ancak bilirkişi raprounda belirtilen tutarlarda bedeli paylaşıma konu taşınmazın satış bedelinden garameten pay alabilecekleri, bu esaslara aykırı olarak düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece/Bölge Adliye) Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunan Vergi Daireleri ve SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayet olunan vekilleri temyiz başvuru dilekçelerinde; sıra cetvelinin yasaya uygun olarak düzenlendiğini, şikayet olunan idarelerin yargılama masraflarından sorumlu tutulmamaları gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haciz sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6183 sayılı Yasa'nın 35 inci ve mükerrer 35 inci maddesi ile VUK'un 10 uncu maddesi ve 5510 sayılı Yasa'nın 88/20 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Şikayet olunan vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun

olan kararın ONANMASINA,

Şikayet olunan kamu idareleri harçtan muaf olduklarından harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.