"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili bankanın dava dışı ... Yatırım Holding A.Ş.'den alacaklı olduğunu, davalı şirketin ise ... Yatırım Holding A.Ş.'nin kurucu ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, şirketin hissedarlarının yasaya aykırı şekilde şirket öz kaynaklarını kendi hesaplarına aktararak müvekkili bankanın zararına olacak şekilde hareket ettiklerini, müvekkili bankanın zararından sorumlu olan davalı şirket aleyhine iflas takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında doğrudan hiç bir hukuki ilişki bulunmadığını, müvekkilinin ... Yatırım Holding A.Ş. nin yönetim kurulu üyesi ve hakim ortağı olmadığını, ... Yatırım Holding tarafından pay sahiplerine borç verilmesi işleminin yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna neden olmayacağını, davacının zararının dolayısıyla zarar olduğunu, TTK'nun 556. maddesindeki şartların gerçekleşmediğini, savunarak aktif husumet, pasif husumet yokluğu, zaman aşımı ve esas yönünden davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; TTK 202 maddesi atfıyla TTK 553 maddesi gereğince yöneticiler aleyhine açılacak sorumluluk davalarında tazminatın kendilerine ödenmesinin talep edebilmeleri için zararın doğrudan zarar niteliğinde olması gerektiği, alacaklının dolaylı zararını TTK 556 maddesine göre talep edebilmesi için yönetici veya ortak aleyhine açılacak sorumluluk davasında veya takipte, zararın kendisine değil şirkete ödenmesinin talep edilmesi gerektiği aksi takdirde davacı alacaklının aktif husumetinin bulunmayacağı, davacı banka tarafından önce ilamsız takipte daha sonra iflas talebiyle zararın borçlu şirket ... Yatırım Holding A.Ş. ne ödenmesinin talep edilmediği, bu şekilde zararın şirkete ödenmesinin talep edilmemesi nedeniyle takip yönünden davacının aktif husumetinin bulunmadığı ve takibin usulüne uygun olarak başlatılmadığı kanaatine varılmakla davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı ...Ş.'nin, ... Yatırım Holding A.Ş.'nin kurucularından ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, şirketin hissedarlarının yasaya aykırı şekilde şirket öz kaynaklarını kendi hesaplarına aktararak şirkete borçlandığını, böylece şirketin ve şirketten alacaklı olanların zarara uğratıldığını, TTK'nun 553. maddesinde şirket kurucularının da kusurlarıyla kanundan ve sözleşmeden doğan yükümlüklüklerini ihlal ettikleri takdirde sorumlukluklarına gidilebileceğini düzenlediğini, pasif husumet itirazının yerinde olmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re'sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde .davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, şirket yönetcisinin sorumluluğundan kaynaklı zararın tahsiline dair yapılan iflas takibine yönelik itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
TTK'nun 202, 358, 553 ve devamı maddeleri ile İİK 158 ve devamı maddeleri takibine yönelik itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
TTK'nun 202, 358, 553 ve devamı maddeleri ile İİK 158 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı banka, dava dışı ... Yatırım Holding A.Ş. den alacaklı olup, davalı şirket ise dava dışı ... Yatırım Holding A.Ş.'nin kurucu ve yönetim kurulu üyesidir. Davacı banka, dava dışı ... Yatırım Holding A.Ş. nin öz kaynaklarını kendi hesaplarına aktararak müvekkili bankanın zararına sebep verdiği gerekçesiyle davalı şirket aleyhine iflas takibi başlatmış, davalı şirketin ödeme emrine itirazı üzerine iş bu dava açılmıştır.
İlk derece Mahkemesince, TTK 202 maddesi atfıyla TTK 553 maddesi gereğince yöneticiler aleyhine açılacak sorumluluk davalarında tazminatın kendilerine ödenmesinin talep edebilmeleri için zararın doğrudan zarar niteliğinde olması gerektiği, davacı alacaklının ise dolaylı zarar talebinde bulunduğu bu durumda TTK 556 maddesine göre dolaylı zarar isteyebileceğini ancak yönetici veya ortak aleyhine açılacak sorumluluk davasında veya takipte, zararın kendisine değil şirkete ödenmesinin talep edilmesi gerektiğinden davacı alacaklının aktif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince aynı gerekçelerle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
TTK 556 maddesi "Şirketin iflası halinde dolaylı zarara istinaden dava açma hakkı anonim şirkete, ortaklara ve alacaklılara tanınmıştır." şeklindedir. TTK 556 maddesinde dolaylı zarara istinaden anonim şirkete, ortaklara ve alacaklılara tanınan dava açma hakkı, şirketin iflası halinde mümkündür. Borçlu şirketin dolaylı zararı, şirket iflâs etmediği sürece alacaklı tarafından istenemez ancak TTK 202/c maddesi şirket iflas etmese dahi alacaklılara dava hakkı tanındığı ancak tazminatın şirkete ödenmesinin talep edilebileceği amir hüküm olduğundan davanın aktif husumet ehliyeti gerekçesiyle reddinde bir isabetsizlik bulunmamış kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.