"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/351 E., 2022/469 K.
DAVA TARİHİ : 17.04.2015
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/233 E., 2019/777 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Avukat Mustafa Görkem Sarıkaya ile davalı vekili Avukat ...'ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 31/03/2009 tarihli sözleşme ile mülkiyeti davacı şirkete ait Arpaçsakarlar Köyü 9600 ada 5 parselde kain taşınmaz üzerinde depo yapılması konusunda anlaştıklarını, davalıya farklı tarihlerde sözleşme karşılığı 850.000,00 TL ödeme yapıldığını, fakat inşaat tamamlanmadan sahanın terk edildiğini, eksik ve ayıplı imalat ve geç teslim nedeniyle zarar doğduğunu, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/198 Esas, 2014/87 Karar sayılı ilamıyla tarafların karşılıklı açtıkları davaların karara bağlandığını ve anılan dosyayla birleşen Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/309 Esas sayılı dosyasında, sözleşmeye göre yapılması gereken deponun eksiksiz ve tam olarak zamanında teslim edilmemesinden dolayı 01/01/2010 tarihinden itibaren kâr kaybı taleplerinin, bilirkişi raporlarında işin normal süresinin bir yıl ve ek imalatlar için öngörülen sürenin ise iki ay olduğunun öngörülmesi üzerine davalının temerrüdünün 31/05/2010 tarihinde oluştuğu gerekçesiyle ret edildiğini, birleşen dosya kararının asıl dosya kararı ile birlikte temyiz edildiğini, karar gerekçesinde davalı Prizmanın temerrüde düştüğünün tespit edildiğini, işbu davalarının mahkemece temerrüt tarihi olarak tespit edilen 31/05/2010 tarihinden itibaren Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/198 Esas, 2014/87 Karar sayılı dosyasında bilirkişilerce tespit edildiği üzere eksik ve geç teslim nedeniyle mahrum kalınan gelir kaybı olduğunu, deponun geç ve eksiksiz teslim edilmemesi nedeniyle 13/06/2011 tarihine kadar gelir kaybından mahrum kalan davacının zararının halen giderilmediğini, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarını saklı tutarak 31/05/2010-30/12/2010 tarihleri arası gelir kaybının yargılamayı gerektirdiğinden şimdilik net 56.000 USD'nin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden temerrüt tarihi 31/05/2010 tarihinden itibaren işlemiş Amerikan Dolarına uygulanan en yüksek banka faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 5 yıllık zamanaşımına uğradığını, derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının aleyhine mahkemenin 2010/309 Esas sayılı dosyasında kira alacağı talebinde bulunduğunu, bu dosyasının Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/198 Esas, 2014/87 Karar sayılı dosyasında birleştiğini, neticesinde davanın reddine karar verildiğini, taraflar arasındaki yazılı sözleşme incelendiğinde, dava konusu yerin belirli bir süre içerisinde bitirileceğine dair hiçbir kaydın bulunmadığını, dava konusu işin uzamasına davacının sebep olduğunu, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "taraflar arasında Arpaçsakarlar Köyü 9600 ada 5 parseldeki arsa üzerine inşaat yapılmak üzere 31/03/2009 tarihinde sözleşme yapıldığı, sözleşmede işin teslim tarihinin tespit edilmediği, dava konusu binanın yapı ruhsatının Toroslar Belediyesince düzenlendiği, yapı ruhsat tarihinin 04/12/2007, tadilat ruhsat tarihinin 17/07/2009 olduğu, yapı ruhsatının inşaata başlamadan önce alınmasının zorunlu olduğu, ve bu belgenin inşaata başlama izni veren bir belge niteliğinde olduğu, dosyamızdaki deliller kapsamında yapı kullanma izin belgesinin onay tarihinin 22/11/2010 olarak kayıtlı olduğu, bu durumda inşaata başlama tarihinin tadilat ruhsatının alındığı 17/09/2009 olacağı inşaatın makul tamamlama süresinin inşaatın 12 aylık yapım süresi ve 2 aylık ilave işler süresi de dikkate alındığında 14 ay olabileceği, bu durumda 17/09/2009 tarihinden 14 aylık süre hesaplandığında işin bitim tarihinin 17/11/2010 olacağı ve dosyamıza konu yapı kullanma izninin 22/11/2010 tarihinde verildiği dikkate alındığında inşaatın makul sürede tamamlanmış sayılması gerektiği ve bu nedenle davacının mahrum kalınan gelire yönelik talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/198 Esas, 2014/87 Karar, sayılı kararındaki gerekçede 'yüklenici davalının 31/05/2010 tarihinde temerrüdünden söz edilebileceği, dolayısıyla 01/01/2010 tarihinde başlayan dönem için 31/05/2010 tarihine kadar davacı iş sahibinin kâr kaybı ya da kira tazminatı adı altında yükleniciden herhangi bir talepte bulunamayacağı kanaati ile talebe konu dönem gözetilerek davanın reddi gerektiği' hususunun ifade edilmesi nedeniyle 31/05/2010 tarihinden itibaren kâr kaybı talep edilmiş ise de, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2019/2656-6328 E. ve K. sayılı kararında ifade edildiği üzere 'kesin hüküm kural olarak hüküm fıkrasına münhasır olduğundan ve gerekçeye sirayet etmeyeceğinden' dosyamıza dayanak yapılan Mersin 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı dava tarihinde derdest olduğu gibi Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin gerekçesinde ifade edilen husus sadece o mahkemede talep ve dava konusu edilen dönem içn yapılmış bir değerlendirme olup gerekçesinin hüküm fıkrası ile ayrılmaz bir bağlılık taşıdığından söz edilemeyeceği, dava tarihi itibari ile henüz kesinleşmemiş olan Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi kararındaki gerekçenin bu dosya açısından kesin delil ya da kesin hüküm niteliği taşımadığı, bilirkişiler Cahit Saraçoğlu, Savaş Takak, Atike Necla Kırdı ve Hasan Çoşkun'dan oluşan heyetin 02/02/2018 tarihli ek raporları ve yine Ayşenur Berzek, Altan Ardıcı ve Ahmet Kayacı'nın rapor ve ek raporları ile tespit edilen işin başlama ve makul bitirme süreleri göz önüne alındığında, davaya konu işin geç teslimi ve bundan kaynaklı kâr kaybı iddiasının yerinde olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan 31.03.2009 tarihli sözleşme ile mülkiyeti müvekkile ait olan taşınmaz üzerine depo yapılması konusunda anlaşıldığını ve davalıya bu tarihten itibaren kısa süre içerisinde ödeme yapılmaya başlandığını, geçen süre içerisinde taraflar arasında uyuşmazlıklar çıkması üzerine Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/198 sayılı ana dosyası ile 2 adet birleşen dosya üzerinden 30.04.2014 tarihinde, kısmen kabul ve red kararları verilmiş olduğunu, bu kararın Yargıtay onamasından ve karar düzeltme sürecinden geçerek kesinleştiğini, dava konusunun, davalının temerrüde düştüğü 31.05.2010 tarihi ile ruhsat tarihi olan 30.12.2010 tarihleri arasındaki kazanç kaybına ilişkin olduğunu, yerel mahkemece alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme sonucu hazırlanmış çelişkilerle dolu bir rapor olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme tarihi 31.03.2009 tarihi olup inşaatın bitirilme süresinin öngörülmediğini, sözleşmeye konu taşınmazda 04.12.2007 tarihinde inşaat ruhsatı alındığını, sözleşme tarihi itibarıyla inşaat ruhsatının mevcut olduğunu, yüklenicinin inşaata başlamasında hiçbir engel bulunmadığını ve inşaata da başladığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, sözleşmeye göre tüm arazide kullanılacak dolgu malzemesinin mal sahibine ait olduğunu, bu nedenle davacı tarafından hafriyat ve dolgu işlerini yapan Özak firmasına 16.04.2009 tarihi itibariyle ödeme yapılmaya başlandığını ve birkaç ay içerisinde bütün ödemelerin gerçekleştirildiğini, inşaat devam ederken sadece idari binanın yerinin değiştirilmesinin gündeme geldiğini ve bu yönde 17.09.2009 tarihinde ruhsat tadil edildiğini, tadilat tarihinde inşaatın devam etmekte ve bitmeye yakın durumda olduğunu, 19.10.2009 tarihinde subasman vizesinin de yaptırıldığını, dolayısıyla bilirkişinin kabul ettiği tarih olan ruhsat tadil tarihi 17.09.2009 ile subasman vizesinin alındığı 19.10.2009 tarihi arasındaki bir aylık sürede tüm hafriyat ve yapı işlerinin bitirildiği anlamına gelmekte olduğunu ancak bunun imkansız olduğunu belirterek, yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "İnşaat Mühendisi Altan Arıdıcı, SMM Bağımsız Denetçi Ahmet Kaya, ve Akademisyen (Ticaret Hukuku) Prof. Dr. Ayşe Nur Berzek'in 13/09/2019 tarihli raporlarına göre; Taraflar arasında 31/03/3009 tarihinde imza altına alınmış olan "Trapez kesitli galveniz sac çatı örtülü 8.00 m yüksekliğinde yaklaşık 4.140,00 m² alanlı, prefabrik Depo" yapılması işine ait tadilat Yapı Ruhsatının 17/09/2009 tarihinde alınmış olması, 3194 sayılı İmar Kanunu, 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği kapsamında yapının inşasına "Yapı Ruhsatı"nın alınması ile başlanılması mümkün olduğundan, inşaat başlama tarihinin 17/09/2009 olacağı, bilirkişi raporlarında ortak görüş olarak ilave (saha betonu) imalatı ile birlikte 14 ay olarak kabul edilen yapım süresine göre iş bitim tarihinin 17/11/2010 olacağı, Toroslar Belediyesi tarafından B Blok 1 bağımsız bölümden oluşan 4152 m² yüz ölçümlü Depo (ticari amaçlı) için 22/11/2010 tarihli "Yapı kullanma İzin Belgesi"nde inşaat bitim tarihi 11/11/2010 olarak tespit edilmiş olması nedeniyle taraflar arasında 31/03/2009 tarihinde imza altına alınmış olan sözleşmenin gecikmeye girmiş olduğunun söz konusu olamayacağı, sözleşmeye konu olan deponun niteliğinin "Kuru Depo" olduğu, davacı tarafın 31/03/2009 tarihli sözleşmeye göre teslimden kaynaklı gelir ve kira kaybının söz konusu olmadığı, 31/03/2009 tarihli sözleşmede yer almayan ancak davalı tarafından 2007 tarihinde alınan "Yeni Yapı" ruhsatı kapsamında yapıldığı anlaşılan, idari bina, çevre duvarı, fosseptik ve tesisatları, çevre duvarının yıkılması nedeni ile oluşan zarar ve ziyana ilişkin bedellerin 31/03/2009 tarihli sözleşme kapsamında değerlendirilmesinin söz konusu olamayacağı, bu hususların taraflar arasında 2007 tarihinde yapılan yazılı veya şifahi anlaşma kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacı tarafından yapılan kuru depo binasının dosyada yer alan ölçülere göre 4.123,00 m2x150,00 YTL/M2=618.450,00 + KDV olmak üzere 729.771,00 TL, saha betonu KDV dahil 211.599,00 TL, olmak üzere imalat bedelinin 941.370,00 TL olduğu, eksik bırakılan işler bedeli KDV dahil 145.843,74 TL, yapılmayan eksik bırakılan bağ kirişleri bedelinin KDV dahil 68.167,23 TL olmak üzere 214.010,97 TL olduğu, davacı tarafından davalıya ödenmesi gereken miktarın 941.370,00 TL olduğu, davacı tarafından sunulan cari hesap ekstresine göre 17/04/2009 ile 30/10/2009 tarihleri arasında davalıya 720.000,00 TL ödeme yapıldığı, davalının davacıdan alacaklı olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Davacı ile davalı arasında eser sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede yapılacak işin Trapez galveniz kesitli prefarik depo olduğu, deponun alanı, birim fiyatı ve niteliğinin kararlaştırıldığı, işin başlama tarihi ile bitiş tarihinin kararlaştırılmadığı, alınan bilirkişi raporlarında sözleşmede yer alan imalat ile sözleşme dışı yapılacak imalatın 14 ay içerisinde tamamlanabileceği, imalatın yapı olması nedeniyle yapı ruhsatı alınmadan inşaata başlanamayacağı, yapı ruhsatının 17/09/2009 tarihinde alındığı, inşaatın bitiş tarihinin ruhsat tarihine göre 17/11/2010 olduğu, Toroslar Belediyesi tarafından yapı kullanma izin belgesinin 22/11/2010 tarihinde alındığı, bu belgede inşaat bitim tarihinin 11/11/2010 olarak belirtilmekle, davacının 31/03/2009 tarihinde imzalanan sözleşme nedeniyle kira kaybının olmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin taraflar arasında Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/198 E., 2014/87 Esas sayılı dosyasında alınan raporlar ile mahkeme kararında davalı yüklenicinin temerrüt tarihinin 30/05/2010 olarak belirlendiği, mahkeme kararının kesinleşmesi ile bu hususun da kesinleştiğine ilişkin beyanlarının, sözleşmede işin başlama ve bitiş tarihlerinin düzenlenmemiş olması, sözleşme konusu işe başlamanın yapı ruhsatı alınmış olmasına bağlı olduğundan yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı ve gerekçesi yerindedir" gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde de belirtilen gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 19.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasında imzalanan 31.03.2009 tarihli sözleşme kapsamındaki imalatın 17.09.2009 tarihli tadilat ruhsatına dayalı olarak yapılmış olduğunun, 04.12.2007 ve 17.09.2009 tarihli yapı ruhsatları incelenerek gerekçeli olarak açıklanmış olmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,
17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan
davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.