"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/195 E., 2022/72 K.
Nüzhet Noyan
DAVA TARİHİ : 15.09.2015
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen sıra cetvele itirazavasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı borçlu adına kayıtlı taşınmazın 07.05.2015 tarihinde satıldığını, satış tarihi itibariyle adı geçenin vergi borcunun 27.146,12 TL olduğunu, düzenlenen 02.09.2015 tarihli sıra cetvelinde müvekkiline 1. sırada yer verildiğini, ancak dava dışı borçlunun taksitlendirmeyi ihlal etmesi nedeniyle 10.09.2015 tarihi itibariyle güncel vergi borcunun 40.556,73 TL olduğunu ileri sürerek müvekkilinin alacak miktarının sıra cetvelinde 40.556,73 TL olarak güncellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sıra cetvelinde 1. sırada yer aldığı için müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava dışı borçlunun vergi borcunu yapılandırmış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesini 03.03.2016 tarihli ve 2015/382 Esas, 2016/88 Karar sayılı kararıyla; davacının sıra cetvelinde birinci sırada olduğu, ikinci sırada olan alacaklının ise davalı olarak belirlendiği, davalı alacağının, davacı alacağından daha üst sırada olması gerektiği, mevcut sıra cetveline göre davacının dava açmada hukuki yararı bulunmadığı, bu nedenle hukuki yarar dava koşulunun oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Alacaklılara pay ayrılırken bedeli paylaşıma konu malın satıldığı tarihteki anapara, fer'iler ve takip masrafından oluşan toplam alacak miktarı esas alınacağından, satış tarihinden sonra alacakta meydana gelen artışlar, rehin ya da haciz konulan malın bedelinden karşılanamaz. Dava konusu sıra cetveli usulüne uygun düzenlendiğinden davanın belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekildeki hukuk yarar dava koşulu oluşmadığı gerekçesi ile sonuca varılması yerinde olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK'un 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine her ne kadar onama kararı gerekçesinde davacının alacağının satış tarihi itibari ile ulaşacağı miktarın sıra cetvelinde esas alınması gerektiği belirtilmiş ise de yapılandırmanın ihlali halinde mevcut durum eski hale gelecek bu durumda sıra cetvelinde davacının ihlal tarihinde mevcut alacağı belirlenip sıra cetvelinde bu bedelin yer alması gerekeceğinden gerekli inceleme yapılıp yapılandırma sonrası ödenen miktarda nazara alılnarak yapılandırmanın ihlal edilmesi nedeniyle satış tarihi itibariyle mevcut borç belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sıra cetvelinde davacının alacağı 27.146,12 TL olarak gösterildiği ve davacı bu tutarın daha yüksek olduğunu bildirerek sıra cetveline itiraz etmiş ise de bilirkişi raporuyla belirlendiği üzere satış tarihi itibariyle alacak tutarının 14.224,18 TL olduğu, alacaklılara pay ayrılırken bedeli paylaşıma konu malın satıldığı tarihteki ana para ve fer'iler ve takip masraflarından oluşan toplam alacak miktarının esas alınacağı, satış tarihinden sonra alacakta meydana gelen artışların, rehin ve haciz konulan malın bedelinden karşılanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verişmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde davacı kuruma gönderilen miktarın 25,986,98 TL olduğunu, sıra cetveli düzenlenme tarihinde toplam borç miktarının 40.556,73 TL olduğunu, bilirkişi raporu ile 14.224,18 TL alacağın kaldığının tespit edildiğini buna rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK’nın 142. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemece bozma ilamına uyularak rapor alınıp karar verilmiş ise de; alınan bilirkişi raporu sonuç kısmında kalan vergi dairesi alacağının 14.224,18 TL olduğu tespitine yer verilmiş, bu bedelin davacıya sıra cetvelinde ayrılan 27.146,12 TL miktara dahil olup olmadığı net olarak anlaşılamamıştır. Bu durumda mahkemece bilirkişiden ek rapor aldırılarak satış tarihi itibari ile 14.224,18 TL olarak hesaplanan bedelin sıra cetvelinde davacı ... dairesine ayrılan pay haricinde ödenmesi gereken bedel olup olmadığının açıklanmasının istenilmesi yapılandırma sonrası ödemeler düştükten sonra kalan borcun 14.224,18 TL olması halinde şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi sıra cetvelinde davacıya ayrılan 27.146,12 TL sonrasında hala 14.224,18 TL alacak kalıyor ise bu halde de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.