"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3495 E., 2022/506 K.
DAVA TARİHİ : 08.08.2012
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/298 E., 2021/222 K.
Taraflar arasındaki ipotek davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Avukat Hande Sernur İnal geldi. Tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamasın dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında tanzim edilen 11.12.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacı bağımsız bölümleri üzerine konulmuş olan ipoteklerin inşaatın tamamlanmasına ve davacı tarafça talep edilmesine rağmen davalı yanca fekki yoluna gidilmediğini ileri sürerek, davacı bağımsız bölümleri üzerine arsa sahibi lehine konulan ipoteklerin fekkini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmedeki davacı edimlerinin yerine getirilmemesi halinde davalı arsa sahibi lehine doğacak tazminat haklarının teminatlı olmak üzere davacıya ait taşınmazlar üzerine ipotek konulduğunu, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtıkları 2010/ 356 Esas sayılı davada, davacı hakkında 900.000,00 TL'ye yaklaşan bir alacakları olduğunun karara bağlandığını, ipoteğin bir borcun teminatı olduğunu, borç ödendiğinde kaldırılmasının söz konusu olacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/110 Esas sayılı dava dosyasından tanzim edilen bilirkişi raporu kapsamında inşaatın %100 seviyesinde tamamlanmış olduğu anlaşıldığından ipoteğin devamını gerekli kılan hukuki şart kalmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı arsa sahibi mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın açıldığı tarih olan 08.08.2012 tarihi itibariyle, davacı yüklenicinin sözleşme gereğince edimini tam olarak yerine getirmediği, eksik, ayıplı ve kusurlu işler yaptığının kesinleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/260 Esas ve 2017/59 Karar sayılı ilamı ile sabit olduğu, edimlerini tamamlanmamış olması sebebiyle inşaatçı ipoteğinin fekkini talep edemeyeceği belirtilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; inşaatın %100 seviyesinde tamamlanmasına rağmen sözleşme uyarınca kademeli olarak fekki gereken ipoteklerin fek edilmemesinin hatalı olduğu, inşaat seviyesini tespit eden bilirkişi raporunun 28.05.2012'de tanzim edildiği işbu davanın ise 08.08.2012'de açıldığı, davalılarca dayanılan kesinleşmiş mahkeme ilamında projeye aykırılığa değil eksik ve ayıplı imalata dayanıldığı, tarafların sözleşmedeki iskan şartını ek protokol ile bertaraf ettikleri, ilama dayalı borç nedeniyle davacı taşınmazlarına hacizler de konulmuş olup, satış aşamasına gelindiği, 400-500 Bin TL'lik borç için 20.000.000 TL değerinde taşınmazın rehin tutulduğu ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Yargıtay Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesinin 07.10.2019 tarihli, 2016/5225 E., 2019/4066 K. sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.