Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3071 E. 2022/6160 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İnşaat sözleşmesi kapsamında yüklenicinin hafriyat taşıma bedellerinin ödenmesi ve teminat mektubunun iadesi istemlerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uyma yükümlülüğü kapsamında, maddi gerçeğin araştırılması için gerekli olan tüm delilleri toplamadığı, çelişkili bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurduğu, ayrıca teminat mektubu bedelinin mahsup işleminde de hata yaptığı gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne yönelik verilen hüküm katılma yoluyla davalı birleşen davada davacı ...vekilince duruşmasız davacı karşı davalı ... vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 13.12.2022 gününde duruşmalı temyiz talebinde bulunan asıl davada davacı birleşen davada davalı asil ... ve vekili Avukat ... ile katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan davalı vekili Avukat ... geldir. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında 07.06.2000 tarihli sözleşme düzenlendiğini, kesin kabul yapıldığı halde teminat mektubunun iade edilmediğini ileri sürerek, teminat mektubunun iadesi ile uğranılan zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalıya fazla ödeme yapıldığı tespit edildiğinden teminat mektuplarının iade edilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Birleşen davalarda davacı vekili, sözleşme gereği kazı artığının idare tarafından gösterilen yere taşınmadığını, sözleşme eki kanalizasyon inşaatına ait özel ve teknik şartnamenin 26. maddesi ile içme suyu inşaatına ait özel ve teknik şartnamenin 9. maddesinde gösterilen yere nakledilmeyen taşımalara bedel ödenmeyeceği kabul edildiğinden davalıya yapılan tüm taşıma ücretinin iadesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda, yüklenicinin kazı malzemelerini sözleşme ve ekleri uyarınca taşıyıp kesin depoya götürmediği gerekçesi ile, asıl davanın reddine, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/394 Esas sayılı dosyasında davanın kabulüne, 488.352,79 TL’nin 06.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/762 Esas sayılı dosyasında davanın kabulü ile, 231.090,29 TL asıl alacağın ve 169.875,48 TL faiz alacağının asıl alacağa 06.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı-birleşen dosyalarda davacı vekilinin tüm, davacı-birleşen dosyalarda davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Taraflar arasında düzenlenen 07.06.2000 tarihli eser sözleşmesi ile, Marmara Deprem Bölgesi Çavuş Çiftliği-Subaşı(Yalova) 2.Kısım Kalıcı Konutlar Teknik Altyapı Tesisi İnşaatı işi kararlaştırılmıştır. Davacı-birleşen dosyalarda davalı yüklenici, davalı-birleşen dosyalarda davacı iş sahibidir.

Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilâmında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usulî kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.

Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 26.02.2009 tarih, 2008/1592 Esas ve 2009/1031 Karar sayılı bozma ilâmında mahkemece yapılacak iş açıkça gösterilmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyulmuştur. Bozma ilâmına uyulduğuna göre bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulî kazanılmış hak oluşturacağından mahkemece hükmüne uyulan bozma ilâmı uyarınca inceleme ve araştırma yapılması ve karar verilmesi zorunludur.

Eldeki davada ise; hükme esas alınan 11.11.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve ek rapor bozma ilâmı öncesi alınan raporlar arasındaki çelişkileri gidermediği gibi, kendi içinde de çelişkili olduğu dikkate alınmadan, yeterli inceleme taşımayan ve çelişkili raporlara dayanılarak hüküm kurulmuştur.

Öte yandan 06.03.2008 tarihinde nakde çevrildiği anlaşılan teminat mektubu bedelinin birleşen davalarda talep edilen asıl alacak miktarından mahsubu gerekirken, işlemiş faiz miktarından mahsup edilmesi ve birleşen davada ayrıca bakiye faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır.

O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre yeniden oluşturulacak uyuşmazlık konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan dosyadaki tüm bilirkişi raporları da değerlendirilerek ve aralarındaki çelişki de giderilerek hazırlanacak gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, hükmüne uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere davacının kesin depo mahalline taşıdığı gerçek toprak miktarı bulunarak, bu miktar kesin olarak saptanamıyor ise söz konusu depoya hangi yüklenicilerin taşıma yaptıkları ve iş kapasiteleri dikkate alınarak adalete uygun şekilde yapılacak hesaplama ile bulunacak taşıma bedelinin ve teminat mektubu bedellerinin alacaklı idare isteminden tenzili ile kesinleşen hususlar da dikkate alınarak birleşen davalarda hüküm kurulmasından ibarettir.

Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyalarda davacı vekilinin tüm, davacı-birleşen dosyalarda davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı-birleşen dosyalarda davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı-birleşen dosyalarda davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı-birleşen dosyalarda davalı yararına takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı-birleşen dosyalarda davacıdan alınarak davacı - birleşen davalarda davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz davacı- birleşen davalarda davalıya iadesine, aşagıda yazılı harcın davalı - birleşen davalarda davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 28.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.