Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3074 E. 2024/368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesi niteliğindeki estetik müdahaleden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, bozma kararına uyarak davacıya maddi ve manevi tazminata hükmetmesi doğru bulunarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/284 E., 2021/382 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararının davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15 Hukuk Dairesince hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin 1996 yılında burun estetiği yaptırmak için ... Sağlık Hizmetleri A.Ş.’de çalışan diğer davalı Ö. ...’a yaptırdığı muayene sonucunda müvekkilinin burnunun sağlık açısından bir risk oluşturmadan estetik ameliyat ile küçültülebileceğinin belirtildiğini ve ameliyata karar verildiğini, ameliyatın Amerikan Hastanesinde yapıldığını, ilerleyen yıllarda müvekkilinin burnunun üst kısmında çıkıntılar ve çökmelerin meydana geldiğini ve şeklen bozularak kötü görüntüye büründüğünü, bu durumun düzeltilmesi için tekrar aynı davalı doktora muayene olduğunu ve yeni bir revizyon ameliyatı yapılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine davalı klinikte revizyon ameliyatı yapıldığını, bu ameliyattan sonuç alınmadığı gibi tam tersine deforme oluştuğunu, çökme oluşarak kötü bir görüntü meydana gelmesi üzerine bu kez 2008 yılında yeniden ameliyat olduğunu, bu kez kıkırdak alınarak ameliyatın yapıldığını, ancak sorunun giderilemediğini, müvekkilinin halen bozuk, yamuk ve şekilsiz olduğunu, yine ameliyat olması gerektiğinin söylenmesi üzerine, Almanya’ya döndüğünü ve aradan 1 yıl geçmesine rağmen hiçbir düzelme olmadığını, 2010 ve 2011 yıllarında yeniden ameliyat olduğunu, iyileşmek yanında burnunun sol tarafından hiç nefes alamadığını, bu durumu bildirdiğinde davalı doktor tarafından asabi cevaplar alındığını, kendisiyle ilgilenmediklerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 20.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde, iddiaların gerçek dışı olduğunu, hasta dosyası incelendiğinde müvekkilinin hastaya uyguladığı operasyonlar sonucu meydana gelen muhteşem değişikliğe rağmen davanın açılmasının üzüntü verici olduğunu, kendisine estetik burun, septum deviasyon tamiri, alın germe, yağdoku enjeksiyonları gibi çeşitli ameliyatlar yapıldığını, sonucunda davacının burnu ve yüzünün inanılamayacak şekilde güzelleştirildiğini, 10 sene sonra ufuk tefek rötuşlar yapıldığını ve hataların onarıldığını, bu rötuşların önce yapılan operasyonların en tabi sonuçları olduğunu ve ücret dahi alınmadığını, davacının daha sonra yeni isteklerde bulunarak burnunun uç kısmının alçaltılmasını istediğini, bu müdahalenin gereksiz olduğu anlatılarak müdahale talebinden ikna edilerek vazgeçirildiğini, ancak davacının diğer gelişlerinde ısrarcı olması üzerine burun kanatlarının kısaltıldığını, daha sonra yine müracaat ederek burun kanatlarının genişletilmesinin istendiğini, ancak tıbben yeni müdahalenin en az 6-9 ay geçmeden yapılamayacağının izah edildiğini ve bir çok hastaya önerilen slikon nostril kullanmasının önerildiğini, davacı hastanın önerilerini dinlenemediğini, hastaneden ayrıldığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14/06/2016 tarihli ve :2011/486 Esas, 2016/250 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (kapatılan) 19/11/2018 Tarih, 2018/4953 Esas ve 2018/4526 Karar sayılı ilamı ile; Dosyadaki tüm belge ve bilgiler ve raporlar dikkate alındığında davacının estetik açıdan beklentisinin karşılanmadığı, diğer bir deyişle davalı doktor ve hastane davalıya yapılan işlemde kusurlu olduğu, beklenen sonucun karşılanmadığı, mahkemece yapılacak işin, davalıların sorumlu olduğu kabul edilerek davacının maddi tazminatla ilgili istek kalemleri açıklattırılıp, deliller toplanıp maddi ve manevi tazminat yönünden araştırma ve inceleme yapıp karar vermekten ibaret olduğu, eksik inceleme ve araştırma ile verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ile bozma ilamı ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre davacının davalı doktor tarafından diğer davalı hastanede gerçekleştirilen eser sözleşmesi niteliğindeki estetik ameliyatı neticesinde istenen sonucun meydana gelmediği, davacının mükerrer kez revizyon ameliyatı olmasına rağmen yine istenilen estetik sonucun meydana gelmediği, davalıların bu hususta davacıya ... verdiği ancak sonucun sağlanmadığı bu nedenle davalıların davacının bu operasyonlar nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zarardan sorumlu olacağı anlaşılmış buna göre de maddi tazminat bakımından bilirkişi vasıtasıyla yapılan hesap ve belirlemeler ile ıslah dilekçesi doğrultusunda 36.317,77 TL maddi tazminat, ayrıca tarafların ekonomik sosyal durumu, olayın oluş şekli ve davacıda bıraktığı etki gözetilerek belirlenen 50.000,00 TL manevi tazminat üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili katılma yolu temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda maddi tazminat için yapılan hesaplamada belirlenen miktar ve oranların taban fiyat olduğunu ve bu nedenle maddi tazminat istemlerinin olması gerekenin altında kaldığını, müvekkilinin en azından davalı ... kuruluşuna eşdeğer bir sağlık kuruluşuna gitmesi gerektiği ile diğer davalının unvanı da dikkate alınarak bir alacak hesaplanması yapılması gerektiğini, belgesiz maddi tazminat kalemlerinin düşük hesaplandığını, müvekkilinin operasyonlar için Almanya’dan gelip gittiğini, gelir kaybı ve çalışma gücünün azalmasından dolayı maddi tazminat ile ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle maddi tazminat taleplerinin dikkate alınmadığını, maddi tazminat bakımından verilen hükmün bozulmasını, manevi tazminat bakımından verilen hükmün onanmasını talep etmiştir.

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilince yapılan müdahalenin sadece estetik değil aynı zamanda tıbbi tedavi amacının da bulunduğunu, davacıya imzalatılan onam formlarında hekimin bir sonuç garantisinde bulunmadığının yazılı olduğunu, ortaya çıkan sonuçların komplikasyon olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin müdahalesinin tıbbi veri ve standartlara uygun olduğunu, müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi niteliğinde estetik müdahaleden kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Mülga1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 436, 437. maddeleri, Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 355-371. maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması Mülga 1086 sayılı Kanunun 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

29/01/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.