Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3128 E. 2023/3208 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyelerinin, daha geniş daireye sahip olmak için yaptıkları iddia edilen fazla ödemelerin tanınmaması ve bu ödemelerin iadesine ilişkin genel kurul kararının iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların kooperatife ortaklık payı dışında fazla ödeme yaptıklarını kanıtlayamamaları ve genel kurul kararının davacıların kooperatif üyeliğinden kaynaklanan haklarını ihlal etmediği gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/619 E., 2022/135 K.

BİRLEŞEN DAVA İSTANBUL ANADOLU 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

2013/135 ESAS, 2014/14 KARAR

DAVA TARİHİ : 17.09.2014

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada genel kurul kararının iptali davasından dolayı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacılar vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde asıl ve birleşen davada davacılar vekili Avukat Sena Türkoğlu ile katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan asıl ve birleşen davada davalı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davalı kooperatifin duyurusu üzerine 250.000,00 TL fazla ödeme yaparak daha geniş daireye sahip olmak için davalı kooperatife üye olduklarını, ancak kooperatifin kayıtlarını tutarken fazla ödemeleri dikkate almadığını, normal üyelik olarak kayıt tutulduğunu, tüm dairelerin tek tip yapılarak üyelere teslim edildiğini, 07.07.2013 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısının 9. maddesinde kooperatif uhdesindeki 20 adet dairenin satışı ile fazla ödeme yapan üyelerin haklarının dağıtılması kararı alındığını fakat müvekkillerinin dekontlara ek arsa bedeli yazdırmamış olmaları nedeni ile fazla ödeme yapan üyeler listesine dahil edilmediklerini, bu nedenle müvekkillerinin bu maddeye şerh koyduklarını, listeye alınmaları yönündeki taleplerinin karşılıksız kaldığını belirterek, fazla ödeme yaptıklarının tespiti ve tescili ile 07.07.2013 tarihli Genel Kurul Kararının iptalini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; kooperatif merkezi Beyoğlu'nda bulunduğundan yetki itirazında bulunduklarını, anasözleşmede ortakların bir kısmına daha yüksek alanlı daire verileceğine ilişkin bir düzenleme olmadığı gibi alınmış bir genel kurul kararı da olmadığını, davacıların fazla ödeme yaptıklarının tespiti yönündeki talebin zamanaşımına uğradığını, davacıların istirdat veya borçlarından mahsup talebinde bulunabileceklerinden dava şartının bulunmadığını, kooperatif ve ortaklar arasındaki ihtilafların öncelikle genel kurula götürülerek çözümlenmesi gerektiğini, bunun dava şartı olduğunu, fazla ödemenin ispat edilemediğini, fazla ödemelerin daha büyük daire sahibi olma hakkı sağlamadığını, kooperatif arsasının borç taksitlerini ödemek için bir kısım ortaklardan fazla ödeme alındığını, anılan 9 no.lu kararında bu fazla ödemelerin iadesine ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.10.2015 tarihli ve 2014/1138 Esas, 2015/892 Karar sayılı kararıyla; açılan davanın genel kurul kararının iptali davası olduğunu ve davacıların şahsi durumu ile ilgili bir karar alınmadığını, yönetim kurulunun davacıları fazla bedel ödeyen ortaklardan kabul etmemesi halinde bu husustaki ihtilafın giderileceği davanın genel kurul kararının iptali davası olamayacağını, bu hususun ayrı bir alacak davasının konusu olduğunu, genel kurul iptali davası ile alacak davasının bir arada yürütülmesi mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin (Yargıtay kapatılan 23. Hukuk Dairesi) 17.12.2018 tarihli ve 2016/3072Esas, 2018/5905 Karar sayılı ilamıyla; tespit davasının, genel kurul kararının iptali davası ile görülebilen davalardan olduğu, her iki davanın da Kooperatifler Kanunu'ndan kaynaklanan üye ile kooperatif arasındaki davalar olduğu, mahkemece işin esasına girilerek taraf delilerine dayanarak bu kapsamda karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile geçmiş yıllara dayalı defter ve kayıtları kapsayan mali incelemelerde, davacıların ortaklık payı dışında fazladan bir ödeme yapmadıkları, davacıların sözü edilen duyuru kapsamında fazladan ödemeler yapmış olsalar bile bunu somut bir şekilde kanıtlamaları gerektiği, davacıların 07.07.2013 tarihli kooperatif genel kurulunda alınan (9) no.lu kararın iptalini isteyebilmeleri için bu kararın, esas sözleşmeye ya da iyi niyet kurallarına aykırı olarak onların kooperatif üyeliğinden kaynaklanan haklarını ihlal etmesi gerektiği, oysa bilirkişi tarafından yapılan mali incelemelerde, davacıların ortaklık payını aşan herhangi bir fazla ödeme yapmadıkları, asıl davadaki davacıların dava tarihi itibariyle genel kurul kararlarına göre davalı kooperatife 95,35 TL eksik ödeme yaptıkları, birleşen davada davacının 05/08/2013 dava tarihi itibariyle davalı kooperatife 453,65 TL eksik ödeme yaptığı, asıl ve birleşen davada davacıların 07.07.2013 tarihli genel kurulda alınan 9 no.lu kararın iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekili ile katılma yoluyla asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde; eksik inceleme olduğunu, raporların dosyadaki makbuzlar görmezden gelinerek eksik, yanlı hazırlandığını, delillerin toplanmadığını ek rapor aldırılmadığını,fazla ödeme yapan üye listesi ile karşılaştırılmalı inceleme yapılması gerektiğini, aidatların kooperatif genel harcamaları için alındığını, arsanın tapusunun 1988 yılında alındığını, arsa vergisinin de yüklenici tarafından ödendiğini, dekonttaki açıklamanın değil fazla ödeme yapılıp yapılmamış olmasının önemli olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Asıl ve birleşen davada davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; gerekçenin eksik olduğunu, davacıların ortak olmadığı dönemde davacıların iddia ettiği fazla ödeme uygulamanının başlayıp bittiğinin gerekçeye eklenmesi gerektiğini belirterek kararın düzeltilerek onanmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tespit ve kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 nci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan taraflara verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.