Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3157 E. 2023/4178 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirket adına yaptığı elektrik dağıtım tesisi yatırım bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, uyuşmazlığın hukuki niteliğini eser sözleşmesi olarak belirlemesi gerekirken sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirmesi ve bu nedenle hatalı hukuki nitelendirme yapması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuş ve dosya, eser sözleşmelerine bakan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1677 E., 2022/1298 K.

DAVA TARİHİ : 27.12.2018

HÜKÜM/KARAR : Davanın Kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/981 E., 2021/182 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hizmet verdiği alanda iki trafodan oluşan 4648 nolu TM ve YG yer altı kablosu tesisini inşa ettiğini, geçici kabulü yapılan bu tesis nedeniyle harcadığı 837.022,71 TL yatırım bedelinin ilgili mevzuat çerçevesinde ödenmesi için yaptığı başvurunun davalı tarafından reddedildiğini ileri sürerek; bu bedelin 09.12.2011 tarihinden itibaren aylık TEFE oranında güncelleme yapılarak dava tarihindeki güncel bedelinin yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, 28.12.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 1.749.698,70 TL'ye yükselterek, bu tutarın 837.022,71 TL’sine dava tarihinden, 912.675,99 TL’sine ıslah tarihinden itibaren avans faiz işletilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, talebin TEDAŞ'a yöneltilmesi gerektiğini, davacı şirket adına akdedilmiş herhangi bir bağlantı anlaşmasının bulunmadığını, mevzuat gereği bağlantı ya da sistem kullanım anlaşması olmadan tesis bedellerinin iadesinin söz konusu olmadığını, tesisi kullanan mevcut maliklerinin başvuru yapması gerektiğini, müteahhitlik hizmeti veren davacı şirketçe yapılan tesis bedellerinin konutların maliklerinden alınıp alınmadığının incelenmesi gerektiğini, davacı tarafın talepte bulunabileceği miktarın dosyaya sunulan faturalar vasıtasıyla değil, çeşitli verilerin ortalamasının ele alınması ve bu bedeller üzerinden %20 indirim uygulanması suretiyle elde edilen birim fiyat üzerinden hesaplanması gerektiğini, talep edilebilecek miktarın kullanıcının dağıtım bedelinden peyderpey düşülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirkete teslim edildiği tarihte yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38 inci maddesindeki şartlara uygun olarak yapılan TM ve YG yer altı kablosu tesisinin, bilirkişilerce bu tarih itibarıyla hesaplanan bedelinin yapım ve teslim yılı birim fiyatlarına göre KDV hariç 837.022,71 TL, bu tutarın dava tarihi itibariyle güncelenmiş değerinin ise 1.749.698,70 TL olduğu gerekçesiyle; 1.749.698,70 TL alacağın, 837.022,71 TL'sinin dava tarihinden, 912.675,99 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte hesaplanarak davacının kullanacağı enerji dağıtım tarifesinden mahsubuna karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; talep etmedikleri ve hukuken şartları oluşmadığı halde hüküm altına alınan bedelin dağıtım tarifesinden mahsubuna karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, dağıtım tesislerinin mülkiyetinin TEDAŞ'a ait olduğunu, ıslah dilekçesinde kısmi olarak açıldığı belirtilen davanın mahkemece belirsiz dava olarak nitelendirildiğini, dava konusu dağıtım tesisinin işletme ve bakım karşılığında devredildiğini, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, dava konusu alacağa ticari faiz uygulanamayacağını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu tesisi davalı ... şirketinin inşa etmesi gerektiği ancak enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla davacı şirketin inşa ettiği, dava dışı TEDAŞ ile davalı ... arasında düzenlenen 24.07.2006 tarih işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesinde; dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun dağıtım şirketine ait olduğunun düzenlendiği, bu nedenle davalı ... şirketinin husumet itirazının yerinde olmadığı, geçici kabulü yapılan bu tesisleri devralan davalı ... şirketinin sebepsiz zenginleştiği, 15.10.2018 tarihinde davacı şirket tarafından davalı ... şirketine gönderilen yazıda, dava konusu tesislerle ilgili yatırım bedelinin tespit edilerek ödemeye esas gerçek değerin 30 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, davalı ... şirketinin. 07.11.2018 tarih ve 8941 sayılı yazı ile bu talebi reddettiği, işbu davanın açıldığı 27.12.2018 tarihi itibariyle sebepsiz zenginleşmeye ilişkin iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacıya ödenmesi gereken bedelin işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 04.08.2002 tarihli Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38 nci maddesinin altıncı fıkrasındaki düzenlemeye uygun olarak bilirkişi kurulu tarafından belirlendiği, EPDK Denetim Dairesi Başkanlığının "Dağıtım tesisinin dağıtım lisans sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar tüketici fiyat endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara 04.12.1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır," şeklindeki açıklaması sebebiyle mahkemece bilirkişi kurulundan alınan ek rapor ile güncellenmiş değerin 1.749.698,70 TL olarak tespit edildiği, davacı şirketin ıslah dilekçesi ile dava değerini bu tutara yükselttiği ancak talebi bulunmadığı halde ilk derece mahkemesince bu tutarın davacı şirketin kullanacağı enerji dağıtım tarifesinden mahsubuna karar verilmesinin HMK'nın 26 ncı maddesine aykırı olduğu, ayrıca az yukarıda açıklanan Yönetmelik hükmü uyarınca ödenmesi gereken tutara avans faizi yerine yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle; tarafların istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kabulüne, 1.749.698,70 TL'nin 837.022,71 TL'lik kısmının dava tarihinden, 912.675,99 TL 'lik kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili temyizinde; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı vekili temyizinde; talep edilen alacağa avans faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; yapımını üstlendiği inşaat projesinin elektrik ihtiyacını karşılamak için davacı şirket tarafından inşa edilen ve sonrasında davalı ... şirketine devredilen dağıtım tesisi için yapılan giderin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri

3. Değerlendirme

1.Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı tarafından sözlü anlaşma gereğince yapılan trafo merkezi ve OG Kablolarının geçici kabulünün yapılarak davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 149. maddesi uyarınca, zamanaşımı alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Yine aynı kanunun 479. maddesinde, eser sözleşmelerinde iş sahibinin edimini oluşturan iş bedelinin muacceliyeti teslim şartına bağlanmıştır. Bu nedenle eser sözleşmelerinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili talepli davalarda, zamanaşımı süresinin işin yüklenici tarafından iş sahibine teslim edildiği tarihten itibaren başladığı kabul edilmektedir. Somut olayda dosya kapsamı, taraf beyanları ve 04.08.2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesi dikkate alındığında, davacı yükleniciye geçici kabul tarihinden sonra peyderpey taksitler halinde ödeme yapılacağı anlaşılmakta olup, davacıya hiç ödeme yapılmadığı gibi iş bedeli ödemelerinin tarihlerinin de belirlenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda alacağın teslim tarihinden sonra ödemelerin yapılacağı tarihlerde muaccel olacağı açık olup, alacak muaccel olmadığı sürece alacaklıdan alacak hakkını talep etmesi beklenemeyeceğinden alacak muaccel oluncaya kadar zaman aşımı işlemez. Bu nedenlerle davalı vekilinin davada zamanaşımının gerçekleştiğine yönelik ve davalının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; İlk Derece Mahkemesince, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve talebin eserin yatırım bedelinin iadesi istemine ilişkin olduğu nitelendirmesi yapılarak yargılama yapıldığı, eser sözleşmelerinde zaman aşımının alacağın muaccel olduğu tarihte başlayacağı, kesin hesap yapılmadığından zaman aşımının başlamadığı ve bu nedenle ıslahta zaman aşımının dolmadığına, Bölge Adliye Mahkemesince ise; taraflar arasında TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan eser sözleşmesi bulunmadığı, tarafların yüklenici ve iş sahibi konumunda olmadığı, eser sözleşmesinin ancak davacı şirket ile işi yaptırdığı yüklenici arasında söz konusu olabileceği, mahkemenin bu yöndeki nitelemesinin doğru bulunmadığı ve davanın açıldığı 27.12.2018 tarihi itibariyle sebepsiz zenginleşmeye ilişkin iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığına kanaat getirildiği , bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesinin nitelendirmesi ve gerekçesinin hatalı olduğu kanaatine varılmasına rağmen gerekçenin son kısmında mahkemece verilen kararda bu yönlerden maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiş, sadece davacının kullanacağı enerji dağıtım tarafından mahsubuna karar verilmesinin HMK 26. Ve 297/c maddelerine aykırı olup hüküm fıkrasından çıkartılması gerektiği ve faiz hususu yönünden düzeltme yapılarak yeniden esas hakkında kurulmuştur.

3.Davacı şirket, davalı ... tarafından yapılması gereken dağıtım tesisini, yapımını üstlendiği inşaat projesinin elektrik ihtiyacını karşılamak amacıyla eser sözleşmesi hükümleri çerçevesinde inşa etmiştir. Bu hâlde, Bölge Adliye Mahkemesince; uyuşmazlığının hukuki niteliğinin eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle davalı ... şirketinin sorumluluğunun eser sözleşmesi hükümleri uyarınca belirlenmesi gerekirken, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesinde hata yapılması, ayrıca yanılgılı değerlendirme ile sebepsiz zenginleşme hükümleri değerlendirilerek yapılan masrafın güncellenmiş bedelinin tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

4.Bununla birlikte HMK'nın 373/2 maddesinde "Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir." hükmü düzenlenmiş olup, uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından dosyanın yargılama yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmesi uygun bulunmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın ilgiliye iadesine,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Dosyanın 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca uygun görülen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.