Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3223 E. 2023/3311 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyesinin, kendisine yapılan ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde ihraç kararının usulsüz olduğunu kabul etmesine rağmen hüküm fıkrasında davanın reddine karar vererek HMK'nın 297. maddesindeki gerekçe ile hüküm arasında çelişki olmaması kuralına aykırı davrandığı gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/624 E., 2022/403 K.

DAVA TARİHİ : 14.03.2017

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun kabulü ile davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/300 E., 2018/1015 K.

Taraflar arasındaki ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf talebinin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu ve tüm mali yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı kooperatifin 12/05/2011 tarihli yazısında müvekkilinin borcu olmadığının belirttiğini, kendisine tahsis edilen dairenin içini bizzat kendisinin yaptırması nedeniyle davalı kooperatifin kendisine borçlu olduğunu, buna rağmen 15/02/2017 tarihli ihtarname ile ihraç edildiğini, gönderilen ihtarların usulüne uygun tebliğ edilmediğini, alacağın dayanağının da usulüne uygun bildirilmediğini ileri sürerek ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; 12/05/2011 tarihli yazıyı kabul etmemekle birlikte bu yazının ancak 12/05/2011 ve öncesine şamil olacağını, davacının bu tarihten sonra da mali yükümlülükleri bulunduğunu, borcun ödenmesi için davacı üyeye iki ihtar gönderildiğini ve 10 ve 30 günlük ödeme süresi tanındığını, ödeme yapılmaması ve davacının borcunu ödemeyeceğine dair ihtarnamesi üzerine davacının ihraç edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; borcun kaynağının açıklanmadığı, davacıyı borçlandırıcı ve ihracına dayanak olarak gösterilen genel kurul kararının usul ve yasaya uygun alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin 30/10/2011 tarihli olağanüstü genel kurul kararının hukuka uygun olup olmadığını inceleme yetkisi bulunmadığını, genel kurul kararlarının iptal edilinceye kadar geçerli olduğunu, üyeleri 50.000,00 TL mali yükümlülüğe sokan bütçenin davacının da bulunduğu genel kurulda oybirliği ile kabul edildiğini, davacının, diğer üyelerin çoğunun ödediği 50.000,00 TL borçtan haberinin olmaması ve borcun kaynağını bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahkemece borca dayanak olan genel kurul kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle de ihraç kararının iptaline karar verilmişse de, eldeki davanın genel kurul kararının iptaline ilişkin olmayıp, genel kurulun iptal edilebilir kararlarının iptal edilinceye kadar sağlıklı bir kararının hukuksal sonucunu doğuracakları, bu nedenle mahkemenin bu yöndeki gerekçesinin doğru görülmediği ancak ödenmesi istenen borcun neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olmadığı, ikinci ihtarda 1163 Sayılı Yasa'nın 27 maddesine aykırı olarak davacı aleyhine bir ay yerine 30 günlük süre verildiği, bu nedenle usule ve yasaya uygun olmayan ihtarnamelere dayanılarak verilen ihraç kararının yerinde olmadığı bu durumda ilk derece mahkemesinin ihraç kararının iptaline karar vermesinin doğru olduğu gerekçesiyle kararın gerekçesinde hata edildiğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden karar verilerek davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince ihraç kararının iptalinin doğru olduğunun kabul edildiği, gerekçeyi düzeltilip davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369/1., 370. ve 371., 297. maddeleri, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 14., 16., 27. maddeleri

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı HMK'nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür.

2. HMK nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olması, mahkeme kararlarının tereddüt doğurmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık oluşturur.

3. Bölge Adliye Mahkemesince; kararın gerekçe kısmında, usule ve yasaya uygun olmayan ihtarnamelere dayanılarak verilen ihraç kararının yerinde olmadığı, bu nedenle ihraç kararının iptalinin doğru olduğu kabul edilmiş olmasına rağmen hüküm kısmında davanın reddine karar verilmesi sonucunda gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşmuştur. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 297. maddesine aykırı davranılması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.