Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3335 E. 2023/2517 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ile borçlu arasında muvazaalı olarak alacak-borç ilişkisi kurulduğu iddiasıyla, icra takibinde davalıya haksız yere pay verildiğinden bahisle sıra cetvelinin iptali ve davalıya ayrılan payın davacıya ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ispat yükü kendisinde olmasına rağmen, alacağının varlığını kanıtlayamaması ve diğer usul kurallarına uygunluk gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/537 E., 2022/590 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muvazaa nedeni ile sıra cetvelinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra müdürlüğü tarafından düzenlenen 10.07.2019 ve 27.07.2019 tarihli sıra cetvelinde dava dışı borçlu adına kayıtlı araçların satışı yapılarak bedelin paylaştırıldığını, ancak asıl ve birleşen davada davacı olan bankanın 2. sırada olduğunu ve pay ayrılmadığını, davalı ile borçlu arasında muvazaalı olarak alacak-borç ilişkisi oluşturulduğunu, gerçekte alacaklı olmayan davalıya pay ayrılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, davalıya ayrılan payın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı takibinin daha önce olduğunu, icra dosyasında yapılan işlemlerinde daha önce olduğunu, davacı iddiasının haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının muvafakati olmadan tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı, ispat yükü üzerinde olan davalının alacağın varlığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın eksik araştırma ile karar verildiğini, davalı takibinin çok daha önce olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muvazaa nedeni ile sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK’nın 142., 277. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.İspat yükü üzerinde olan davalının, alacağın varlığını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı dikkate alındığında temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.