Logo

6. Hukuk Dairesi2022/3383 E. 2023/2407 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan otel odası satış sözleşmesinin, davacı tarafından mücbir sebep iddiasıyla feshedilmesi ve davacıya ait çeklerin iadesi ile ödenen bedelin istirdadına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ileri sürdüğü mücbir sebep hallerinin sözleşmenin feshi için yeterli olmadığı, Rusya ambargosunun sözleşme tarihinden sonra başladığı, davacının sezon başında herhangi bir çekince ileri sürmediği, Çeşme'de turist sayısının bir önceki yıla göre arttığı ve darbe girişiminin de bölge turizmini olumsuz etkilemediği gözetilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/654 E., 2022/165 K.

DAVA TARİHİ : 05.08.2016

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/825 E., 2019/253 K.

Taraflar arasındaki alacak, menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin turizm acentesi olup, taraflar arasında davalının sahibi olduğu otelin 50 odasının satımı konusunda 01.10.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, ancak sözleşmenin imzalanmasını müteakip Rusya ile siyasi anlaşmazlıklar ,15 Temmuz hain darbe girişimi ve ilan edilen “Olağanüstü hal" kapsamında kamu personelinin izinlerinin kaldırılmış olması satışların durma noktasına gelmesine sebep olduğunu, sözleşme ile avans olarak davalıya toplamda 750.000,00 TL tutarında çek verdiğini, 350.000,00 TL ödeme ve 190.244,88 TL satış yaptığını, bir önceki seneden devreden 24.051,86 TL devir ile toplamda 183.806.98 TL davalıdan alacaklı konuma geçtiğini, bunun yanında ek olarak 400.000,00 TL lik çekin halen davalıda olduğunu belirterek; taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalıya ödenen ve satışı yapılamayan odalara ilişkin 183.806,98 TL nin davalıdan istirdadı ile müvekkile ödenmesine, 4 adet çekin iptali ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının basiretli tacir olup, çeklerin iadesini istemeyeceğini, Çeşmede belirtilen olumsuzluklardan dolayı turist kaybı yaşanmadığını, zaten Rus turistlerin tercih ettiği bölge de olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; otelin bulunduğu Çeşme'nin Rus turist pazarı için çok fazla tercih edilen bir bölge olmadığı, darbe kalkışmasının başladığı tarihte yaz sezonunun başlamış olduğu, davacının ileri sürdüğü Rusya Ambargosu 01.01.2016 tarihinde başlamış ve davacı buna dayalı olarak turizm sezonu başında herhangi bir çekince ileri sürmediği, sezon öncesi sözleşmeyi fesh etmemiş olması nedeniyle artık bu durumu ileri sürerek sözleşmeden dönmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla sözleşmenin 46. maddesinde ve TBK'nın 137 ve 138. maddelerindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı acente vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; başkaca şirketlerin "..." olarak etkilenmedikleri olaylardan müvekilinin etkilenmiş olup iş yapamaz hale geldiğini, Çeşmede otellerin iş yapmış olması müvekkilinin işbu sözleşmeyle bağlı kalmaya zorlanacağı anlamına gelmediğini, Çeşme Oteller Birliği isimli hiçbir resmiliği olmayan kurumun bir yazısı dikkate alınmış olduğunu, keza dosyaya sunulan emsal davalarda alınan bilirkişi raporlarının da ncelenmediğini, mücbir sebep ve ifa imkansızlığı koşullarının bulunduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çeşme'nin Rus turist pazarı için çok fazla tercih edilen bir bölge olmadığından ve ambargo kararı alındığında, Çeşme'de zaten yaz sezonu başlamış olduğundan etkili olmadığı, darbe kalkışmasının olduğu 15 Temmuzda Çeşme'de yaz sezonunun çoktan başlamış olduğu, her ne kadar devlet memurlarının izinlerinin iptal edilmiş olduğu görülse de; Çeşme'de yaz sezonu doluluğunun darbe kalkışmasından önce olduğu gibi sonra da yoğun geçtiği, yerli turisti etkilemediği gözetildiğinde, sözleşmenin 46. maddesindeki fesih koşullarının gerçekleşmediği, aşırı ifa güçlüğüne ilişkin davacı tarafça davanın anılan madde hükmüne dayalı uyarlama davası olarak açılmadığı, sözleşmenin devamı sırasında aşırı ifa güçlülüğüne dayalı olarak davalıya herhangi bir ihtarda ya da bildirimde bulunulmadığı gibi edimlerin ifasında ihtirazı kayıt konulduğunun da ileri sürülmediği, satış iptallerine ilişkin olarak dosyada herhangi bir delile de rastlanılmadığından, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 01.10.2015 tarihli sözleşmenin haklı nedenle feshi ile sözleşme kapsamında avans olarak verilen çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 138. madde hükmü.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Taraflar arasında imzalanan 09.09.2015 tarihli sözleşme ile davacı, davalıya ait Çeşme'de bulunan "Kaya Prestige Sun Shine" isimli otelin sözleşmenin 3.maddesindeki tabloda belirtilen toplam 50 odasının satışını üstlenmiştir.

3.Sözleşmenin 46.maddesinde; "sözleşmenin imzalandığı tarihte var olmayan, öngörülemeyen, kontrol dışı gelişen, ortaya çıkması ile sözleşme ile yükümlenen borç ve sorumlulukları kısmen veya tamamen yerine getirmesini zora sokan veya imkansızlaştıran hükümet veya ilgili birimler tarafından deklare edilmiş veya edilmemiş savaş hali, kritik-siyasi çatışmalar, mitingi ve gösteriler, ayaklanmalar, doğal afetler salgın hastalıklar gibi acentenin programlarını tehlikeye sokucu her türlü devlet mudaheleleri gibi zorunlu haller mücbir sebep olarak kabul edilecek olup, bu durumda acente sözleşmeyi tek tarafla feshetme hakkına sahiptir. Sözleşmenin bu şekilde fesih olması durumunda acentenin yapmış olduğu, tüm ön ödemeler, konaklayan müşterilerin bedelleri düşülerek acenteye iade edilir." düzenlemesi bulunmaktadır.

Davacı sözleşmenin anılan hükmüne dayanarak, 2016 yılında ülkede yaşanan hain darbe girişimi neticesi kamu personelinin izinlerinin kaldırılmış olması ve ülkemizle Rusya arasında bozulan ticari ilişkilerin kendileri açısından "mücbir sebep" (Fors Majör) sayılması gerektiğini ileri sürmüş ise de; Rusya Ambargosu 01/01/2016 tarihinde başlamış ve davacı buna dayalı olarak turizm sezonu başında herhangi bir çekince ileri sürmemiştir.

Yine Çeşme Oteller Birliğine yazılan müzekkere cevabında 2016 yılında turist sayısının 2015 yılına nazaran arttığı da belirtilmiştir. Darbe kalkışmasının olduğu 15 Temmuz'da Çeşme'de yaz sezonunun çoktan başlamış olduğu, her ne kadar devlet memurlarının izinlerinin iptal edilmiş olduğu görülsede; davacı tarafından satış iptallerine ilişkin olarak dosyaya herhangi bir evrak da sunulmadığından, mahkemece verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.