"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/605 E., 2022/646 K.
HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/1131 E., 2018/957 K.
Taraflar arasında alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davalının müvekkili şirketin spor faaliyetleri ile ilgili her türlü iş ve işlemleri için belirli hak ve yükümlülükleri yerine getirmeyi taahhüt ettiğini, müvekkili şirket tarafından her ay düzenli ve zamanında davalıya ödeme yapılmasına rağmen davalı şirketin sözleşmede belirtilen hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin sözleşmeyi feshettiğini, sadece müvekkili şirket tarafından kendi imkanları ile çekilen bir programın davalı tarafça kanalda yayınlandığını, bilirkişi vasıtasıyla davalı tarafından yayınlanan program bedeli belirlenerek davacının ödediği bedelden düşülmesi ve kalan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği davacıya iadesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya dair haklarını saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmenin devam ettiği süre boyunca ödenen tutar için geri talep hakkı olmadığını, sözleşmede buna dair herhangi bir düzenleme mevcut olmadığını, davalının sözleşme süresi boyunca üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükme esas alınan alınan bilirkişi raporunda taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davalının bütün grafik, tasarım, baskı, afiş, reklam, program hazırlama ve yayınlama sorumluluklarını ifa ettiği, davacının, son gönderilen fatura hariç olmak üzere, davalının tertip ettiği tüm faturaları itiraz etmeden, hizmetlere yönelik herhangi bir eksik/ayıp bildiriminde bulunmadan ödediği, bütün bu faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının yaptığı işlerde davacının onayını aldığı, hatta e-posta yazışmalarında işlerin davacı tarafından beğenildiğinin belirtildiği, bu kapsamda davalının sözleşme ile belirlenen yükümlülüklerini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun maddi ve hukuki olarak yanlış incelemeye dayalı olduğunu, bilirkişinin dava konusunun en önemli unsuru olan program yayın bedeli tespitini gerçekleştiremediğini, bilirkişi tarafından inceleme yapılarak davacı tarafça yapıldığı iddia edilen işin niteliği ve yapıldığı zamandaki bedelinin belirlenmesinin gerektiğini, işin varlığı ve miktarının davalı tarafça ispatlanması gerektiğini, işin yapılıp teslim edildiğini ispat külfetinin yükleniciye ve iş bedelinin ödendiğinin ispat külfetinin de iş sahibine ait olduğunu, davalının müvekkili şirket tarafından hazırlanan bir programı yayınlamış olması nedeniyle yayınlama bedelinin belirlenerek bu bedel dışında ödenilen tüm bedelleri iade etmesi gerektiğini, raporda belirtilen davalı tarafça sunulan belgelerden hiçbirinin müvekkili şirketin sözleşme bedeli karşılığında ödemiş olan bedeli karşılamadığını, delillerin sadece tasarım aşamasında kaldığını, uygulamaya konulmadığını, bilirkişi tarafından sunulan maillerin şirket içi mailler olduğunu ve ispat kabiliyetinin bulunmadığını, sözleşme konusu işlerin yapıldığını gösterir herhangi bir yazışma olmadığını, verilen kararın eksik ve hukuka aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye dayalı olarak davalı tarafça gerçekleştirilen hizmet ve edimlere ilişkin belge ve bilgiler, taraflara ait usulüne uygun şekilde düzenlenmiş delil niteliği vasfına sahip ticari defter ve kayıtlar ile e-posta yazışmaları ve tüm dosya kapsamı neticesinde, davalı tarafın usulüne uygun şekilde sözleşme kapsamındaki tüm edimlerini gerçekleştirdiği ve davacının herhangi bir ihtar ve/veya ihbarda bulunmayarak faturaları kabul ettiği ve ihtirazı kayıt şerhi koymayarak söz konusu ücret ödemelerini gerçekleştirmiş olduğu bu nedenle davanın reddinde bir isabetsizlik görülmediği, 6102 sayılı TTK'nın 20 nci maddesi gereğince ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin ücret isteyebileceği düzenlemesi kapsamında davalı tarafın gerçekleştirmiş olduğu hizmetler nedeniyle davacı tarafça ödenen bedellerin iadesinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüş, ilaveten faturalara itirazın yalnızca ispat yükümlülüğünün hangi taraf üzerinde olacağını belirlediğini, faturaya itiraz edilmemesinin başlı başına davalı tarafça sözleşme yükümlülüklerinin gereği gibi yerine getirildiği anlamına gelmeyeceğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen sözleşme bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.