"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve ... davalarda tapu iptal tescil ve alacak ile sözleşmenin feshi ve alacak davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve ... 2013/517 E. Sayılı davanın kısmen kabulüne, ... 2012/880 E. ve 2021/59 E. sayılı davaların reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
ASIL DAVA
I. DAVA
Davacı yüklenici vekili asıl dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, inşaatın kabası bitirilip teslim edildikten sonra 4 dairenin tapusunun yükleniciye verileceğinin kararlaştırıldığını, inşaat kabasının bitirildiği ve yapılan tesbitte eksiklik olmadığı rapor edilmesine rağmen tescilin yapılmadığını, ayrıca sözleşme hükümlerine göre arsa sahibi lehine yapılan faydalı imalat da yapıldığını ileri sürerek 7-8-10-11 nolu bağımsız bölümlerin tapuların iptali ile müvekkili adına tescilini ve sözleşmedeki teknik şartnamenin asgari şartları üstünde yapılan faydalı imalat bedelinin şimdilik 10.000,00 TL sinin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı arsa sahibi vekili cevap dilekçesinde; davacının davaya dayanak yaptığı, 16480 yevmiye nolu sözleşmenin bütün olduğunu, taşınmazda kat irtifakının kurulduğu ancak taslak planına göre alanların daha küçük olduğunu, davacının 1 maddeyi ihlal ettiğinden sözleşmenin kesin sözleşme olmadığını ve sözleşmenin feshi konusunda dava açtıklarını beyanla davanın reddini istemiştir.
... ... 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2013/517 ESAS SAYILI DOSYASI
I. DAVA
Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, üzerine düşün yükümlülükleri yerine getirdiğini 1 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin müvekkili adına tescili ile 55.000,00 TL ifaya ekli cezanın tahsilini talep etmiştir.
... ... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2012/880 ESAS SAYILI DOSYASI;
I. DAVA
Davacı arsa sahibi vekili dava dilekçesinde; gayrimenkul satış vadi ve kat karşılığı inşaat ön sözleşmesinin taslak planda ön görülen alan ve değerler üzerinden proje yapılmadığı ve müvekkiline verilecek bağımsız bölümlerin alan ve değerlerinin daha küçük olduğundan kat irtifakının taslak plana uygun olarak yapılmadığından ve sözleşmenin 1.maddesi ihlal edildiğinden sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde; dosyaların 2012/792 esas sayılı birleştirilmesini isteyerek sözleşmenin feshi için tarafların edimlerini ifada temerrüde düşmelerinin gerektiğini, davacının sözleşme ile yükümlerini edimlerini ifa etmediğini, yapılan inşaatın tasdikli mimari projeye uygun olduğunu, kat irtifakı tesis işlemlerinin davacının vekilinin katılımı ile gerçekleştirilip itirazda bulunmadığını, davacının hak kaybı olmadığını, ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
... ... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2021/59 ESAS SAYILI DOSYASI;
I. DAVA
Davacı arsa sahibi vekili dava dilekçesinde; ... 4. Asliye hukuk mahkemesinin 2019/57 esas sayılı dosyası ile dosyaların birleştirilmesine, davacının eksik inşaat nedeniyle depo ettiği 344.365,00-TL asıl paranın dava tarihinden beri işleyen faizi olan 10.000,00-TL nin fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile ve diğer yasal haklar için dava açma hakkı saklı kalmak kaydı ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde; toprak sahiplerine verilen m2 de herhangi bir eksikliğin söz konusu olmadığını, eksiklik olmadığına göre de bu eksikliğe tekabül edecek faizin de olmadığını, müvekkilinin inşaatı bitirdiğini, ruhsatı aldığını ve 2013 yılında dairelerin teslim edilmiş bulunduğuna göre bugüne kadar tazminat ve faiz talebinde bulunulmadığından davacının haklı olduğu kabul edilmiş olsa bile taleplerinin zaman aşımına uğradığını beyan ederek, eksik harcın tamamlattırılmasını, aksi takdirde usul yönünden davanın reddine karar verilmesini, zaman aşımı ve esas yönlerinden davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27/12/2013 tarihli ve 2013/331 Esas, 2013/356 Karar sayılı kararıyla; birkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirdiği, ... kullanma izin belgesinin alındığı, tescil koşullarının oluştuğu, sözleşme götürü bedel olduğundan yüklenicinin sözleşme dışı faydalı imalat bedeli isteyemeyeceği, fesih şartlarının oluşmadığı, arsa sahibinin dairelerin küçük yapılması nedeniyle tazminat talebinin bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve ... 2013/517 esas sayılı davalarda, tescil ve gecikme tazminatı taleplerinin kabulüne, diğer taleplerin reddine; ... 2012/880 esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı-... davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2015/2440 Esas, 2016/1027 Karar sayılı ve 23.02.2016 tarihli kararı ile, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, sözleşmede öngörülen paylaşım oranına aykırı olarak, davalı arsa sahibine isabet eden bağımsız bölümlerin eksik alanlı yapıldığının tespit edildiği, BK.'nun 81. (TBK md. 97) maddesine göre, öncelikli edimini yerine getirmeyen tarafın karşı taraftan edimini talep edemeyeceği, gerekçesiyle mahkemece, arsa sahibine eksik verilen metrekare değerinin bilirkişilerden alınacak ek raporla tespit edilerek, davacı yüklenicinin bu bedeli depo etmesi için kendisine süre verilmesi ve sonucuna uygun şekilde asıl ve ... 2013/517 esas sayılı davalarda bir karar verilmesi gerektiği, ayrıca ... 2013/517 esas sayılı davada, kira kaybı bedelinin reddi yerine kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu, yargılama sırasında arsa sahibi davalının sözleşme gereğince halen alacağının olduğu tespit edilmekle, asıl ve ... 2013/517 esas sayılı davaların açılmasına sebep olduğu söylenemeyeceğinden, anılan davalarda davalı arsa sahibinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması da hatalı bulunduğundan belirtilen sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 07/10/2021 tarihli, 2019/57 Esas, 2021/396 Karar sayılı kararı ile, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, bağımsız bölümlerin % 50 oranı ile paylaşılacağı hükmü gözetilerek eksik verilen metrekare değerinin karar tarihine en yakın tarihe göre bedelinin 516.547,00-TL olarak belirlendiği, gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, dava konusu ..., ..., 277 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın 7-8-10-11 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafından depo edilen 516.547,00-TL nin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine,
... 2013/517 e. sayılı dosyası yönünden, Yargıtay bozma ilamına göre, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, inşaatın yüklenicinin zilyetliğinde olduğu kabul edildiği, bunun aksinin davacı yüklenici tarafça kanıtlanamadığından, ... 2. Asliye hukuk mahkemesinin 2013/517 esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulüne, ..., ..., 277 ada, 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, kira kaybı talebinin reddine, arsa sahibi davalının sözleşme gereğince halen alacağının olduğu tespit edilmekle, asıl ve ... 2013/517 esas sayılı davaların açılmasına sebep olduğu söylenemeyeceğinden, anılan davalarda davalı arsa sahibi yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığı,
Davacı arsa sahibi sözleşmede kararlaştırılandan daha küçük alanlı daire verildiği ileri sürerek, sözleşmenin feshini istediği ... 2012/880 esas sayılı dava dosyası yönünden davanın reddine,
... 2021/59 esas sayılı dosyası yönünden ise, asıl dava bakımından karar tarihine en yakın tarihe göre bedelinin davacı tarafça depo edildiği anlaşılmakla, işleyen faiz talebi yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-... davalı vekili ile davalı-... davada davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Asıl ve ... 2013/517 Esas sayılı davada davacı, ... 2012/880 Esas ve ... 2021/59 sayılı dosyalarda davalı vekili temyiz dilekçesinde; sözleşmeyi ilk olarak ihlal eden edimine yerine getirmeyenin davalı olduğu, bu itibarla mahkemenin davalıların alacağı olduğundan bahisle mahkeme masrafı ve vekalet ücretine hükmetmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davaya konu inşaatta davalıya eksik inşaat m² si verildiği yönündeki kabulde haksız olduğu, sözleşmede müteahhide ait inşaat alanının %50, toprak sahibine ait inşaat alanının %50 olacağına dair bir hüküm olmadığı, bu yöndeki bilirkişi kanaatlerinin dayanaksız olduğu, bu hususun yanlış yorumlandığı, sözleşmede taraflara verilecek dairelerin tek tek belirtildiği, müvekkili lehine toplam 120 m² farkı kabul ederek imzaladıkları, bu nedenle toprak sahiplerine verilen m² de herhangi bir eksiklik olmadığı, eksiklik olmadığına göre de müvekkile eksiklik nedeniyle bedel depo ettirilmesi ve bu bedelinde davalıya ödenmesi hususunda karar verilmesinin haksız olduğu, dosyada bulunan bilirkişi raporları arasında büyük fark ve çelişki bulunduğu, bu durum giderilmeden bu yöndeki talepleri reddedilerek karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, fazla inşaat alanının arsa payı dahil m² birim fiyatının afaki ve olduğu, belirtilen değerin Çevre ve Şehirçilik Bakanlığı verilerinin çok üzerinde olduğunu, bozma ilamında eksikliğin m² si yönünden bir hüküm bulunmadığı sadece değerinin belirlenmesi yönünden hüküm kurulmuş olduğunu, 4 adet dairenin tapusunun ihtarnameye rağmen verilmemesi nedeniyle kendi edimini yerine getirmeyen toprak sahibinden sözleşmeye göre kira kaybı talebinin reddinin de usul ve yasaya aykırı olduğu, ... 1. Asliye hukuk mahkemesinin 2021/59 E. sy. dosyasından davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen 4.080.TL vekalet ücretinin bu davanın davacısından alınarak davalısına verilmesi gerekirken tersine hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla ve re’sen takdir edilecek nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Asıl ve ... 2013/517 Esas sayılı davada davalı, ... 2012/880 Esas ve ... 2021/59 sayılı dosyalarda davacı vekili temyiz dilekçesinde; harç hesabında yükleniciye düşen tescile konu edilen daireler toplam değeri üzerinden harç ve yargılama gideri hesaplaması yapıldığından, hukuka aykırı hesaplama yönünden ve re’sen gözetilecek sebeplerle verilen kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl ve ... 2013/517 esas sayılı davada, davacı yüklenicinin dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali sözleşme dışı imalat bedeli ve gecikme tazminatının tahsili, ... 2012/880 esas sayılı davada, davacı arsa sahibinin davacıya sözleşmede kararlaştırılandan daha küçük alanlı daire verildiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ve ... 2021/59 esas sayılı dosyada faiz talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası. 818 sayılı Borçlar Kanununun 355-371. maddeleri
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi raporu aldırıldığı ve buna uygun olarak karar verildiği anlaşıldığından taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3.1 Asıl ve ... 2013/517 esas sayılı dava bakımından yapılan incelemede; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2015/2440 Esas, 2016/1027 Karar sayılı ve 23.02.2016 tarihli kararı ile... yargılama sırasında arsa sahibi davalının sözleşme gereğince halen alacağının olduğu tespit edilmekle, asıl ve ... 2013/517 esas sayılı davaların açılmasına sebep olduğu söylenemeyeceğinden, anılan davalarda davalı arsa sahibinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının hatalı olduğu belirtilmiştir. Bozmaya uyulması ile belirtilen husus kesinleşmiş olup, Mahkemece karar gerekçesinde: “asıl ve ... 2013/517 esas sayılı davaların açılmasına sebep olduğu söylenemeyeceğinden, anılan davalarda davalı arsa sahibi yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.” denilmesine rağmen, asıl dava yönünden hüküm fıkrasının 1/b bendinde “Harçlar kanunu hükmünce alınması gerekli 94.950,00-TL'den peşin alınan ve ikmal edilen toplam 29.820,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 65.130,90-TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına”
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/517 esas sayılı dosyası yönünden hüküm fıkrasının 4/b bendinde “Harçlar kanunu hükmünce alınması gerekli 21.415,18-TL'den peşin ve tamamlanan 1.735,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 19.679,43-TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına” karar verilmiş olup, söz konusu harçlar da yargılama giderine dahil olduğundan davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur.
3.2. ... 1. Asliye hukuk mahkemesinin 2021/59 esas sayılı dosyası bakımından yapılan incelemede: arsa sahibinin açtığı davanın red olunduğu ancak hüküm fıkrasının 5/b bendinde “Hüküm tarihinde geçerli avukatlık asgari ücret tarifesi hükmünce 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiş olup, vekalet ücretinin haksız çıkan davacıdan alınarak davalıya verilmesi gerekirken tersinin yapılması hatalı olmuştur.
3.3. Kararın belirtilen sebeplerle bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının 2. bent uyarınca reddine,
2. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının 3. bent uyarınca kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrası 1/b bendindeki “... davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına” kelimelerinin çıkarılarak yerine “... davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına” kelimelerinin eklenmesine,
Hüküm fıkrasının 4/b bendinde yer alan “...davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına” kelimelerinin çıkarılarak yerine “... davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına” kelimelerinin eklenmesine, hüküm fıkrasının 5/b bendinde “...davalıdan alınıp davacıya verilmesine” kelimelerinin çıkarılarak yerine “... davacıdan alınıp davalıya verilmesine” kelimelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde ilgililere iadesine,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
31.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.