"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/937 E., 2022/777 K.
HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/202 E., 2018/540 K.
Taraflar arasında itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yazılım aboneliği hizmet sunumuna ilişkin abonelik sözleşmesi ve sipariş formu düzenlendiğini, davalının bu sözleşme kapsamında düzenlenen fatura bedelini ödemediğini, sözleşmede ücretin fiilen kullanım değil satın alınan hizmetler ve içerikler esas alınarak belirleneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin yazılım hizmetini davalıya sunmasına rağmen fatura alacağının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazını iptalini ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; abonelik sözleşmesinin müvekkili tarafından sözleşme hükümlerine uygun olarak feshedildiğini, fesih tarihine kadar davacıya tüm haklarının ödendiğini, fesihten sonraki dönemler için de ücret ödenmeyeceğinin sözleşmede bildirildiğini, icra takibine konu faturaya ilişkin hizmetin müvekkil şirkete verilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının abonelik sözleşmesini süresinden önce ve herhangi bir gerekçe göstermeksizin yazılı bildirimde bulunmak suretiyle feshedebileceği, mevcut delil ve belgelere göre davalının yazılı bir bildirimi bulunmadığından sözleşmenin en geç 1 yıllık sürenin sonunda yenilendiği, davalı fatura içeriğinde belirtilen hizmetin kendisine verilmediğini beyan etmiş ise de, hizmetin verilip verilmediğinin davalı tarafından davacıya ihbar edilmesi gerektiğini, buna göre davacının 2. yıl için vereceği yazılım ve servis hizmetini faturalandırılarak davalıdan talep etmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin, sözleşme hükümlerine ve hukuka uygun olarak feshedildiğini, fesih ihtarnamesinin delilleri arasında sunulduğunu, sözleşmenin feshedildiği hususunda taraflar arasında ihtilafta bulunmamasına rağmen mahkemenin sözleşmenin feshedilmediğini kabul ettiğini, mahkemenin çözmesi gereken hususun müvekkilinin fesih hakkı bulunup bulunmadığı olduğunu, takip konusu faturanın müvekkilinin sözleşmeyi feshinden sonraki döneme ilişkin olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı taraf, sözleşmeyi ilk hizmet dönemi sonunda sözleşmeye uygun olarak feshettiğini, sözleşmenin 2. hizmet dönemi için yenilenmediğini savunmuş, sözleşmeyi fesih hususunda noter ihtarnamesi bulunduğunu belirtmişse de davalının uhdesinde bulunan bu belgeyi sunmadığı, mahkemece 6100 sayılı HMK'nın 140/5 nci fıkrası uyarınca verilen kesin süre içerisinde fesih ihtarnamesini sunulmadığı, ilgili belgenin noterden celbine dair beyanının da söz konusu olmadığı, bu belge elinde olduğundan süresinde cevap dilekçesi ekinde ibraz etmediğinden ve kesin süreye rağmen fesih ihtarnamesini sunmadığından davalının sözleşmeyi usulüne uygun feshettiğini kanıtlayamadığının kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafından dava dışı üretici firmadan 2. hizmet dönemi için lisans kullanıcısı davalı adına yazılım lisansı oluşturulduğu, diğer taraftan sözleşmede ücretin fiilen kullanıma göre değil satın alınan hizmet ve içeriklere göre belirleneceği kararlaştırıldığına göre davacının 2 yıl için yazılım ve servis hizmetini faturalandırarak davalıdan talep etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece teknik hususlara ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğini, sözleşme hükümleri gereği herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve tazminatsız olarak usulüne uygun olarak yazılı bildirim ile sözleşmenin feshedildiğini, dosya kapsamından davacı tarafça da feshin açıkça kabul edildiğini, delil listesinde fesih ihtarnamesi delil olarak gösterilmesine rağmen deliller toplanmadan karar verildiğini, davacının verdiği hizmetin bölünebilir olduğunu, sipariş formunda da görüleceği üzere birim fiyatların ay ve miktar baz alınarak belirlendiğini, müvekkil şirket tarafından sözleşmenin usulüne uygun olarak feshedildiğini, fesih tarihine kadar alınan hizmete ilişkin tüm yasal hakların davacıya ödendiğini, sonraki dönem ilişkin müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmenin 2 nci döneminde herhangi bir hizmet verilip verilmediğinin araştırılmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan yazılım aboneliği hizmet sözleşmesine ilişkin abone sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağın tahsili istemi ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra İflas Kanununun 67 nci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen yazılım lisans hizmeti işine ait abone sözleşmesi ve sipariş formunda davacı tarafından yüklenilen edim tanımlanmış olup davacı taraf edimini yerine getirdiğini iddia ederek alacağını talep etmiş, davalı taraf da sözleşmenin daha önce kendisi tarafından feshedildiğini, dava konusu faturaya ilişkin hizmet almadığını ileri sürmüştür. Mahkemece, davalı taraf feshe ilişkin ihtarnameyi süresinde sunmadığından ve celbine dair beyanda da bulunmadığından feshi kanıtlayamadığının kabulü yönünde gerekçeye yer verilmişse de; davalı taraf cevap dilekçesi ile sözleşmeyi feshettiğini bildirmiş olduğundan fesih iradesi karşı tarafa ulaşmakla sözleşmenin sona erdiği açık olup ayrıca noter ihtarnamesinin süresinde sunulup sunulmadığının ve varlığının mahkemece re'sen araştırılmasına da gerek yoktur.
2. 6100 sayılı HMK'nın 266 ncı maddesi “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz." şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, dava konusu takibe dayanak fatura alacağı yazılım lisans hizmetine ilişkin olup dava konusu edilen 2. dönem için hizmet verilip verilmediği hususunda teknik bilirkişi raporu alınmadan taraflar arasındaki sözleşme ve sipariş formu hükümlerine yer verilerek karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, sözleşme feshedilmiş olsa dahi davacının edimin yerine getirmesi halinde alacağın ödenmesi gerekeceğinden sözleşme ve sipariş formundaki edimlerin yerine getirilip getirilmediği konusunda teknik bilirkişi incelemesi yapılıp sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.