"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/140 E., 2022/202 K.
DAVA TARİHİ : 30.03.2010
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki üyelik tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davalı kooperatife düzenli olarak aidat ödemesine rağmen alınan sahte genel kurul kararı ile başkanlıktan ve yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmasının sağlandığını, üyeliği devretmediğini, aidat ödemeye devam ettiğini ileri sürerek, davalı kooperatife üye olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kooperatif vekili, davacının üyeliğini devrettiğini ve kooperatifte üyeliği olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20/02/2014 tarih ve 2010/192 Esas, 2014/222 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı kooperatifte iki üyeliğinin bulunduğu, üyelikler için aidat ödediği ve usulüne uygun alınmış ihraç kararı da bulunmadığı, daire satmanın üyeliği devir anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. 1. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 20/02/2014 tarihli, 2010/192 Esas, 2014/222 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 10.02.2015 tarih ve 2014/5589 Esas, 2015/722 Karar sayılı kararıyla; mahkemece alınan iki rapor arasındaki çelişkiler giderilmeden ve ikinci rapora itibar edilmesinin sebebi de kararın gerekçesinde açıklanmadan karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. 2. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 26/10/2017 tarih ve 2016/148 Esas, 2017/422 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak, davacının yönetim kurulu karar defterinin 6 no.lu kararı ile 04/08/2002 tarihinde ilk üyeliğini kazandığı, yönetim Kurulu karar Defterinin 35 no.lu kararı ile 03/12/2006 tarihinde de ikinci üyeliğini kazandığı bu üyelikleri devir işlemlerinden ilkinin sahte olduğu diğerinin de kooperatifçe kabul edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı kooperatife iki üyeliğinin olduğunun tespitine karar verilmiştir.
2. Mahkemenin 26/10/2017 tarih ve 2016/148 Esas, 2017/422 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 20.01.2021 tarih ve 2018/15 Esas, 2021/136 Karar sayılı kararıyla; davacının iki üyeliğinin tespiti için, 03.12.2006 tarihli karardan sonra yönetim kurulunca yatırılması istenen paranın yatırılıp yatırılmadığı ve davacının ödemeleri araştırılarak iki üyelik için ödeme yapıp yapmadığı tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ilk üyeliği yönünden 02/01/2006 tarihli ... Altay'a devir işlemindeki davacının imzasının sahte olduğu ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğu, davacı tarafından yapılan bir kısım ödemelere dair düzenlenen senetlerde kooperatif mührünün olduğu, senetlerin sahteliği hususunda herhangi bir iddianın da ileri sürülmediği, bilirkişi raporu ile yapılan hesaplamaya göre 03/12/2006 tarihli karardan sonra yönetim kurulunca yatırılması istenen para olan 133.823,17 TL aidat ödemesinin ikinci üyelik için davacı tarafından yatırıldığı, bu nedenle davacının kooperatifte iki adet üyeliğinin olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının yeterli olmadığını, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, davacının emanet komisyonunda görev yaptığının dosya içeriği ile sabit olmasına rağmen ödemelerin davacı adına yapıldığının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, ödemelerin davacı tarafından kooperatif başkanı sıfatıyla yapıldığını, davanın reddi gerektiğini temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 10., 16. maddeleri
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.