"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM : Asıl ve Birleşen Dava Kabul, Karşı Dava Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen asıl dava menfi tespit, birleşen ve karşı alacak davasında İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen 2013/563 esas sayılı davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın temyizi üzerine Dairece bozulması sonucu bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
ASIL DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında muhtelif kazan ve makinelerin yapılması konusunda anlaşma sağlandığını, müvekkilinin edimini yerine getirmiş olmasına karşın iş bedelinin ödenmediğini yine sözleşme kapsamında teminat olarak verilen çeklerin iade edilmediğini belirterek teminat olarak verilen çekler bakımından borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
KARŞI DAVA:
Karşı davacı vekili dava dilekçesinde; karşı davalının edimlerini aralarındaki sözleşme gereği yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmeden kaynaklı eksik ve ayıplı işler bedelini, gecikme tazminatını, emisyon harcını ve çevredeki üreticilere ödemek zorunda kaldığı bedel ile kazanlarda kömür yerine fuel oil yaktıklarından dolayı aradaki maliyet farkının tahsilini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Birleşen davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında muhtelif kazan ve makinelerin yapılması konusunda anlaşma sağlandığını, davalı iş sahibinin bir kısım ödeme yaptığını ancak işin tamamlanmasına rağmen bakiye iş bedelinin ödenmediğini belirterek bakiye iş bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
ASIL DAVA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yüklenicinin edimlerin sözleşmeye uygun yerine getirmediğini, emisyon izni ve filtreleme işlemlerinde sorunlar olduğunu, davanın reddini istemiştir.
KARŞI DAVA:
Karşı davalı vekili, müvekkilinin edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirdiğini, davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA:
Birleşen davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
- İlk Derece Mahkemesinin 2008/284 Esas, 2013/583 Karar sayılı ve 12/09/2013 tarihli kararı ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar davalı karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
- Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2014/412 Esas, 2014/5859 Karar sayılı ve 20.10.2014 tarihli kararı ile; davalı - karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddi ile, karşı davadaki talepler için inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken asıl davada mahsup yapılmış gibi karşı davanın reddinin doğru olmadığı belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
- Bozma ilamından sonra Akhisar 2 . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/563 Esas 2015/407 Karar sayılı kararı ile davanın, eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
- Bozma ilamına uyan İlk Derece Mahkemesinin 2015/292 Esas, 2018/542 Karar sayılı ve 10/07/2018 tarihli kararı ile asıl ve birleşen davanın kabulüne, karşı davanın ise kısmen kabulüne dair kurulan hüküm taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
- Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2018/5157 Esas, 2019/1312 Karar sayılı ve 25/03/2019 tarihli kararı ile taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile karşı dava bakımından düzeltilmiş kapasite raporunun dikkate alınarak karşı davadaki yakıt farkı hesabı bakımından ek rapor alınması, karşı davadaki ceza-i şart talebinin reddine karar verilmesi ve karşı davada vekalet ücreti bakımından hesaplamanın yanlış yapılmış olduğu belirterek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karşı dava bakımından bozmada belirtildiği gibi ek rapor alınarak, asıl davanın kabulüne, karşı davanın 76.688,58 TL üzerinden kısmen kabulüne, cezai şart talebinin reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı- birleşen davacı vekili ile davalı karşı davacı- birleşen davalı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı- birleşen davalı vekili; Asıl dava bakımından temyiz itirazında bulunmadıklarını, karşı dava bakımından kısmen kabul hükmüne karşı temyiz başvurusunda bulunduklarını, karşı davadaki hükmedilen alacağın, birleşen davadaki alacaktan mahsup edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan raporun denetime el verişli olduğunu, uzun süredir devam eden yargılama karşısında tarafları lehine en üst hadden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, karşı dava bakımından verilen kısmen kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davalı karşı davacı- birleşen davacı vekili; Dosya kapsamında hükme esas alınan raporun içeriğinin hatalı olduğunu, kapasite raporunun düzeltilmiş haline rağmen ek raporda aynı sonuca varıldığını, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre avukatın emeği, çabası, işin önemi ve davanın süresine göre hükmedilecek vekalet ücretinin tarifenin üç katına kadar çıkarılabileceğini, dava tarihinin 2008 olduğu gözetildiğinde vekalet ücretinin asgari hadden takdirinin hukuka aykırı olduğunu, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada, teminat olarak verilen çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, karşı davada eksik ve ayıplı iş nedeniyle uğranılan zararın tazmini, geç teslimden dolayı gecikme tazminatı ile üçüncü şahıslara verilen zarara ilişkin bedelin tahsili, birleşen davada ise bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 436, 437. maddeleri, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 353-370. maddeleri, İcra İflas Kanunu 72. maddesi,
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun'un 437 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2018/5157 Esas, 2019/1312 Karar sayılı ve 25/03/2019 tarihli kararı ile taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, karşı dava bakımından düzeltilmiş kapasite raporunun dikkate alınarak karşı davadaki yakıt farkı hesabı bakımından ek rapor alınması, karşı davadaki ceza-i şart talebinin reddine karar verilmesi ve karşı davada vekalet ücreti bakımından hesaplamanın yanlış yapılmış olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Belirtilen ikinci bozma ilamı ile asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne ilişkin hüküm kesinleşmiş olup, inceleme sadece karşı dava bakımından mümkün olacaktır.
2.1.Karşı dava bakımından ise, bozma ilamında belirtilen yakıt maliyeti farkı bakımından, düzeltilmiş olan kapasite raporu üzerinden tekrar hesaplama yapılmış ve karşı davacının alacağının 66.688,58 TL olduğu tespit edilmiş, 10.000 TL emisyon ücreti ile birlikte karşı davanın toplamda 76.688,58 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, bozma ilamına uygun olarak ceza-i şart alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
2.2.Davacı karşı davalı- birleşen davacı, her ne kadar temyiz dilekçesinde karşı davada tespit edilen alacağın birleşen davada mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, davaların birbirinden bağımsız olduğu ve mahsup yapılamayacağı anlaşılmıştır.
2.3.Davalı karşı davacı – birleşen davalı ise karşı davada alınan raporun hükme elverişli olmadığı belirtilmiş ise de raporun değiştirilmiş kapasite raporu üzerinden hesaplama yapmış olduğu anlaşılmış, taraf vekillerinin vekalet ücreti bakımından asgari ücret tarifesinin üzerinde bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği temyiz itirazının ise kabulünün mümkün olmadığı, temyiz incelemesine konu kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı karşı davada davacıdan alınmasına,
Fazla yatırılan temyiz harcının istek halinde asıl ve birleşen davada davacı karşı davalıya iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
20/02/2023 gününde oybirliği ile karar verildi.