Logo

6. Hukuk Dairesi2022/5154 E. 2023/521 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konkordato tasdiki istemine ilişkin yargılamada, kesin mühlet içinde karar verilmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesince verilen konkordato tasdik kararının istinaf mahkemesince bozulmasının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 304/2. maddesi uyarınca mahkemenin, kesin mühlet içinde konkordato hakkında karar veremeyeceğinin anlaşılması halinde ek süre vererek mühlet hükümlerinin devamına karar verebileceği ve somut olayda mahkemenin bu süre içerisinde karar vermiş olması, ayrıca yargılamadaki gecikmenin makul süre olarak kabul edilebilecek nitelikte olması gözetilerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

Konkordatonun tasdiki istemi hakkında, İlk Derece Mahkemesince talebin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, alacaklılar Denizbank A.Ş., Fibabanka A.Ş. ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, Denizbank A.Ş. ve Fibabanka A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının usulden reddine, alacaklı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesis edilerek, konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, konkordato talep edenler vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. TALEP

Konkordato talep edenler vekili, müvekkili şirketin gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, şirketin tek hissedarı olan ...’in ise şirket borçlarına kefil olduğunu, şirketin ekonomik güçlüğe düştüğünü ve borçlarını ödeyemediğini, sundukları teklifin kabul edilmesi halinde borçların ödenebileceğini ileri sürerek, konkordato projesinin tasdikini talep etmiştir.

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlular tarafından sunulan revize projenin alacaklılar tarafından yasal çoğunluk ile kabul edildiği, konkordatonun tasdiki koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, borçluların konkordato projesinin tasdikine, bu kapsamda konkordatoya tabi borçların, tasdik kararından itibaren 45 iş günü içerisinde gayrimenkulların devri süresine ilave 30 günlük ödeme süresi içerisinde olmak üzere, geçici mühlet tarihine kadar kendi tabi olduğu faiz ve geçici mühlet tarihinden itibaren yıllık %6 faizi ile defaten ödenmesine karar verilmiştir.

III. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklılar Denizbank A.Ş., Fibabanka A.Ş. ve ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Alacaklılar vekilleri istinaf başvuru dilekçelerinde; projenin alacaklıların menfaatine olmadığını, borçluların kaynakları ile uyumlu olmadığını, alacak miktarlarının hatalı hesaplandığını ileri sürmüşlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

1-Alacaklılar Denizbank A.Ş. ve Fibabanka A.Ş. vekillerinin istinaf başvuruları yönünden yapılan incelemede; konkordato tasdik kararının, toplantıda olumsuz oy kullanan ve tasdik duruşmasına kadar itirazlarını bildiren alacaklılar tarafından istinaf edilebileceği, bu şekilde itiraz etmeyen alacaklıların duruşmaya katılmaya hakları bulunmadığı gibi karara karşı yasa yollarına başvurma hakları da olmadığı, istinaf kanun yoluna başvuran, adı geçen alacaklı bankaların en az 3 gün önce itiraz dilekçelerini dosyaya sunmadıkları, bu nedenle İİK’nın 308/a madde uyarınca istinaf hakları bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf dilekçelerinin 352/1-ç maddeleri hükmü uyarınca reddine,

2-Alacaklı ... vekilinin istinaf başvurusuna gelince; borçlular tarafından sunulan revize projenin alacaklılar tarafından yasal çoğunluk ile kabul edildiği, revize projenin alacaklıların menfaatine olduğu, projenin borçluların malvarlığı ile uyumlu olduğu, işçi alacaklarının teminatlandırıldığı, tasdik koşullarının oluştuğu, bu itibarla her iki davacının konkordatosunun tasdikine karar verilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının bu yönden yerinde olduğu, ancak re’sen yapılan incelemede, İİK’nın 304. maddesi uyarınca, mahkemenin her halde kesin mühlet içinde karar vermek zorunda olduğu, usuli nitelikteki bu sürenin yasanın öngördüğü uzatma halleri dışında hakim tarafından uzaltılıp kısaltılamayacağı, somut olayda mahkemece 12.02.2020 tarihinde 3 ay süreyle geçici mühlet verildiği, Covid tedbirleri nedeniyle bu sürenin 29.07.2020 tarihine kadar uzadığı, bu tarihten itibaren 1 yıl kesin mühlet verildiği, mahkemece talep üzerine verilebilecek 6 aylık azami mühlette eklendiğinde yargılamanın bitmesi gereken tarihin en geç 29.01.2022 tarihi olduğu, mahkemece bu husus gözetilmeksizin (2 ay 2 gün sonra) 01.04.2022 tarihinde karar verildiği, yargılama bakımından süre koşulunun ihlal edildiği gerekçesiyle, HMK’nın 353/1-b maddesi uyarınca, alacaklı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldıdırılmasına, borçluların konkordato tasdik taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde konkordato talep eden borçlular vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Temyiz yoluna başvuran konkordato talep edenler vekilinin temyiz dilekçesinde; mahkemenin yasanın öngördüğü süre içerisinde karar verdiğini, istinaf dairesi kararınınn sürpriz karar verme yasağına aykırı bir karar olduğunu, zira bu hususun yargılama sırasında hiç gündeme gelmediğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK 304/1 ve 2. maddeleri

Değerlendirme

1-İİK'nın 304/1. maddesi, mahkemenin konkordato hakkındaki kararını herhalde kesin mühlet içinde vermesinin zorunlu olduğu hükmünü getirmiştir. İkinci fıkrası ise "Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. Bu süre altı aydan fazla olamaz" hükmünü içermektedir.

2-İİK 304/2. maddesinde yargılamanın gidişatına göre, bilhassa özel güçlük arz eden durumlarda, kesin mühlet içinde kararın verilemeyeceğinin anlaşılması halinde mahkemece konkordato kararının verilmesine kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verilebilecektir. Zira mühlet içinde karar verilemediğinde mühletin kalkması halinde, takip yasağının kalkması gibi konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyecek sonuçlar ortaya çıkabilecektir.

3-İİK'nın 304/1. maddesi düzenleyici bir hüküm içermekte olup, bu hükme bir sonuç bağlanmamıştır. Kaldı ki, ikinci fıkrada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceğinin anlaşılması halinde hakime 6 aylık bir mühlet tanınmıştır. Kanun koyucu abesle iştigal etmez. Kesin mühlet içinde konkordato konusunda karar verilmemesi haline bir sonuç bağlanacaksa bu hükmün kanuna dercedilmesi gerekirdi.

4-Bu durumda hakim, kendisine komiser tarafından rapor ibraz edilmesini müteakip gereken hızda yargılamasını yapıp konkordatoyu sonuçlandırmalı, ancak özel güçlük arzeden hallerde İİK 304/2. maddesinde yazılı 6 aylık süre hakim tarafından kullanılabilmelidir.

5-Somut olayda mahkemece, kesin mühlet süresi sona ermeden önce 19.11.2021 tarihli ara kararla, yargılamanın mühlet içinde bitmeyeceği değerlendirilerek İİK 304/2. maddesine dayanılarak kesin mühletin bitiminden itibaren karar verilinceye kadar 6 ayı geçmemek kaydıyla mühlet hükümlerinin devamına karar verilmiştir. Mahkeme yaklaşık iki ay sonra konkordato hakkındaki kararını vermiştir. Bu süre mahkemece itirazların değerlendirilmesi amacıyla duruşma açılarak geçirilmiş olup makul kabul edilebilecek niteliktedir. Ayrıca yargılama sürecine etkisi bulunmayan, hiçbir kusuru olmayan talep edenin ve konkordatoya kabul oyu kullananların makul süre olarak kabul edilebilecek gecikme nedeniyle cezalandırılmaları doğru görülmemiştir. Böyle bir durum, sadece borçlunun değil; alacaklıların da zarara uğramasına neden olabilecektir. Zira, kanunun aradığı nisapla kabul edilen ve alacaklıların kendilerine iflasa nazaran daha avantajlı bir durum yaratacağı inancıyla muvafakat verdikleri konkordato projesinin salt geç tayin edilmiş duruşma günü nedeniyle usulden reddedilmesi, onların da daha az oranda tatmin edilmesi sonucunu doğurabilecektir. Oysa, böyle ağır sonuçlar doğuran işlemin sorumlusu, ne alacaklılar ne de borçludur.

6-Açıklanan nedenlerle; istinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince, yargılamada İİK'nın 304. maddesinde öngörülen süre koşuluna uyulmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, alacaklılardan ...'ın istinaf başvurusu üzerine, işin esasına da girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Konkordato talep borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.