Logo

6. Hukuk Dairesi2023/1497 E. 2024/3649 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağı davasında davalı şirketin ve şirket ortağının sorumluluğunun kapsamı ve istinaf aşamasında yeni savunma ileri sürülüp sürülemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında organik bağ bulunması ve davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğunun tespit edilmesi, davalı şirketin borçtan sorumlu tutulmasını gerektirirken, şirket ortağının kişisel sorumluluğunun bulunmadığı ve istinaf aşamasında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 357/1. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen eksik ve ayıplı iş iddiasının incelenemeyeceği gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2670 E., 2022/2142 K.

HÜKÜM/KARAR: Kısmen Kabul-Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/344 E., 2022/643 K.

1- İlk derece mahkemesince, eser sözleşmesi uyarınca bakiye iş bedeli alacağının tazmini için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında bilirkişi raporunda davacının, davalıdan 68,758.59 USD alacaklı olduğu tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 68.758,59 USD yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin ve davacının icra inkar ile davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.

2- İlk derece mahkemesi kararına karşı davalılar vekilince istinaf, davacı vekilince katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince dava dışı şirket ile davalı şirket arasında organik bağ bulunduğu ve davanın tarafları arasında da e-mail aracılığıyla sözleşme ilişkisinin kurulduğu sonucuna varıldığı, raporda davacının dava dışı Azeri Şirkete Erenköy Gümrük Müdürlüğü çıkışlı toplam 119.828,00 USD bedelli ihracat yaptığı, toplam ödenen miktarın 40.422,16 USD olduğu, bu ödemelerin davalı yanın ticari kayıtlarından hesaplanan miktar olduğu tespit edildiği, davacının ihracatını yaptığı emtia miktarı ve kıymetinin gümrük beyannameleri ile tespit edildiği gözetilerek, 119.828,00 USD miktarından 40.422,16 USD ödemeler düşüldüğünde, 79.405,84 USD davacı alacağının hesaplandığı, ancak davacı talebinin 68.758,59 USD olduğu, ayrıca ayıplı mal, zarar ve indirim talepleri bakımından davalı yanın iddiasını ispat etmesi gerektiği, davacının işlemiş faiz taleplerinin yerinde olmadığı, zira takip öncesi usulüne uygun gönderilmiş temerrüt ihtarının dosyada yer almadığı, davalı şirketin davanın dayanağı olan imzasız sözleşme kapsamında davacı yanın alacağından sorumlu olduğu belirlenmiş ise de, davalı şirket ortağı ve yetkilisi olan diğer davalı ...'in bu borçtan sorumlu olduğunun kabulü mümkün görünmediği, davalı vekilince istinaf dilekçesinde eksik ve ayıplı iş itirazında bulunmuş ise de, HMK'nın 357/1. maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık gibi reesen gözönünde bulundurulması gereken haller dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar istinaf aşamasında dinlenemeyeceğinden ve yeni delillere dayanılamayacağından, davalı vekilinin cevap dilekçesi ve 2. cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen ancak istinaf dilekçesinde ileri sürülen eksik ve ayıplı iş iddiası yönünden inceleme yapılması uygun görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kararın kaldırılmasına; davalı ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı şirket yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile, itirazın 68.758,59 USD yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin, davacı vekilinin icra inkar ve davalılar vekilinin kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.

3- Bu karara karşı süresinde taraflar vekillerince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, taraflar vekillerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararına ilişkin taraflar vekillerinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı ve davalıdan alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.10.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.