"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/316 E., 2021/990 K.
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/237 E., 2018/1273 K.
1- İlk Derece Mahkemesince, teminat senedinden kaynaklanan muarazanın meni davasında, teminat senedinin davacının 23 parselde yapacağı inşaatta davalıya vereceği 665-670 m²'lik kısmın tapuda devri veya bu alan için satış vaadi sözleşmesi imzalanması taahhüdü karşılığında davalıya verildiği, davacı tarafından ihtarname ile satış vaadi sözleşmesi yapılmak üzere davalının davet edildiği, ancak davalı tarafından satış vaadi sözleşmesi yapılmasının kabul edilmeyerek tapu devrinin istendiği, oysa protokolde satış vaadi sözleşmesi yapılması veya tapu devri durumunda senedin iade edileceğinin hükme bağlandığı ve davacının edimi yönünden bir vadenin belirlenmediği, davalının satış vaadi sözleşmesi yapılmasını kabul etmemesi nedeniyle protokole aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu senedin teminat senedi olduğunun tespiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmiştir.
2- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davacı tarafından menfi tespit davası açmadığı, davacı aleyhine takip yapılması durumunda aynı hukuki nedene dayalı olarak icra hukuk mahkemesine başvurmak sureti ile takibi iptal ettirme imkanı bulunduğu, bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
3- Bu karara karşı süresinde davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve özellikle davacı aleyhine takip yapılmadığı, senedin protesto edilmediği gibi davalının da senedin teminat senedi olduğunu kabul ettiği dikkate alındığından, davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.12.2024 gününde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.