"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2366 E., 2022/2343 K.
DAVA TARİHİ : 04.03.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/183 E., 2022/509 K.
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı şirket yetkilisi ve davalı iflas idaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı şirket yetkilisi ve davalı iflas idaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde; borçlu müflis şirketten olan ve yıllardır takip ettikleri milyonluk hak ve alacaklarının iflas idaresi yetkilileri tarafından keyfi ve art niyetli bir şekilde reddedildiğini, borçlu şirketin, davacı şirketin resmi kaşesi üzerinden 100'ü aşkın sahte evrak düzenleyip kendi şirket borçlarını usulsüzce yapılandırdığını, aralarındaki tüm anlaşma ve protokolü ihlal ederek davacı şirkete kasten milyonlarca lira zarar verdiğini, alacak miktarının 50.000.000 TL’yi geçtiğini, ancak kayıt başvurusunda 15.000.000 talebinde bulunduklarını, vergi borçlarının, SGK borçlarının, ticaret odasına yapılan ödemelerin, devre tatil üyelerine ait borçların, 30.06.2012 tarihli kontrattan kaynaklı alacakların müflis şirketle yapılan protokoller gereğince müflis şirketçe ödeneceğinin kararlaştırıldığını, buna ilişkin müflis şirketten dosyaya sunulan güvence senetlerinin alındığını, yine 1.000.000 TL’lik protestolu senet, 38.000 Dolar ve 75.000 Euroluk bir çok senet alacaklarının bulunduğunu, iflas idaresinin davacının alacağının tamamından feragat ettiğine ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, alacağın tamamından feragat etmediklerini ileri sürerek 15.000.000 TL alacağın iflas masasına kayıt kabulünü talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı iflas idaresi davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının alacak iddiasını dayandırdığı bonoların düzenlenmesiyle, soyut bir borç ilişkisi yaratıldığı; dava konusu bonoların temel ilişkinin tarafları arasında kaldığı sürece soyutluk kurallarının uygulanamayacağı, dava konusu alacağa dayanak bonolara dayalı müflis şirketin ticari defterlerinde kısmen alacak kaydının bulunduğu; davacının fazlaya ilişkin kayıt kabul talebi yönünden ise diğer belgeler ve kayıtlar arasında bağlantı kurulamadığı, davacının müflis şirketin ticari defterlerine göre 1.480.805,74 TL alacağının kayıtlı olduğunun tespit edildiği, TMK'nun 6. maddesi uyarınca, davacı ile müflis şirket arasındaki ilişkiye nazaran her zaman düzenlenmesi mümkün olan bonoların tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı, alacağının varlığını inandırıcı ve birbirine doğrulayan diğer somut ve yasal delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü 1.480.805,74-TL yönünden davacının alacağının kayıt ve kabulüne, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket yetkilisi ve davalı iflas idaresi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müflis şirket ile aralarında yapılan ıslak imzalı anlaşmaların dikkate alınmadığını, sadece resmi kurum borçlarından doğan alacağın 14 milyonu geçtiğini, kurumlardan talep edilen belgelerin sunulduğunu, alacaklarının tamamından feragat etmediklerini, mahkemece sadece ticari defterlerlerde kayıtlı alacağın kabul edildiğini, müflis şirketin güvence olarak verdiği senetlerin, dosyaya sunulan kontrat üzerinde belirtilen alacağın ve somut anlaşmalarla belirlenen alacakların da kabul edilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan ana protokol ve diğer protokollerde davacı şirketin tüm hesaplarının kontrolünün, tüm gelir ve kazançlarının müflis şirkete verildiğini, müflis şirketin bu protokollere uymayarak davacı şirketi milyonlarca lira zarar uğrattığını, dosyaya sunulan protokol ve anlaşmalardaki alacakların değerlendirilmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
Davalı iflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiğini, sadece müflisin defter ve kayıtlarında inceleme yapıldığını, davacı şirketin defter ve kayıtlarında inceleme yapılmadığını, müflisin ticari defter ve kayıtlarının usul ve yasaya uygun tutulmadığını, her iki şirketin defter ve kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiğini, bilirkişinin raporunda açıkça defter ve kayıtlarda 2020 yılı sonu itibariyle görünen meblağı yazdığını, dava konusu dönemlere ait ticari defter ve kayıtları inceleyemediğini belirttiğini, mahkemece eksik inceleme ile hazırlanmış bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığını, davacı tarafın dosya mündericatına göre davasını ispat edemediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgelere, mevcut delil durumuna, mahkemece hükme esas alındığı görülen konusunda uzman bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 12.01.2022 tarihli rapordaki tespitlere, ilk derece mahkemesinin uyuşmazlık konusu maddi olgulara yönelik tespit ve hukuki değerlendirmelerinde isabetsizlik bulunmamasına, kararın hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket yetkilisi ve davalı iflas idaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı şirket yetkilisi temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin yanı sıra müflis şirkete kayyım atandığı süreçte davacı şirketin tüm kazançlarının müflis şirkete aktarıldığı hususunun kayyım tarafından da kabul edildiğini, buna ilişkin kayıtların mevcut olduğunu temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
Davalı iflas idaresi vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kayıt kabul istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 235 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına göre davacı şirket yetkilisinin tüm, davalı iflas idaresi vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2.Davalı müflis şirketin ve grup şirketi olan Asos Otel Turizm Yatırım San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin 20.11.2008 tarihinde iflas erteleme talebinde bulunduğu, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.08.2010 tarih ve 2008/802 E.,2010/595 K. sayılı Kararı ile bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verildiği, 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.03.2014 tarih 2012/63 E.,2014/80 K. sayılı kararı ile de her iki şirket hakkında iflas kararı verildiği, Dosyada mevcut Nevşehir ticaret ve Sanayi Odası Ticaret sicil kaydına göre davacı şirketin 19.03.2012 tarihinde müflis şirketin iflas erteleme sürecinde kurulduğu, davacı şirket yetkilisi tarafından dosyaya sunulan 30.03.2012 tarihli Ana Protokolün 1. maddesinde davacı şirketin müflis şirket tarafından kendi SGK’lı çalışanları üzerinde kurulmuş bir şirket olduğu, devamı maddelerinde Müflis şirket yönetim kurulu başkanı İbrahim Düzçekiç’in davacı şirketi yönetmesi için yetkilendirildiği, yine davacı şirketin Müflis Asos Otelcilik ünvanı ile daha önce işletmiş olduğu şirketin tüm devre tatil üyelerini davacı şirket üzerinden kullanmalarına müsaade edeceğini ve kendi şirketine aktaracağını ve aktarılan tüm üyelerin sorumlusunun davalı müflis şirket olacağına karar verildiği, protokolün 7. maddesinde müflis şirketin davacı şirketi bizzat işletecek olduğu, borcu ödendikten sonrada şirketi borçsuz devralacağının belirlendiği, yine müflis şirkete kayyım atandığı dönemde davacı şirketin şirket hesaplarının da kayyıma teslim edilmesi şeklinde kararlar alındığı, bu ana protokolden sonra 15.12.2014 tarihi Protokol başlıklı sözleşmede ise davacı şirketin müflis şirkete ve Asos Otelcilik Ltd. Şti.’ne destek amaçlı kurulduğu ve davacı şirketin tüm zararlarından ve kurum borçlarının tamamından müflis şirketin ve Asos Otelcilik Ltd. Şti’nin sorumlu ve de garantör olduğu, yine davacı şirkete aktarılacak devre tatil üyelerine garantör ve kefil oldukları kararlaştırılmıştır. Davacı şirketin kayıt kabulünü talep ettiği alacaklarla ilgili dosyada alınan 25.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda davalı müflis şirketin 2012 -2015 yılları arasındaki defter ve kayıtlarının sunulmadığından incelenemediği, 2016- 2020 tarihlerini kapsayan defterlerin incelendiği bu defterlerde diğer avanslar adı altında kayıtlarda görülen davacı alacağının hangi mal ve hizmetlerin karşılığı olduğunun belirlenemediği görülmüştür.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacı şirketin, davalı müflis şirket tarafından iflas erteleme sürecinde kendi SGK’lı çalışanına kurdurulduğu, davacı şirketin davalı şirketin pazarlamasını yapan, işlerini beraber idare eden aralarında organik bağ bulunan bir şirket olduğu, davacı şirket yetkilisi tarafından sunulan belgeler ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı şirket, müflis şirketin borçlarından birlikte sorumlu olacağından, Mahkemece davacı şirketin davalı müflis şirketten alacaklı olacağı sonucuna varılması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.