Logo

6. Hukuk Dairesi2023/429 E. 2024/12 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyesinin, kooperatifin aidat alacağı için başlattığı icra takibine yaptığı itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı üyenin borcunun olmadığını ispatlayamaması, kooperatif üyeliğinin devam etmesi ve aidat ödenmesine ilişkin genel kurul kararlarının iptaline dair bir mahkeme kararı bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin itirazın iptaline ve takibin devamına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı kooperatifte kat maliki olduğunu, davalının 2008 yılından itibaren aidatlarını ödememesi nedeniyle başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini Kat Mülkiyeti Kanununun 20 nci maddesi gereğince davalının giderlere katılmakla yükümlü olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zaman aşımına uğradığını, davacı kooperatifin kat mülkiyeti yasasına dayanarak alacak davası açamayacağını, alacağın konusunun kooperatif aidatı olduğunu, davacı kooperatifin istediği paraya göre müvekkilinin binasına yapılan bir hizmet olmadığını, müvekkil davacı kooperatiften alacaklı olduğundan mukabil dava açtıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

... Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli 2014/595 E., 2016/160 K. sayılı kararı ile; davalının aidat borcu iddialarına ilişkin borcu olmadığını ispatlayamadığı yapılan takibin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 18.09.2019 tarihli, 2016/5643 E., 2019/3697 K. sayılı ilamı ile; davalının kooperatif ortağı olup olmadığı kooperatifin kat mülkiyeti kurup kurmadığı hususları aydınlattırılarak davaya bakmakla görevli mahkemenin belirlenerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.07.2021 tarihli, 2019/810 E., 2021/449 K. sayılı kararı ile; davalının kooperatif ortağı olması ve kooperatif ile ortağı arasındaki davaların 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi gereğince Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.

2. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği, aidat ödenmesine ilişkin genel kurul kararlarının iptaline dair mahkeme kararı bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre kooperatif genel kurullarında belirlenen aidat bedelleri üzerinden davalının bakiye aidat borcundan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile takip talebinde belirtilen asıl alacak üzerinden takibin devamına, davalı tarafça usulüne uygun olarak açılmış alacak davası bulunmadığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacak taleplerinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, kooperatif yönetiminin hizmet aksaklığı nedeniyle binaların oturulamayacak durumda olduğunu, davacı tarafın bazı tasarrufları sebebiyle müvekkilin alacağının bulunduğunu, davacının sunmuş olduğu genel kurul kararları usulüne uygun olmadığı gibi işbu kararlara göre hizmet verilip verilmediğinin de ispatlanamadığını, Belediye tarafından söz konusu binalar için yıkım kararı verildiğini, sonunda yıkılacak olan kaçak binalar yapılmasının kooperatife aidat toplama ve icra takibi yapma yetkisi vermediğini, davacının kooperatif üyeliğini eşine devrettiğine dair dilekçenin kooperatif yönetimince dikkate alınmadığını, ayrıca davacının alacağının zaman aşımına uğradığını, mahkemece müvekkilin alacak talebi hakkında usulüne uygun açılmış dava olmadığı belirtilmişse de davalının davacıya karşı ikame etmiş olduğu iki ayrı derdest dava bulunduğunu beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kooperatifin aidat alacağının tahsili istemiyle başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra İflas Kanununun 67 nci maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ıncı ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.