Logo

6. Hukuk Dairesi2023/460 E. 2024/468 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İflas masasına kayıt ve kabul isteminde, kesinleşmiş icra takibinin alacağın varlığını ispat için yeterli olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş icra takibinin, iflas masasına kayıt ve kabul için alacağın varlığını kanıtladığı, karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturduğu ve bu durumun yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kayıt kabul davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... idaresi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin icra takibine konu kesinleşen 56.440,80 TL tutarındaki alacağının iflas masasına kaydı için yaptıkları başvurunun haksız olarak reddedildiğini ileri sürerek, alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilli cevap dilekçesinde; davacının müflis şirketten gerçek bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2017 tarihli ve 2015/267 Esas, 2017/709 Karar sayılı kararıyla; davacının alacağının dayanağı olan faturanın yasaya uygun düzenlenmediği, satılan malın taşıma veya teslim edildiğine dair herhangi bir belge bulunmadığı, kapalı olarak düzenlenen faturanın bedelinin ödendiğinin kabulü gerektiği, alacağın varlığına ilişkin başkaca bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.03.2018 tarihli ve 2018/352 Esas, 2018/416 Karar sayılı kararıyla; faturanın kapalı olarak düzenlenmesinin, faturaya konu mal ve hizmetin bedelinin tahsil edildiğine karine teşkil edeceği, davacının bu karinenin aksini yazılı delille ispat edemediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin (Yargıtay Kapatılan 15. Hukuk Dairesi) 16.03.2021 tarih ve 2021/1340 Esas, 2021/894 Karar sayılı kararı ile davacı tarafından müflis şirket hakkında faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği ve borçlu şirketet ait taşınmazın haczedildiği, davacının alacağının dayanağı olan icra takibi, davalı şirketin iflasından çok önce kesinleşmiş olduğundan, kesinleşen alacağın müflisin iflas masasına kayıt ve kabulü gerektiği halde davacıya ayrıca kesinleşen alacağına kanıtlama yükümlülüğü getirilmesi ve sonucuna göre davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararı davacı yararına bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararında belirtilen gerekçelerle, kesinleşen icra takibine konu alacağın iflas masasına kaydı gerektiği sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile 52.323,92 TL’nin müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... idaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... İdaresi vekili temyiz başvuru dilekçesinde; icra takibinin kesinleşmiş olmasının yeterli olmadığın, davacının alacağının varlığını kanıtlayamadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iflas masasına kayıt ve kabul istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... idaresi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun

olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.