"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1172 E., 2022/1557 K.
DAVA TARİHİ : 03.02.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/51 E., 2022/226 K.
KARAR
1- İlk derece mahkemesince, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tespit ve tazminat istemine ilişkin dava ile sözleşmenin feshinin tespiti ile tazminata ilişkin karşı davada, 10.04.2020 tarihinde yapı bloklarının tamamlanması gerekirken, yapı bloklarında hiçbir yapım iş kaleminin gerçekleştirilmediği, yükleniciye verilen vekaletname ile sözleşme konusu iki parsel yönünden tevhit işleminin gerçekleştirilebildiği, arsa sahibi olan davalı karşı davacıların feshi haklı bir sebebe dayanmasına rağmen somut olayda olduğu gibi arsa sahiplerince imzalanan sözleşmenin feshi ya da iptali davası da "olağanüstü tasarruf" niteliğinde olduğundan, diğer arsa sahiplerinin davaya katılımlarının gerektiği, bu konuda verilen ara karar gereğinin yerine getirilmeyeceğinin karşı davacı vekilince belirtildiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın ise aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
2-İlk derece mahkemesi kararına karşı asıl davada davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tapuda pay devrini de içerdiğinden kural olarak feshinin mahkeme kararıyla yapılabileceği gibi taraf iradelerinin birleşmesiyle de fesih olunabileceği, somut olayda, dava dışı arsa sahiplerinin fesih davasına muvafakatlarının alınmaması ve bu kişilere karşı dava da açılmamış olması nedeniyle sözleşmenin tüm tarafları açısından fesih iradelerinin birleştiğinden söz edilemeyeceğinden karşı davacıların fesih ihtarı ile sözleşmenin feshedilemeyeceği, bu nedenle de davacının davalı tarafın yapmış olduğu fesih işleminin geçersizliğini istemekte hukuki yararı bulunmadığı, öte yandan, davacının eda niteliğindeki talepleri ise, feshe bağlı talepler olup, sözleşme ayakta olduğuna göre bu taleplerin de dinlenilme olanağı bulunmadığı, tanık dinletmenin de sonuca etkisi olmayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3- Bu karara karşı süresinde asıl davada davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine; davacının talepleri dikkate alındığında mahkeme hükmünün isabetli olmasına göre davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararına ilişkin asıl davada davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.06.2024 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.