Logo

6. Hukuk Dairesi2023/549 E. 2024/1347 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili ile alacak davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizen incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin adi yazılı şekilde düzenlenmiş olsa dahi, tapuda pay devrinin gerçekleştirilmesi ve edimlerin büyük ölçüde ifa edilmesi nedeniyle sözleşmenin geçerli sayılması gerektiği, ayrıca davanın Türk Lirası üzerinden açılması ve davacının bu seçimlik hakkını kullandıktan sonra dönemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/83 E., 2022/1222 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/616 E., 2021/503 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacı ... vekili Avukat ... ile davalılardan ... ve ... vekili Avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

- K A R A R -

1- İlk Derece Mahkemesince, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescili, ikinci kademede tazminat davasında yapılan yargılama sonucunda; davanın tapu iptal tescil yönünden reddine, davacının terditli olarak açmış olduğu alacak davasında davalılar ... ve ... hakkında husumet yönünden davanın reddine, davacının terditli olarak açmış olduğu alacak davasında davalı Grup Hanehan İnşaat yönünden davanın kısmen kabulü ile 219.170,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Grup Hanehan İnşaat'tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

2- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

3- Bu karara karşı davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık hallerinin resen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve özellikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri tapuda arsa payı devrini de içerdiğinden sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TMK’nın 706, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 60. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasının zorunlu olup, resmi şekilde yapılmasının geçerlilik koşulu olduğu, ancak adi yazılı şekilde yapılmış olmakla birlikte, bu sözleşmeye dayalı olarak tapuda pay devri yapılması ya da edimlerin büyük oranda tamamlanmış olması halinde şekil eksikliğini ileri sürmek TMK’nın 2. maddesi gereğince hakkın kötüye kullanılması sayılacağından, sözleşmenin geçersizliği iddia veya savunmasına değer verilmeyerek sözleşme geçerli kabul edilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği, somut olayda her ne kadar arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve tadil sözleşmesi adi yazılı şekilde düzenlenmiş olsa da pay devrinin yapıldığı, edimlerin büyük ölçüde yerine getirildiği ve 13.08.2008 tarihli adi yazılı “Anlaşmadır” başlıklı tadil sözleşmesi gereği yükleniciye bırakılan 35 ve 16 numaralı bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine; arsa sahiplerine bırakılan 21 ile 39 numaralı bağımsız bölümlerin ise yükleniciye verilmesinin kararlaştırıldığı, 21 ve 39 numaralı bağımsız bölümlerin arsa sahiplerince 06.10.2008 günü yükleniciye devredildiği, yüklenicinin de 21 no.lu bağımsız bölümü 07.10.2008 tarihinde satış yoluyla dava dışı ...’a; 39 numaralı bağımsız bölümü 08.10.2008 tarihinde satış yoluyla dava dışı Fatma Reyhan Doğan’a devrettiği açıklanan nedenlerle sözleşme taraflarınca edimler yerine getirildiğinden sözleşmelerin geçerli sayılmasında bir hata bulunmadığı, ayrıca davalı arsa sahiplerince Kayseri 7. Noterliği’nde 03.05.2010 gün ve 11700 yevmiye ile düzenlenen ihtarname ile dava konusu taşınmazın 15 gün içinde taraflarına iadesinin istendiği, taşınmazın teslim edilmemesi üzerine de Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/998 Esas sayılı dosyası ile tahliye ve ecrimisil istemli dava açıldığı ve tahliye kararı verildiği, her ne kadar tadil sözleşmesinin üç ortak yerine tek ortak tarafından imzalanması nedeni ile geçersiz olduğu ileri sürülmüş olsa da aynı nitelikteki dairelerin değiştirilmesi konusunu içerdiğinden tadil sözleşmesinin borçlandırıcı işlem olarak kabul edilmemesi ve geçerli olduğunun kabul edilmesinin doğru olduğu, davalı arsa sahipleri tarafından yükleniciye verilen Kayseri 7. Noterliği’nde 01.05.2006 gün ve 14104 yevmiye ile düzenlenen vekaletnamede, taşınmaz satış yetkisi bulunmadığı ve sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 83/III. maddesi (6098 sayılı TBK'nın 99. m.) hükmünce yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde vade veya fiili ödeme tarihindeki rayice göre Türk parası ile ödenmesinin istenebileceği, somut olayda; davacının dava dilekçesinde seçimlik hakkını kullanarak daire bedelinin tahsilini Türk Lirası olarak talep ettiği, davacının seçimlik hakkını bu şekilde kullandıktan sonra iradeyi sakatlayan sebeplerin bulunmaması dışında bundan dönmesinin mümkün olmadığı ve bu nedenle davanın taleple bağlı kalınarak TL üzerinden kabul edilmesinin doğru olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılar ... ile ...'ye verilmesine, davacı harçtan muaf olduğundan peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.05.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.