Logo

6. Hukuk Dairesi2023/559 E. 2024/3367 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı iş bedelinin tespiti ve tahsili davasında, usulü kazanılmış hak ile önceki bozma kararlarına uyulup uyulmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararlarında davalı tarafından temyiz edilmeyen ve davacı lehine usulü kazanılmış hak teşkil eden hususları gözetmeksizin, eksik ve ayıplı iş bedelini daha düşük bir miktar üzerinden hükme bağlaması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/284 E., 2022/260 K.

HÜKÜM/KARAR: Kısmen Kabul-Kısmen Ret

Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicinin, eksik ve kusurlu imalat yaptığını ileri sürerek, eksik ve ayıplı iş bedelinin tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu, binanın teslim edildiğini ve teslim anında ihtirazi kayıt konulmadığını, inşaatın sözleşme ve yasalara uygun yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemenin 25.06.2013 tarihli, 2010/36 Esas, 2013/437 Karar sayılı davanın kabulüne, 70.722,10 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen kararının, davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 25.12.2013 tarihli, 2013/7265 E., 2013/8327 K. sayılı ilamı ile sair temyiz itirazlarının reddine, ortak alanlardaki davacının hissesine düşen eksik ve kusurlu işbedelinin hesaplattırılarak, sonucuna uygun hüküm kurulması gerekirken eksik ve kusurlu işler bedelinin tamamının kabul edilmesinin hatalı olduğu, davalı yüklenici, ortak alanlarda ve kendisine ait bağımsız bölümlerde yaptığı fazla imalatlar dışında, sadece davacı arsa sahibine özgü olarak yaptığı sözleşme dışı, fazla imalat bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceği, anılan şekilde fazla imalat yapılmış ise, yapıldığı yıl serbest piyasa fiyatlarına göre bedelinin hesaplattırılarak, davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davalı yüklenicinin inşaatı eksik ve kusurlu yaptığı, davacının teslimden önce bunları davalıya bildirdiği, davalı yüklenicinin arsa sahibinin bağımsız bölümlerine yaptığı sözleşme dışı imalat bedelinin davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 39.274,70 TL alacağın davalıdan tahsiline dair verilen kararının davacı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 21.04.2016 tarihli, 2015/1377 E., 2016/2549 K. sayılı ilamı ile sair temyiz itirazlarının reddine, fazladan imalatların sadece arsa sahibine ait bölümlerde yapılmış olması halinde davacı alacağından mahsup edilebileceği konusunda bir inceleme yapılmadığı, sözleşmede, inşa edilecek yapının yerden ısıtmalı yapılacağı kararlaştırıldığı,. bilirkişi kurulu raporunda yapının kat kaloriferli panel radyatörlü ısıtılacak şekilde inşa edildiğinin saptanıp, imalatın sözleşmeye uygun şekilde gerçekleştirilebilmesi için gereken bedel hesaplanmış olduğu halde, her iki imalat arasında fark oluştuğundan bahisle çelişkiye düşülerek yüklenici yararına fazla işbedeline hükmedilmesinin hatalı olduğu, asma kat imalatının yasal hale getirilip getirilemeyeceği araştırılarak, getirilebilecekse mevcut kararın yüklenici tarafından temyiz edilmediği ve bu husus davacı lehine usuli kazanılmış hak olduğu gözden kaçırılmadan hükme varılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, ikinci bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulüne,57.759,32 TL alacağın davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 11.03.2019 tarihli, 2018/5065 E. 2019/1052 K. sayılı ilamı ile mahkeme kararının gerekçesiyle hüküm fıkrası ve kısa karar arasında çelişki bulunduğu gerekçesiyle kararın usulen üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece üçüncü bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın 58.217,76 TL üzerinden kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 22.06.2020 tarihli, 2019/3610 Esas, 2020/1713 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, yeniden oluşturulacak inşaat ve makine mühendisi bilirkişiler kurulundan davalı yüklenicinin fazla imalâtları sadece arsa sahibine ait bölümlerde yapıp yapmadığı sadece arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde fazla imalât yapılmış olması halinde bu fazla imalatın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği ve 21.04.2016 tarihli bozma ilamının 2. bent 3. fıkrasında belirtilen hususla ilgili fazla iş bedeline hükmetmemek suretiyle mahkemenin 13.11.2014 tarihli 2. kararını davalı yüklenicinin, 26.09.2019 tarihli 4. kararını da davacı arsa sahibinin temyiz etmediği gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bozmaya uyulmasına rağmen bozmaya uygun bir inceleme yapmayan bilirkişi raporuna gerekçe de belirtmeksizin itibar edilerek karar verildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, dördüncü bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın 24.656,08-TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin beşinci kararına karşı taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin tüm ve davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;

2.1- Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında, mahkemece yapılacak iş açıkça gösterilmiş olup, bozma ilâmına uyulduğuna göre 09.05.1960 gün 21-9 ve 04.02.1959 gün 13-5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları uyarınca bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak oluşturacağından, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilâmı uyarınca inceleme ve araştırma yapılması ve karar verilmesi zorunludur.

2.2- Mahkemenin 26.09.2019 tarihli, 2019/202 Esas, 2019/514 Karar sayılı kararıyla, davanın 58.217,76 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmüne uyulan Dairemizin 22.06.2020 tarihli, 2019/3610 Esas, 2020/1713 Karar sayılı ilamında davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş; davalı yüklenicinin fazla imalâtları sadece arsa sahibine ait bölümlerde yapıp yapmadığı sadece arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde fazla imalât yapılmış olması halinde bu fazla imalatın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği ve 21.04.2016 tarihli bozma ilamının 2. bent 3. fıkrasında belirtilen hususla ilgili fazla iş bedeline hükmetmemek suretiyle mahkemenin 13.11.2014 tarihli 2. kararını davalı yüklenicinin, 26.09.2019 tarihli 4. kararını da davacı arsa sahibinin temyiz etmediği gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği işaret edilmiştir.

28.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda; 4 no.lu dükkan üzerinde bulunan asma katın, yasal hale dönüştürülmesinin mümkün olmadığı ve sadece arsa sahibinin dairelerinde fazla imalat yapılmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.

2.3- Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 22.06.2020 tarihli son bozma kararından sonra raporda "4 no.lu dükkanın yasal hale getirilemeyeceği, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde fazla imalat olmadığı, sözleşmeye göre yerden ısıtma ve marley kaplama yapılmaması nedeniyle davacı tarafın dava tarihi itibariyle toplam 24.656,08 TL eksik ve ayıplı iş bedeli talep edebileceği" belirtilmiş ve mahkeme 5. kararında bu meblağa hükmetmişse de, mahkemenin 13.11.2014 tarihli 2. kararında toplam 39.274,70 TL'ye hükmettiği, ancak bu kararın sadece davacı tarafça temyiz edildiği, davalı tarafın bu kararı temyiz etmemesi nedeniyle davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, dolayısıyla davanın 39.274,70 TL üzerinden kabulü gerekirken 24.656,08 TL'nin kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz sebeplerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz sebeplerinin kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 10.10.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.