"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/837 E., 2022/1306 K.
DAVA TARİHİ : 02.02.2018
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/220 E., 2018/1423 K.
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararın şikayet olunan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet olunan vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; şikayet dışı borçlu aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçilmiş olduğunu, borçlunun adına kayıtlı taşınmazını başkasına devretmesi nedeniyle tasarrufun iptali davası açtıklarını, dava devam ederken şikayet olunan dosyasından taşınmazın alacağa mahsuben satıldığını düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın ipotek alacağının 1. sıraya alındığını, taşınmazın devrinden sonra yapılan tasarrufun, iptal davası açan alacaklıya karşı hüküm ifade etmeyeceğini, 31.10.2017 tarihli mahkeme kararı ile ihale bedelinin tasarrufun iptali davası sonuçlanıncaya kadar depo edilmesi kararı alındığını, ileri sürerek sıra cetvelinin iptali ile ihale bedelinin müvekkilinin alacaklı olduğu dosyaya ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; şikayetçi itirazının alacağın esasına ilişkin olduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, tasarrufun iptali davasında taraf olmayan müvekkili aleyhine hüküm kurulmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının şahsi hakkının, müvekkilinin ayni hakkına üstün kılınamayacağını, ipotekle teminat altına alınan alacağın varlığının tartışma konusu yapılamayacağını, şikayetçiye ipotekli alacaklıdan önce ödeme yapılmasının hukuken doğru olmadığını, TMK 1023 maddesi gereğince tapu siciline güvenerek iyiniyetle ayni hak iktisap eden müvekkilinin sıra cetvelinde önceliği olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sıra cetveline ve tasarrufun iptaline konu taşınmazın borçlu tarafından 20.11.2012 tarihinde Berk Güneş'e, Berk Güneş tarafından ise 28.11.2014 tarihinde Vahdeddin Toplu'ya satıldığı, Vahdettin tarafından şikayet olunan banka lehine ipotek tesis ettirildiği, şikayetçi tarafından taşınmazla ilgili tasarrufun iptali davası açıldığı, 01.07.2015 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, kararın tapu kaydına işlendiği, tasarrufun iptali davasının halen derdest olduğu, tasarrufun iptali davasında taşınmazla ilgili tasarrufun iptaline karar verilmesi halinde taşınmazın tapu kaydının iptal edilen tasarruftan önceki hale döneceğinden, ipotek hakkı sahibinin hakkının tasarrufun iptali davası açan davacıya karşı mevcudiyetini korumayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulüne sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunan vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayet olunan vekili istinaf dilekçesinde; davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, şikayetçi iddialarının icra mahkemesinde incelenmesi mümkün olmadığını, esasa girilmeksizin görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi gerektiğini, tasarrufun iptali davasında taraf olmayan müvekkil banka aleyhine hüküm kurulamayacağını, tasarrufun iptali davasının şahsi bir dava olduğunu, şikayetçinin şahsi hakkının müvekkil bankanın ayni hakkına üstün tutulamayacağını, tasarrufun iptali davası açan alacaklı, tapu sicilindeki ipotek şerhini gördüğü halde, ipoteğin alacaklılara zarar vermek kastıyla tesis edildiğini iddia edemeyeceğini, tapu siciline güvenerek iyi niyetle aynî hak iktisap eden müvekkil banka’nın bu hakkının muteber olduğunu, yasanın koruduğu ipotek hakkının sıra cetvelinde de önceliği bulunduğunu, müvekkilinin yasanın aradığı tüm yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle tapu siciline güvenerek tesis edilen ipotek hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, taşınmazın icra ihalesi neticesinde müvekkili banka tarafından alacağına mahsuben satın alındığını, müvekkil banka'nın rüçhanlı alacağının alacaklıları zarara uğratmak amacıyla tesis edildiğine ilişkin şikayetçinin bir iddiası bulunmadığını, bu durumda sıra cetvelinde 1. sırada müvekkil bankanın bulunmasının hukuka aykırı olmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi alacağının doğumuna esas kredi sözleşmesinin tarihinin, davalının ipotek hakkına esas teşkil eden kredi sözleşmesinden önce olduğu, borçlunun taşınmazı devretmesi sonucu, davacının tasarrufun iptali davası açtığı, davada ihtiyati haciz kararı verildiği, Mahkemece ihtiyati haciz konulan taşınmazın satışı sonucu icra veznesine girecek bedelden 1. derece ipotek alacaklısı olan Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.'ye ödenmemesi ve dava sonuçlanıncaya kadar satışı gerçekleştiren icra müdürlüğü tarafından depo edilmesi için İİK'nun 281/2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulması kararı verildiği, İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz kesinleşirse depo edilen tutarın bu alacaklıya ödenmesi, bu dava veya şikayetin reddedilmesi halinde ise sıra cetvelindeki diğer hak sahiplerine ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü yönünde verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayet olunan vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sıra cetveline şikayet istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 140 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayet olunan vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.