"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/343 E., 2024/601 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/304 E., 2022/793 K.
1- İlk derece mahkemesince, davacı alacağının davalı müflis şirketin iflas sıra cetveline kayıt ve kabulü istemli davada, müflis bankanın iflas tasfiyesini yürüten TMSF'nin döviz cinsinden olan alacakların hangi tarihteki kur üzerinden sıra cetveline kayıt edileceği konusunda karar vermeye yetkili olmadığı, döviz cinsinden olan alacakların iflas tarihinde geçerli TCMB efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmesi gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile iflas idaresince reddedilen 3.206.020,76 TL'nin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
2- İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince, hem TMSF'nin sıra cetveline kayıtta uygulanacak esasları belirlediği Fon Kurulu kararı hem de Sigortaya Tabi Mevduat ve Katılım Fonları ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmelik hükümleri dikkate alındığında, tüm yabancı para cinsinden hesaplara ilişkin müflis bankanın iflas masasına yapılacak alacak başvurularının, faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurları üzerinden hesaplanarak TL'ye çevrilmesi gerektiği belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kısmen kabulüne, 413.459,35 TL'nin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
3- Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararına karşı taraflar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 18.01.2024 tarihli, 2023/2066 Esas, 2024/245 Karar sayılı ilamıyla, İİK'nın 195. maddesi uyarınca davacı alacağının, davalı müflis bankanın iflasının açıldığı 16.11.2017 tarihli T.C. Merkez Bankası Efektif Döviz Satış Kuru üzerinden hesaplanarak TL'ye çevrilmesi gerektiği, fon kurulunun İİK hükümlerini ortadan kaldıracak nitelikte kararlar alamayacağı belirtilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
4- Bölge Adliye Mahkemesinin bozmaya uygun hesaplama neticesinde verdiği davanın kabulüne dair karara karşı davalı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, bozma doğrultusunda karar verildiği; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve özellikle 5411 sayılı yasanın 106/5. maddesi uyarınca iflas dairesi, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi yerine geçebilecek olan fon kurulunun, bu düzenlemeden aldığı yetki ile İİK hükümlerini ortadan kaldıracak nitelikte kararlar alamayacağı sabit olduğundan, davalı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.11.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.