"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/737 E., 2024/864 K.
BİRLEŞEN 2015/892 ESAS SAYILI DOSYADA ŞİKAYETÇİ-BİRLEŞEN 2015/837 ESAS SAYILI
BİRLEŞEN 2015/837 ESAS SAYILI DOSYADA
BİRLEŞEN 2015/837 ESAS SAYILI DOSYADA
HÜKÜM/KARAR: Esastan ve Usulden Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/831 E., 2019/695 K.
Asıl ve birleşen 2015/892 E. sayılı dosyalarda şikayetçiler vekilince; İstanbul 10. İcra Müdürlüğü 2010/859 E. sayılı takip dosyasından tanzim edilen 21.05.2015 tarihli sıra cetvelinde 2. derece ipotek alacaklısının payının, döviz alacağı için takipte istenen kur üzerinden hesap yapılmaması nedeniyle, fazla yazıldığını, bu sebeple 3. derece ipotek alacaklıları arasında yapılan paylaşıma esas tutarın hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.
Birleşen 2015/837 E. sayılı dosyada şikayetçi vekilince; sıra cetvelinde 2. derece ipotek alacaklısının döviz cinsinden olan alacağının hesabının satış tarihindeki kur üzerinden yapılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.
İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesince; asıl ve birleşen 2015/892 E. sayılı dosyalarda şikayetlerin kabulüne, birleşen 2015/837 E. sayılı dosyada ise, şikayetçinin hesabın satış tarihindeki kur üzerinden yapılması gerektiğine dair istemi ile herhangi bir sebep gösterilmeksizin 3. dereceden ipotek alacaklıları aleyhine şikayette bulunulmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı birleşen 2015/892 E. sayılı dosyada şikayetçi vekili ile şikayet olunanlar ICBC Bank A.Ş., Birleşim Varlık A.Ş. ve Credit Europa Bank N.V. vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından şikayet olunanlar Birleşim Varlık A.Ş. ve Credit Europa Bank N.V. vekillerinin başvurularının usulden, şikayet olunan ICBC Bank A.Ş. vekilinin başvurusunun esastan reddine, birleşen 2015/892 E. sayılı dosyada şikayetçinin şikayetinde haklı olması nedeniyle diğer şikayetçilerle aynı şekilde paylaşıma dahil edilmesi gerektiği belirtilerek, birleşen 2015/892 E. sayılı dosya bakımından İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmesine ve şikayetin 3. derece ipotek alacaklıları bakımından pasif husumet nedeniyle reddine, şikayet olunan ICBC Bank A.Ş. bakımından kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı birleşen 2015/837 E. sayılı dosyada şikayet olunan Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1-Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, şikayet olunan vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
2- HMK’nın 26. maddesinde; "(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır" şeklinde taleple bağlılık ilkesi düzenlenmiştir. Taleple bağlılık ilkesinin taşıdığı ilk anlam; tarafın talep etmediği husus hakkında mahkemenin karar veremeyeceğidir. Buna göre tarafın neyi talep edip etmediği ve hâkimin ne hakkında karar verip veremeyeceği dava dilekçesine bakılarak tespit edilir. Bu tespitin konusunu, istenilen hukukî sonuç oluşturur. Bu itibarla hâkimin karar verme sınırı dava dilekçesi ile belirlenmiş olur. Taleple bağlılık ilkesinin taşıdığı ikinci anlam ise; tarafın talebinden fazlasına mahkemece karar verilememesidir (HMK m. 26).
Somut olayda mahkemece; birleşen 2015/837 E. sayılı dosyada şikayetçi tarafından, sıra cetvelinde şikayet olunana ayrılacak payın satış tarihindeki kur esas alınarak hesap edilmesi gerektiği talebi ile şikayette bulunulmuş olup, HMK'nın 26. maddesine aykırı şekilde talep aşılmak suretiyle, bu şikayetçi payının da takip tarihi kur bilgileri esas alınarak belirlenmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece; birleşen 2015/837 E. sayılı dosyada şikayetçi payının, şikayet olunan alacağının satış tarihindeki kur üzerinden belirlenmesi akabinde oluşan bakiye satış bedeli üzerinden yapılacak garame hesabı ile tespiti gerektiği belirtilerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle yanılgılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen 2015/837 E. sayılı dosyada şikayet olunan Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği karar usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.10.2024 gününde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.