Logo

6. Hukuk Dairesi2024/3042 E. 2024/4246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konkordato mühleti verilmeden önce bankaya tevdi edilen ve mühleti müteakip tahsil edilen çek bedellerinin bankanın faiz alacağından mahsup edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Konkordato mühleti öncesi ciro edilen ve mühlet sonrasında vadesi gelen çeklerin, İcra ve İflas Kanunu'nun 294/6. maddesi uyarınca hükümsüz sayılan müstakbel alacak devrine konu olduğu ve bu çek bedellerinin faiz alacağından mahsup edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/370 E., 2024/550 K.

KARAR : Davacı FNF Teknoloji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönünden Reddine, Davacı Armak Mak. İnş Mlz. Tic. San. A.Ş. Yönüden Esas Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,

1-İlk Derece Mahkemesince taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.

2- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3- Bu karara karşı davacılar vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 2023/426 E. 2023/488 K. sayılı 09.02.2023 tarihli ilamı ile üçüncü kişi rehni ile teminat altına alınan alacağın nisapta adi alacak olarak nazara alınması gerektiği gerekçesiyle, davacı Armak Makine İnş. Malz. Tic. San. Anonim Şirketi hakkında verilen hüküm yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

4.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacılardan FNF Teknoloji Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden davanın reddine; davacı Armak Makine İnşaat Malzemeleri, Ticaret Sanayi A.Ş. yönünden davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

5. Uyuşmazlık, konkordato mühleti verilmeden önce davalı bankaya tevdi edilen çeklere ilişkin tahsil edilen bedellerin davalının faiz borcundan düşülüp düşülmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Hukukumuzda bir ödeme aracı olarak öngörülen çek, hak sahibinin tespiti şekline göre; nama, ... veya hamiline olarak düzenlenebilir. Türk Ticaret Kanunu’nun 824. maddesine göre ise; “... yazılı olan veya kanunen böyle sayılan kıymetli evrak, ... yazılı senetlerdendir”. Çek de kanunen... yazılı senetlerden olduğu için, ... düzenlenmek isteniyorsa bunun açıkça senede yazılmasına gerek yoktur. ... yazılı çeklerin devri, ciro ve teslim ile mümkün olmaktadır. Kanun koyucu çekin tedavülüne ilişkin uygulama konusunda poliçede ciroyu düzenleyen hükümlere atıf yapmaktadır. Yapılma amacı yönünden ciro; temlik, tahsil ve rehin cirosu olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

Kambiyo senedinin mülkiyeti ile birlikte senetten doğan hakları karşı tarafa devretmek amacıyla yapılan ciroya temlik cirosu denir. Cironun hangi amaçla yapıldığı anlaşılmıyor ise temlik için yapıldığı kabul edilir.

Alacaklının, kendisine bir temsilci atayarak senet bedelinin tahsilini amaçlamak için yaptığı ciro ise tahsil cirosudur.

Poliçe ve bononun aksine çekte rehin cirosu yapılmasına cevaz verilmemiştir. Bunun sebebi çekin bir kredi aracı değil de ödeme aracı olarak düşünülmüş olmasıdır. Çekin görünürde temlik cirosu ile devredilmiş olmasına rağmen gizli rehin cirosu ile devredildiği anlaşılıyor ise bu ciro geçersizdir ve banka gizli rehin cirosu ile aldığı çekin yetkili hamili olarak hak talebinde bulunamayacaktır.

Somut olaya bakıldığında; konkordato talep eden davacı Armak Makine A.Ş. ticari hayatta “müşteri çeki” adı verilen çekleri davalı bankaya verdiğini ve bankanın tahsil ederek faiz borcuna mahsup ettiğini iddia etmektedir.

İcra ve İflas Kanunu’nun 294/6. maddesi uyarınca; “Konkordato mühletinin verilmesinden önce, müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğmuş ise, bu devir hükümsüzdür.”

Çekin temlik cirosu ile devredildiği kabul edilmiş olması halinde davacı şirketin geçici mühletin ilanından önce davalıya ciro ettiği ve mühlet ilanından sonra muaccel olan ileri tarihli çekten kaynaklanan devir, yukarıdaki hüküm uyarınca geçersiz olacaktır. Bu çözüm aynı zamanda konkordato müessesinin ruhuna da uygundur.

Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, mahkemece yapılacak iş; davacı tarafından davalı bankaya verilen çeklerin geçici mühletten önce verilip verilmediği ve mühletten sonra tahsil edilip edilmediği ile ilgili bilirkişi raporu alınarak davalının geçici mühlet tarihi itibariyle alacak miktarı tespit edildikten sonra yapılan tahsilat miktarı hakkında karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ve yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı Armak Makine A.Ş. vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün davacı Armak Makine A.Ş. lehine BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.11.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.