Logo

6. Hukuk Dairesi2024/3457 E. 2024/4874 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İptal edilen bir ihale sözleşmesi nedeniyle yüklenicinin uğradığı zarardan dolayı idareden tazminat talep edebilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu ve ilgili tebliğ hükümleri uyarınca, iptal edilen ihale sözleşmeleri nedeniyle ödenen damga vergisinin iadesi için vergi dairesine başvuru yolunun açık olması ve davacının dava açma hususunda hukuki yararının bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1199 E., 2024/1367 K.

KARAR : Başvurunun Esastan Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/169 E., 2022/426 K.

Davacılar vekili; müvekkili şirketlerin iş ortaklığı ile davalı arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilleri tarafından sözleşmenin imza altına alınıp yürürlüğe girebilmesi için damga vergisi, karar pulu ve KİK payının ilgili hesaplara yatırıldığını, davalı kurum tarafından sözleşmenin askıya alındığının davacılara bildirildiğini ve sonrasında ihalenin iptaline dair mahkeme kararının kesinleşmesi üzerine sözleşmenin davalı tarafından feshedildiğini, davacılar tarafından uğradıkları zararın tazmin edilmesi gerektiğinin davalıya bildirildiğini, ancak davalı tarafından bunun reddedildiğini ileri sürerek, şimdilik 1.500,00 Türk Lirası'nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 04.10.2021 tarihinde dava değerini 476.861,01 Türk Lirası'na arttırmıştır.

Davalı vekili; davanın idari yargının görev alanına girdiğini, aksi düşünülse dahi davalının tacir olmadığından davanın ticari nitelikte olmadığını, davacılar ile davalı idare arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin idare mahkemesi kararı nedeniyle feshedildiğini, davalının haksız feshinin söz konusu olmadığını, idarenin kusuru bulunmadığından tazminat talebinin hukuka uygun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince; davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği ve davacının menfi zararını karşılamakla yükümlü olduğu, bu nedenle davacının menfi zarar kapsamında davaya konu sözleşme nedeniyle yapmış olduğu masraf, ödediği harç ve ücretlerini davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bu karara karşı davalı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.

2- 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'na ekli (1) sayılı tablonun II. Kararlar ve Mazbatalar başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrası; "İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararları (04/01/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikayet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi halinde, bu ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur.)” hükmünü ihtiva etmektedir. Bu düzenleme ile; şikayet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi halinde ihale kararlarının yanı sıra ihale makamı ile düzenlenen sözleşmelerin de kısmen veya tamanmen yararlanılamayan kısmına isabet eden damga vergisinin iade edilmesine imkan tanınmıştır. Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği'nin 4. maddesi uyarınca da, mükelleflerin ilgili vergi dairesine başvurmaları durumunda iade işlemi gerçekleştirilecek olup, davacının bu istemi bakımından dava açmada hukuki yararı bulunmamaktadır.

Bu durumda mahkemece; dava konusu damga vergisi alacağı bakımından yukarıda açıklanan nedenlerle istemin reddi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi’nin 24.09.2024 tarih 2023/1199 E., 2024/1367 K. sayılı kararının KALDIRILARAK, Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.10.2022 tarih ve 2021/169 E., 2022/426 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16.12.2024 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.