"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/458 E., 2023/902 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/72 E., 2022/448 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı - karşı davalı vekili ile davalı - karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; davacının dava konusu taşınmazdaki 6 katlı binada 2 no'lu bağımsız bölümün maliki olduğunu, kat maliklerince alınan karar doğrultusunda binanın yıktırılıp yeniden yaptırılmasına karar verildiğini, bu doğrultuda kat malikleri ile davalı İKDM Ltd. Şti. arasında noterde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre davalı şirketin toplam 3.765.800,00 TL bedelle eski binayı yıkıp yerine anahtar teslimi yeni bir bina yapmayı üstlendiğini, yine sözleşmeye göre davacının ödemesi gereken miktarın 147.200,00 TL olduğunu, sözleşme imzalandıktan sonra görüşmelerde müvekkiline en az net 115 m² olacağı söz verilen bağımsız bölümün net 99,58 m² olarak verildiğini, oysa eski dairesinin fiilen 120 m² olduğunu, yeni yapılan dairenin küçüldüğünü, en alt kattaki 2 daire hariç tüm dairelerin büyüdüğünü, bu nedenle de diğer daireler büyürken davacının küçülen dairesi ve bu dairenin de giriş kata dönüştürülmesi nedeniyle uğradığı hak kaybı ile yine büyüyen diğer dairelerden dolayı fiilen daha da küçülen arsa paylarının düzeltilmesi ve yeniden tespit edilmesi ve buna göre de uğradığı arsa payı değer kaybının da ayrıca ödenmesi gerektiğini belirterek; binaya ait tüm arsa paylarının düzeltilmesine, uğradığı zararına mahsuben ve şerefiye bedeli olarak şimdilik 50.000,00 TL'nin davalı kat maliklerinden tahsiline, davalı 3, 4, 9 ve 10 no'lu daire malikleri tarafından davalı şirkete haricen ödenen 400.000 ABD Dolarının 3.765.800,00 TL sözleşme bedelinden düşülerek davalı İKDM Ltd. Şti'ne olan borcundan mahsuna yada tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı İKDM vekili cevap dilekçesinde; sözleşme öncesi alınan karar ile yeni yapılacak binada daireleri büyüyecek olan 9 ve 10 numaralı daire maliklerin toplam 300.000 USD, 3 ve 4 numaralı daire maliklerinin toplam 200.000,00 TL diğer kat maliklerine eşit oranda paylaşılmak üzere anlaştıklarını, bu şerefiye bedellerin fiilen alınmadığını, her kat malikinin ödeyeceği bedellerden düşüldüğünü, davacının iddia ettiği eski ve yeni metrekare hesabının doğru olmadığını, davacının eski binada kapıcı dairesini kendi bağımsız bölümüne katmak suretiyle 86 m² brüt alanını 104,78 m² ye çıkartıp kullandığını, yeni proje ile davacının haksız olarak kullandığı kapıcı dairesinin plandan çıkarılarak 1 ve 2 no'lu bağımsız bölümlere eklendiğini, davacının böylece eski taşınmazına göre yeni projede metrekaresinin arttığını, ayrıca davacı dairesinin bodrum kattan zemin kata dönüştüğünü ve değer kazandığını ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı- karşı davacı arsa malikleri vekili cevap dilekçesinde; davacının inşaat sözleşmesini itirazı kayıt koymadan imzaladığını, noter sözleşmesinde yeni bina projesi ve teknik şartnamesinin hak sahiplerince kabul edildiğini, en az 115 m² büyüklükte daire verileceği şeklindeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, şerefiye bedellerinin eşit olarak kat maliklerine dağıtılması gerektiği yönündeki iddiaların yerinde olmadığını, dağıtımın hisse nispetinde yapılması gerektiğini, bu nedenle davacının fazladan almış olduğu şerefiye bedeli bulunduğunu, davacının projeye göre kullanım alanının büyüdüğünü belirterek asıl davanın reddine karar verilmesini, davacı-karşı davalıya tapudaki hissesine düşen bedelden daha fazla şerefiye ödendiğini, bu sebeple şimdilik 10 no'lu bağımsız bölüm maliki karşı davacı müvekkilleri adına 3.000,00 TL talep ettiklerini, eski ve yeni projelere göre karşı davalıya apartmanın ortak mahallinden eklenmek suretiyle daha fazla kazanım yapıldığını, bu suretle sebepsiz zenginleşme olduğunu, karşı davalının hissesine eklenen eski binanın ortak mahallindeki müvekkilleri hissesine isabet edecek kısım için şimdilik 7.000,00 TL talep ettiklerini belirterek bu bedellerin karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki sözleşme ekinde inşaata ilişkin mimari proje olduğu ve tarafların dava konusu ettikleri hususlarda aksine bir düzenlemenin bulunmadığı, daireleri büyüyen davalı-karşı davacıların bu sebeple fazladan ücret ödedikleri, taraflar arasında halihazır durumun aksine dair anlaşma bulunduğuna dair davacı-karşı davalının iddialarını doğrular bir delilin dosyaya yansımadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, sözleşme hükümleri incelendiğinde davalı-karşı davacının iddiasını doğrular bir delilin sunulmadığı, her dairenin ödemesi gereken tutarın belli olduğu, fazla yapılacak bir ödeme var ise bunu tarafların ödememe imkanları var iken ödedikleri taraflar arasında iç ilişkinin tam olarak bilinememesi sebebiyle de bu ödemelerin karşılıksız olduğunun tespit edilemeyeceği, yer üzerinde yıkım sonrası yeni inşaat yapıldığı dolayısıyla eski ve yeni kıyaslamanın yapılamayacağı, hükme esas alınması gerekenin aksi ispat edilemeyen sözleşme hükümleri ve ekindeki mimari proje olduğu, bu yazılı belgelere göre davalı-karşı davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
III. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde; kararda bahsedilen mimari projenin varlığını kabul etmediklerini, bunun inşaat sözleşmesine aykırı olarak sonradan yapıldığını, davacıya 120 m² daire verileceği hususunun sözleşme ile sabit olduğunu, sözleşmedeki ödemelerin birim fiyat üzerinden yapılması öngörülen yeni daire m²lerine göre yapıldığını, sözleşmede girişin nerede olacağı ile daire ve m²lerin ne kadar olacağına dair hüküm olmadığını, bunların mimari projede sonradan değiştirildiğini, yine davacının m²leri kabul etmediğine dair diğer tüm davalı maliklerden aldıkları taahhütnameyi de dosyaya sunduklarını beyan etmektedir.
2.Davalı-karşı davacılar vekili temyiz dilekçesinde; karşı davanın reddine ilişkin kısmı temyiz ettiklerini, taraflarınca kök ve bilirkişi ek raporlarının aleyhe olan kısımlarına itiraz edildiğini, hiç bir şekilde itirazları ve karşı dava açısından inceleme yapılmadığını, öncelikle bilirkişilerce yıkılan bina ve yeni binadaki tüm bağımsız bölümlerin değerlemesinin yapılması gerektiğini, yıkılan binadaki bağımsız bölümler ile yeni yapılan binadaki bağımsız bölümlerin eski ve yeni konumu, katı, yönü, büyüklük oranlarının aynı olduğunu, arsa payı değer farkının isabetli ve doğru bir şekilde hesaplanmadığını, kat maliklerince kararlaştırılmış bulunan, şerefiye olarak ödenen bedellerin, kat maliklerine eşit olarak ödenmesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, asıl davada arsa payının düzeltilmesi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat, karşı davada ise arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.