"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/380 E., 2024/481 K.
DAVACILAR : 1- ... 2- ... 3- ... 4- Kani İrfan
Koca vekilleri Avukat ...
Turizm vekili Avukat ...
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı arsa sahipleri vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre yüklenicinin hangi şartlarda taşınmazların tescil hakkını kazanacağının belirlendiğini, yükleniciye düşen dairelerden en az 3 adetinin inşaatın anahtar teslim şekilde tamamlanmasının ardından yükleniciye devredileceğini, ancak davalı yüklenici şirketin sözleşmeye aykırı olarak taşınmazları kendi üstüne aldığını, yüklenicinin sözleşmeden doğan edimini ifa etmediğini, devir şartının henüz oluşmadığını, bu nedenle dava konusu 14, 15, 16 no.lu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı yüklenici şirket vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, hakkın kötüye kullanıldığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 2013/146 Esas, 2014/183 Karar, 02.07.2014 tarihli kararı ile sözleşmeye göre arsa sahiplerinin uhdesinde bırakılan 3 adet dairenin satış ve ferag takrirlerinin, tüm binalar yapılıp bitirildikten sonra yapı kullanım belgeleri alınmış bir şekilde anahtar teslimi olarak arsa sahiplerine teslim edildiğinde verileceğinin kararlaştırıldığı, bilirkişi raporuna göre dava konusu bağımsız bölümlerdeki ve ortak mahallerdeki tüm imalatların %65 seviyesinde tamamlandığının bildirildiği, belediyenin cevabi yazısına göre; dava konusu taşınmazlara ilişkin yapı kullanma izin belgesinin verilmediğinin anlaşıldığı, bu durumda davalı tarafın sözleşmesinin 10. maddesine aykırı davrandığı ve dava konusu taşınmazları kendi adına tescil ettirmesinin sözleşmeye aykırı olduğu anlaşıldığından açılan davanın kabulü ile 14, 15, 16 no.lu bağımsız bölümlerin davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
İlk Derece Mahkemesinin 2013/146 Esas, 2014/183 Karar, 02.07.2014 tarihli kararının süresinde davalı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi 2014/9642 Esas, 2015/4831 Karar, 23.06.2015 tarihli kararı ile yargılama sırasında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, inşaatta çok cüz'i miktarda ayıplı iş olduğu, yapı kullanma izin belgesinin 21.03.2014 tarihinde alındığı, taraflar arasında Akçaabat 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/135 Esas sayılı dosyasında arsa sahiplerince yüklenici aleyhine dava açıldığı ve kendilerine verilmesi kararlaştırılan işyerinin küçük ve sözleşmeye aykırı yapıldığından bahisle tazminat talep edildiği, bu duruma göre gerek cüz'i miktardaki ayıpların bedeli nazara alınarak gerekse de dava konusu bağımsız bölümlerin arsa sahiplerinin teminatını oluşturması bakımından, az yukarıda belirtilen 2013/135 Esas sayılı dosya sonucunun beklenerek, o dosyada hükmedilmesi halinde verilecek bedelin ödenmesi kaydıyla ve ayıplı işlerin giderilme bedellerinin depo ettirilerek birlikte ifa şeklinde sonuca gidilerek uyuşmazlığın çözümü ile herhalükarda davacıların dava açılmasına neden olmadıkları gözden kaçırılmadan yargılama giderleriyle sorumlu tutulmaksızın bir sonuca varılması gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bekletici mesele yapılan Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/135 Esas (bozma sonrası 2023/379 Esas) sayılı dosyasında arsa sahibi davacıların, yükleniciden zararını tazmin ettiği, kararın kesinleştiği, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda anılan dosyada ayıplı işlerin giderilme bedeli ödenmiş olduğundan eldeki davanın konusuz kaldığı, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davanın açılmasına davacılar sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri davalı aleyhine hükmedilerek, konusuz kalan dava hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın konusuz kaldığını, bu şekilde hüküm kurulduğunu ancak mahkemece vekalet ücreti ve yargılama giderleri bakımından hatalı şekilde hüküm kurulduğunu beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 maddesinin atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. ve 439/2. maddelerinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamın dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca arsa sahipleri tarafından eksik imalat nedeniyle doğan değer kaybı ve eksik ve ayıplı ifa nedeniyle bağımsız bölümlerin teslim alınamamasından doğan kira kayıplarının tazmini için açılan Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/135 Esas (bozma sonrası 2023/379 Esas) sayılı dosyasında davacı arsa sahipleri lehine asıl ve birleşen davalarda vekalet ücretine hükmedildiğinden, işbu dosyada davacı arsa sahipleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 436/2. maddesi hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.