"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/96 E., 2024/133 K.
DAVACILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.
DAVA TARİHİ : 20.04.2018
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir
İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun ili, ... ilçesi,... Köyü yerleşim yerinin Derbent Barajı göl sahası nedeni ile istimlak edilmesinden dolayı müvekkillerinin köylerindeki yerleşim yerlerini boşaltmak zorunda kaldıklarını, bunun üzerine köy heyetinin 01.08.1986 tarihinde muhtar Dursun Yılmaz başkanlığında toplanarak Çamlık Mevkiinden alacakları yeni yerleşim yeri için yapılacak işlemleri görüşüp 1989/2 sayılı Kararı ile karara bağladıklarını, köy hizmetleri tarafından uygun görülen yerlerin parsellendiğini, bu yerleşim yerine herkesin kura sureti ile yerleşeceğini, ancak daha önce bu yer sahiplerinin ... Kaymakamlığı'nın emri ile Ziraat Bankası ... şubesine 415.000,00 TL yatırılması gerektiğini, kura öncesi yatırılan paranın makbuzunu ibraz edenlere yerlerinin verilmesine oy birliği ile karar verildiğini belirterek, müvekkillerinin Samsun ili, ... ilçesi,... Köyü yerleşim yerinin Derbent Barajı göl sahası nedeni ile istimlak edilmesi sebebiyle köy hizmetlerince kendilerine gösterilen parselde, müvekkillerinin kullanım alanlarının tespit edilerek kullanım miktarlarına göre tapularının ayrı ayrı adlarına tescillerine karar verilmesini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından emsal olarak sunulan 131 ada, 109 parselin 19.12.2003 tarihinde köy tarafından ...a satıldığını, bu parselin 2003 senesinde satışının yapılmış olmasının dava konusu olay ile ilgisinin bulunmadığını, Köy Kanunu'nun 9 uncu maddesine göre Köy İhtiyar Heyetinin taşınmazı satış yetkisi bulunmadığını, taşınmazın niteliğine göre satılamayacak kamu malı niteliğinde olduğunu, kamulaştırma ve hükmen tescil yoluyla tapuda Köy Tüzel Kişiliğinin malik olduğunu, davacıların 20 yıl süreyle malik sıfatıyla zilyetliğe de dayanmakta olduğunu, dava konusu taşınmazdan 1963 yılında kadastro geçtiğini, belirtilen gerekçelerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi 01.04.2022 tarih ve 2020/278 Esas, 2022/169 Karar sayılı kararında özetle;
Ziraat Bankası'na yazılan yazı cevabında evrak saklama süresinin 10 yıl olduğundan bahisle istenilen belgelere rastlanılmadığı bildirilmişse de, dosya içerisinde bulunan 01.08.1986 tarihli Köy İhtiyar Heyeti kararında yer tahsisi yapılacak kişilerden 415.00 Eski Türk Lirası bedelin alınmasına, bedeli yatırarak makbuzu ibraz edenlere kura sonucu yer tahsisi yapılmasına karar verildiği, ödeme yapmayan kişilerin kuraya dahil edilmediği, daha sonra ödeme yapan kişilere sonradan yer tahsisi yapılmasına karar verildiği anlaşıldığından ilgili köy ihtiyar heyeti kararlarından ve noter kura tutanağından davacıların bedeli ödediği tespit edilmiş ve bu itibarla 442 sayılı Köy Kanun’u gereği davacıların tapu tescilini talep hakkına sahip olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi 05.09.2022 tarih ve 2022/1603 Esas, 2022/1854 Karar sayılı kararında; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 05.09.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 30.11.2023 tarih ve 2022/5900 E. 2023/5879 Karar sayılı ilamıyla verilen kararında özetle; “Eldeki dava 442 sayılı Köy Kanunu’nun 4 üncü maddesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, murisi Halil Kahraman'a bedeli karşılığında tahsis edilen dava konusu taşınmazlarda, kullanım alanı belirlenerek, bu yerlerin tapusunun iptali ile adına tescili talebinde bulunmuştur. Halil Kahraman'ın mirasçılık belgesine göre davacıdan başka dava dışı mirasçıları bulunmaktadır. Elbirliği mülkiyeti devam ettiği sürece mirasçıların bağımsız payları ve tasarruf yetkileri bulunmadığı gibi kendi adlarına tescil talepli dava açma olanağı da yoktur. Böyle bir davaya sonradan muvafakat vermek veya terekeye temsilci atamak suretiyle usuli eksikliğin tamamlanması mümkün değildir. Her ne kadar davacı, diğer mirasçıların da muvafakatinin bulunduğunu ileri sürmüş ise de esasen dosyada bu yönde bir delil de yoktur. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmüştür.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi 03.05.2024 tarih, 2024/96 Esas, 2024/133 Karar sayılı kararında özetle; davanın, 442 sayılı Köy Kanunu’nun 4 üncü maddesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır hükmü gereğince; davacının, murisi Halil Kahraman'a bedeli karşılığında tahsis edilen dava konusu taşınmazlarda kullanım alanı belirlenerek bu yerlerin tapusunun iptali ile adına tescili talebinde bulunduğu, Halil Kahraman'ın mirasçılık belgesine göre davacıdan başka dava dışı mirasçıları bulunduğu, elbirliği mülkiyeti devam ettiği sürece mirasçıların bağımsız payları ve tasarruf yetkileri bulunmadığı gibi kendi adlarına tescil talepli dava açma olanağı olmadığı, böyle bir davaya sonradan muvafakat vermek veya terekeye temsilci atamak suretiyle usuli eksikliğin tamamlanmasının mümkün olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 03.05.2024 tarih, 2024/96 Esas, 2024/133 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle;
1. Dava konusu taşınmazların Köy Kanunu 44 üncü maddesi 3 üncü fıkrası uyarınca Köy Tüzel Kişiliğinin yaptığı satışın Kaymakamlık tarafından onanması ve noterde çekilen kura sonucu davacılara verildiğini,
2. Belirlenen bedelin davacılar tarafından Ziraat Bankası ... şubesine yatırıldığını,
3. Benzer nitelikte açılan davayla ilgili ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/173 sayılı dosyasından kabul kararı verildiğini,
4. Bozma kararı sonrasında veraset ilamı sunmak için süre talep ettiklerini ancak mahkemece süre eksikliği tamamlamak için taraflarına süre verilmediğini,
5. Dava dilekçelerinde birden fazla davacı bulunduğunu, taleplerinin de her birinin kullanım miktarı doğrultusunda tapu tescil kararı verilmesi olduğunu, ancak mahkemece bir müvekkil yönündeki eksiklik nedeni ile davanın hepsi yönünden reddine karar verildiğini, bunun usul ve yasaya aykırı olduğunu belirttiği gerekçelerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Köy Kanunu'ndan kaynaklanan tapu iptali ve tescil şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2. 6100 sayılı Kanun'un 57 nci ve 58 nci maddeleri.
3.Değerlendirme
Dava, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olmayan ... tarafından miras payına dayalı olarak, ... tarafından ise satın almaya dayalı olarak açılmış olup, Mahkemece verilen kararın temyizi üzerine, Dairemizin 30.11.2023 tarih 2022/5900 Esas, 2023/5879 Karar sayılı kararında, Mahmut yönünden bozma hükmü oluşturulmuş, Hüseyin yönünden ise herhangi bir bozma yapılmamıştır. Dairemiz bozma kararı üzerine, Mahkemenin, Mahmut yönünden davanın reddi kararı vermesi doğru ise de; diğer davacı ... yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması yanlış olup bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.