"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/1496 E., 2022/972 K.
DAVALILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.
DAVA TARİHİ : 16.04.2008
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 363, 380, 464, 495 ve 901 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep etmiş, 07.07.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim mümkün değilse satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili, aynen taksim şartları oluşmadığından ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
2. Davalı ..., ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesi gerektiğini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.06.2016 tarihli ve 2008/605 Esas, 2016/904 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü ile dava konusu 495 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine, dava konusu 363, 380, 464 ve 901 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın ise satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE KARAR DÜZELTME İLE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 14.06.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 21.10.2020 tarihli 2016/18776 Esas ve 2020/6497 Karar sayılı ilamı ile hükmün 363, 380, 464 ve 495 parsel sayılı taşınmazlar yönünden onanmasına, 901 parsel sayılı taşınmaz yönünden "taşınmazdaki paylılık durumu sona erdiğinden" bozulmasına karar verilmiştir.
3. Davalı ... vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Dairemizin 17.03.2021 tarihli 2021/652 E, 2021/1886 K sayılı ilamı ile "Her ne kadar sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı karar düzeltme yolu kapalı ise de; Dairemizce yapılan incelemede 495 parsel sayılı taşınmaz yönünden aynen taksimin mümkün olmadığı hususu, maddi hataya dayalı olarak nazara alınmadan kararın onandığı anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 21.10.2020 tarihli 2016/18776 Esas ve 2020/6497 Karar sayılı ilamının 495 parsel yönünden kaldırılmasına karar verilmiş, davalı ... vekilinin 495 parsel sayılı taşınmazla ilgili temyiz itirazlarının yeniden incelenmesine geçilmiştir.
Dava konusu 495 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, tarım arazisi niteliğinde ve 4850,00m² yüz ölçümüne sahip olduğu görülmüştür. 495 parselin 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle ekli 1 sayılı listede belirtilen yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğünün altında bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca ilçe, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 16.04.2015 tarihli yazısında, 495 parsel sayılı taşınmazda en küçük hissedara 673,64 m² yer düştüğü, 3 hissedar bulunduğu ve aynen taksimin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle bu taşınmaz üzerindeki ortaklığının aynen taksim suretiyle giderilmesi mümkün değilken, mahkemece ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün 495 parsel sayılı taşınmaz yönünden bozulması gerekmiştir.
Hükmün 495 parsel sayılı taşınmaz yönünden bu gerekçeyle bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 21.10.2020 tarihli 2016/18776 Esas ve 2020/6497 Karar sayılı ilamının bu taşınmaz yönünden kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile 495 parsel sayılı taşınmaz yönünden bozulmasına " karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 3143 ada 10 parsel (901 parsel) sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, 3227 ada 12 parsel (495 parsel) sayılı taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinden denkleştirme bedelinin talep edilmemesi gerektiğini, binanın masraflarının tamamının müvekkili tarafından karşılandığını, taşınmazın yüz ölçümü değişmiş olmasına rağmen mahkemece keşif yapılmadan karar verildiğini, mahkemece kısmen ret kararı verildiğinden ikinci kez vekalet ücretinin takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Katılma yoluyla davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu 901 parsel sayılı taşınmazın dava açıldığı sırada taraflar arasında paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olduğu ancak yargılama sırasında mülkiyet durumunun değiştiği bu nedenle 901 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davalı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre taraf vekillerinin; 3143 ada 10 parsel (901 parsel) sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3. Dava konusu 3227 ada 12 parsel (495 parsel) sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu hükümlerince tarımsal arazi niteliğindeki taşınmazın yüz ölçümü ve hisse oranları dikkate alındığında asgari tarımsal arazi büyüklüğü altında bölünemeyeceği gözetilmeden mahkemece aynen taksim kararı verilmesi doğru görülmemiş; hükmün 3227 ada 12 parsel (495 parsel) sayılı taşınmaz yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Yukarıda V.-C- 3 (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle;
Taraf vekillerinin; 3143 ada 10 parsel (901 parsel) sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmazlar yönünden hükmün ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Aynı başlıkta bulunan (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin dava konusu 3227 ada 12 parsel (495 parsel) sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile dava konusu bu taşınmaz yönünden hükmün BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı Kanunu'nun 440 ıncı maddesinin 3 inci fıkrasının 1, 2, 3 ve 4 üncü bentleri gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.