"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/93 E., 2022/338 K.
ASIL DAVADA DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...
BİRLEŞTİRİLEN DAVADA DAVACI-
ASLİ MÜDAHİL : ... vekilleri Avukat ... vd.
DAVALILAR : ... vd.
DAHİLİ DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ...,... vd.
ASIL DAVADA ASLİ MÜDAHİL : ... vekili Avukat ...
BİRLEŞTİRİLEN DAVADA ASLİ
MÜDAHİL : ... vd. vekili Avukat ..., ...
FER'Î MÜDAHİLLER : ... vd. vekili Avukat ...
İHBAR OLUNAN : ...Belediye Başkanlığı vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ..., Hazine vd.
Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen karar, asli müdahil ... vekili ve birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından duruşma istemli, dahili davalı ... vekili, katılma yoluyla davacılar vekili tarafından duruşma istemsiz temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden birleştirilen dosya davacısı ve asli müdahil vekili Av. ... ve Av. ... ile davacılar vekili Av. ..., ihbar olunan Hazine vekili Av. ......, ihbar olunan ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 23.12.2024 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı ...'nın ( Kel ) ... 2. Noterliği'nin 10.02.1988 tarihli 02111 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi gereğince Kartal ve ...Köyünde ...ve ... namı ile maruf çiftlik arazilerindeki hak ve hisselerinin tamamını davacıya satmayı vadettiğini, kadastro tespitlerine itiraz sonrası anılan yerlerdeki taşınmazların Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1981/650 Esas, 1984/645 Karar sayılı ilamı gereğince 14 pafta, 1157, 1150, 1152, 1153, 1154, 1155, 1156 ve 13 pafta 1151 parsel olarak aralarında davalının da bulunduğu paydaşlar adına tapuya tesciline karar verildiğini, davalının bu kararın infazından önce anılan taşınmazları satmayı vaad ederek fiilen devir ve teslim ettiğini, yukarıda belirtilen parsellerden değişik nedenlerle ifrazen yeni parseller oluşturulduğunu, ...ilçesinde bulunan 1410, 1412, 1415, 1417, 1418, 1420, 1422, 1424, 1150, 1151, 1321, 1322, 1323, 1324, 1325, 1326, 1327, 1328, 1329, 1331, 1332, 1336, 1337 parsellerde ve Kartal 2. bölge tapusunda kayıtlı 1338, 1341, 1406, 1407, 1408, 1409, 1152 ve 1295 parsellerde davalı adına olan 24/3720 payın iptali ile davacı adına tesciline, Karayollarınca kamulaştırılan 1372, 1373, 1377, 1411, 1413, 1414, 1416, 1419, 1421, 1423, 1425, 1410/A, 1412/A, 1415/A, 1417/A, 1418/A, 1422/A, 1344, 1350, 1366, 1367 ve 1368 numaralı parsellerdeki ve ... Belediyesince bedele dönüştürülen Ümraniye 2.Bölge tapusunda kayıtlı 1532, 1534 ve 1536 parsellerdeki 24/3720 payın mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacılar vekili 01.04.2020 havale tarihli dilekçesinde; sulhün aynen tasdiki ve sulh protokolü uyarınca dosyanın karara çıkarılmasını istediklerini belirtmiştir.
3.Asli müdahil ... vekili 19.03.2013 havale tarihli dilekçesinde; davacının dayandığı sözleşmenin ifa kabiliyeti bulunmadığını, bu davanın konusu taşınmazların 06.02.2001 tarihli 6637 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı tarafından müvekkiline satıldığını, davalılara karşı 2013/310 Esas sayılı dosyasında satış vaadi sözleşmesine dayanılarak tapu iptali tescil, mülkiyet tespiti ve alacak davası açtıklarını, birleştirme ve asli müdahale taleplerinin kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
4.Asli Müdahil ... vekili; ...'un davalılar..... ... ve...in kamulaştırma davasındaki alacaklarını temlik aldığını, 2006 yılında ...'a temlik ettiğini belirterek davalının haklarının korunması için davaya müdahale talebinde bulunmuştur.
5.Fer'i müdahil ... vekili; kamulaştırma dosyalarında davalıların bir kısmının alacaklarını temlik aldığını belirterek konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
6.Fer'i müdahiller ... vd. vekili; dava konusu taşınmazların ... ile babası... arasındaki muvazaalı işlem sonucu ... adına tescil edildiğini,...'in mirasçılarından...'in çocukları olarak eldeki davaya asli müdahale taleplerinin kabulü ile anneleri...'den ötürü dava konusu taşınmazlarda hak sahibi olduklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
7.Birleştirilen davada davacı ... vekili; vaat borçlusu ... adına vekaleten... tarafından ...2.Noterliği'nin 06.02.2001 tarihli 6637 yevmiye no'lu satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazların ...'e satışının vaat edildiğini belirterek dava konusu taşınmazlardaki davalılara murislerinden intikal eden payların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, satılan taşınmazlardan müvekkil adına tescil edilemeyenlerin ve davalılar tarafından alınan bedellerin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
8.Birleştirilen davada asli müdahale talep eden davacı ... mirasçıları vekili; asıl davadaki taleplerini ileri sürerek müdahale talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
1.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı süresinin dolduğunu, sözleşmede belirlenen değere göre görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumetten reddi gerektiğini, ... (Kel) mirasçılarının davalı aleyhine açtığı kamulaştırma bedelinin arttırılması davasında hükmedilen bedelin maliklerine henüz ödenmediğini, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
3.Dahili davalı ... (...) Belediyesi vekili cevap dilekçesinde; belediyenin yasaya uygun yaptığı şuyulandırma çalışmalarını bir yıl önce tamamladığını, bu duruma göre davacıya ait olup bedele dönüştürülen parsellerin 1533, 1535, 55 ada 1 parsel olduğunu, bu hisseler dışında davacıya ait olup bedele dönüştürülen yer olmadığını, belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkeme 18.11.2014 tarihli ilamında özetle; ... tarafından açılan davanın ve asli müdahale talebinin reddine, asıl davada karar verildiğinden birleştirilen davaya müdahale talebinde bulunan ...... mirasçılarının müdahale talebi konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ... Belediyesi ve ... tarafından açılan davaların husumet yokluğundan reddine, asıl davanın ise kısmen kabulüne karar vermiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 14.Hukuk Dairesi 15.12.2015 tarihli ve 2015/13509 Esas, 2015/11639 Karar sayılı ilamında özetle, hükmün birleştirilen dosya davacısı ve asli müdahil ... ile müdahil ... vekili, bir kısım davalılar vekili ile davacılar vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede; 10.02.1988 tarihli 02111 yevmiye No.lu satış vaadi sözleşmesinin şekli olarak geçersizliğine yönelik birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine; asıl davada Kartal 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/650 Esas sayılı dosyasına dayanıldığından bu dosya getirtilerek tesciline karar verilen taşınmazların kadastro tutanaklarındaki edinme sütunları ile kadastro tespitine dayanak belgeleri incelenerek ve o dönemdeki tapulama veya kadastro müdürlüklerinden yine o dönemdeki ilgili belediyelerin veya isimlerinin değişmesi nedeniyle sonradan kurulan tapulama, kadastro müdürlükleri ile yeni belediyelerin ilgili birimlerinden araştırma yapılarak ... 2. Noterliği'nin 10.02.1988 tarihli satış vaadi sözleşmesinde Kartal, ...ve ... bölgelerindeki "..., ... ...namı ile Maruf Çiftlik arazileri" sorulup araştırılarak satış vaadi sözleşmesine konu arazinin bulunduğu yerlerin hangi ada ve parsellerden oluştuğunun ehil bilirkişi kurulları oluşturulmak suretiyle tereddüte meydan vermeyecek şekilde belirlenmesi, daha sonra bu taşınmazlardan asıl dosyada dayanılan sözleşmede satış vaadinde bulunan ... (Kel) veya intikal yapılmış ise mirasçıları adına kayıtlı olan taşınmazlar belirlenerek dava konusu taşınmazlar olup olmadıkları açıklığa kavuşturulduktan sonra hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre davacılar vekili ile müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermiştir.
B. Mahkemece Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
Mahkeme yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; 23.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda 1/25000 ölçekli memleket haritalarında “...”, “Şalgam Tarlaları” ve “...” yazılı olan yerlerin sınırlarının nereden başlayıp nereye kadar uzandığının tespit edilemediği belirtilmiş ise de, ... Kel'in (...) mülkiyet ediniminin tafsilatlı şekilde raporda izah edildiği, ... 2. Noterliğince 10.02.1988 tarih ve 02111 yevmiye numarası ile düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesinin davaya konu parselleri kapsadığı gerekçesiyle, ... tarafından açılan ve birleştirilen 2013/310 Esas sayılı dava ile asli müdahil ... tarafından açılan davaların reddine,
Birleştirilen 2013/310 Esas sayılı davada ...... mirasçıları tarafından açılan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Davacılar ...... mirasçıları tarafından dahili davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,
Davacı ...... mirasçıları tarafından davalı ... (Kel) ve mirasçıları olan dahili davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
1.Asli müdahil ... vekili duruşma istemli temyizinde; asli müdahil yönünden herhangi bir hüküm tesis edilmediğini, 1986 yılında kamulaştırılan dava konusu bir kısım parselin 1988 yılında satış vaadine konu edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, 1988 tarihli satış vaadi sözleşmesinde satıldığı belirtilen maruf yerlerin dava konusu yer olup olmadığının açıklığa kavuşturulmadığını, bir kısım parsel yönünden ise res'en hak sahipliğinin tespitine karar verildiğini belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
2.Birleştirilen dosya davacısı-asli müdahil ... vekili duruşma istemli temyizinde; 1988 tarihli satış vaadi sözleşmesinde satıldığı belirtilen maruf yerlerin dava konusu yer olmadığını, davacıların davalılar ile sulh olma yoluna giderek her yönüyle geçersiz olan 2111 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesini geçerli kılmaya çalıştıklarını, 7143 sayılı Yasa kapsamında yapılan iş ve işlemler beklenmeden res'en hak sahipliğinin tespitine karar verildiğini, 24 adet taşınmaz bakımından davanın konusuz kalıp kalmadığının, HMK'nın 125/1. maddesinin gündeme gelip gelmeyeceğinin araştırılmadığını belirtmiştir.
3.Dahili davalı ... vekili; müvekkili yönünden verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu halde aleyhe harca hükmedilmesinin doğru olmadığını beyan etmiştir.
4.Davacılar vekili katılma yoluyla verdiği temyiz dilekçesinde; sulh protokolünün aynen tasdiki ile sulh protokolü uyarınca dosyanın karara çıkarılması gerekirken bu durumun dikkate alınmadığını, belirtmiştir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Davaya son veren taraf işlemleri 6100 sayılı Kanun'un 307 ile 315.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Buna göre sulh de davaya son veren taraf işlemlerindendir.
6100 sayılı HMK'nın 315 inci maddesi, “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmüne haizdir.
3.Somut olaya gelince, asıl davanın davacıları ile davalılar arasında 01.04.2020 tanzim tarihli sulh protokolü mahkemeye sunularak taraflarca bu protokole göre karar verilmesi istenmiş, Mahkemece 7143 sayılı Kanun uyarınca yapılan kadastral işlemlerin devam etmesi ve birleştirilen davanın davacısının sulh protokolünde taraf olmaması gerekçe gösterilerek 18.06.2020 tarihli duruşma zaptında, sulhe göre karar verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Madde hükmünde de açıkça belirtildiği üzere sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdiren ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuran bir işlem olduğundan sulh protokolüne göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde protokol hükümleri esas alınmadan hüküm tesisi doğru değildir.
4.6100 sayılı HMK'nın 297/2.maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekmektedir.
Öte yandan asli müdahil ...'ın temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; asli müdahilin alacak talebi hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından hükmün belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Birleştirilen davada davacı ...'in temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.