"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1288 E., 2024/777 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kadirli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/19 E., 2022/18 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının paydaşı olduğu Osmaniye ili,.........ilçesi, ....... Köyü, 101 ada 3 parsel No.lu taşınmazın diğer paylı maliklerinden Erol Bulut tarafından hissesinin tamamının 1.200.000,00 TL bedelle, 31.01.2020 tarihinde davalıya satıldığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 733/3 hükmü gereğince noter aracılığıyla yapılması gereken bildirimlerin yapılmadığını, bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, taşınmazda fiili taksimin bulunmadığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının 31.01.2020 tarihinde dava konusu taşınmazdak.........,'un 17/128 payını 1.200.000,00 TL karşılığında satın aldığını, davacının bedele yönelik muvazaa iddiasının haksız olduğunu, taşınmazda fiili taksimin bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "iki yıllık süre içeresinde iş bu davanın açıldığı, yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile sabit olduğu üzere dava konusu taşınmazın uzun süredir fiilen taksim edilerek kullanıldığı, tanık anlatımları ve yer gösterimlerine göre hazırlanan bilirkişi raporuna ekli krokide belirtildiği üzere davaya konu parselin A harfi ile gösterilen kısmının davalı ... tarafından ve B harfi ile gösterilen kısmının davacı ... tarafından kullanıldığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esası ile ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; fiili taksimin varlığının her durumda ön alım hakkının kullanılmasına engel olmaması, bu hususun her olayın kendi özel durumu çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, fiili taksime itibar edilmesinin paylı mülkiyete hâkim olan ilkelere ters olduğunu, fiili taksime itibar edilmesinin tapunun aleniyeti ilkesine aykırı olacağını, fiili taksim olgusuna ön alımdan feragat yapılmış gibi ağır bir sonuç yüklememenin hatalı olduğunu, kanunu genişletmek anlamına geldiğini, kanunun ön alım hakkına ilişkin açık düzenlemesi karşısında dürüstlük kuralının istisnaen uygulama alanı bulması gerektiğini
belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, ön alım hakkından kaynaklı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Fazla yatırılan temyiz giderinin temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.