"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/267 E., 2024/220 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalılardan ... ve Nazmiye Balcancı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin dava konusu 101 ada 3 (eski 476) parsel sayılı taşınmazın malik sıfatı ile ve eklemeli olarak en az 50 yıllık zilyedi olduklarını, taşınmaz üzerinde bir kısım davacıların murisi olan ... Kamat tarafından yapılan iki katlı ev ve eklentilerin bulunduğunu, taşınmaz üzerinde müvekkilleri tarafından dikilen ağaçların bulunduğunu, arazinin bir kısmının çeltik bir kısmının ise mısır tarımında kullanıldığını, bu taşınmazın davacıların murisleri olan ... ve ... tarafından satın alındığını, taşınmazı taksim ettiklerini, dava konusu taşınmazın öncesinde davalıların murisi olan ... adına kayıtlı olduğunu, adı geçen murisin taşınmazın zilyetliğini 20.03.1964 tarihinde tarafların murisine devrettiğini, kadastronun 1965 yılında yapıldığını, taşınmazın davalıların murisi adına tescil edildiğini ve zilyetliklerinin eklemeli olarak nizasız ve fasılasız bir şekilde devam ettiğini ileri sürerek TMK’nın 713. maddesine göre taşınmazın davalılar adına kayıtlı olan paylarının iptali ile müvekkilleri adlarına tescilini, aksi halde murisleri tarafından ödenen toplam bedelin güncel olarak uyarlanmasıyla tazminat olarak tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın açılması için gerekli olan hak düşürücü sürenin geçtiğini, muris ... Balcancı ile davacılar arasında köy senedi olarak adlandırılan belgenin hiçbir geçerliliğinin bulunmadığını, mülkiyet iddiasının ancak resmi senetle ispatlanabileceğini ve davacıların taşınmazın malikini bildiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Terme 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.11.2018 tarihli ve 2016/316 Esas, 2018/294 Karar sayılı kararıyla Kadastro Kanunu'nun 12/3 hükmünde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacılar vekili ile davalılardan ... ve ... vekili tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuş olup Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 10.10.2019 tarihli ve 2019/1757 Esas, 2019/2097 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurularının kabulüne, hükmün kaldırılarak yeniden inceleme yapılıp esas yönünden bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2019/227 Esas, 2021/127 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar vermiştir.
3. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davalılardan ... ve ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/2680 Esas, 2021/2699 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
4.Davalılardan ... ve ... vekili hükme karşı temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Dairemizin 30.05.2023 tarihli ve 2022/967 Esas, 2023/2960 Karar sayılı kararıyla; "...davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, öte yandan; ilk derece mahkemesince dava konusu 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile 01.03.2018 havale tarihli fen bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen kısmının 29.11.2016 tarih ve 13344 yevmiye numaralı mirasçılık belgesinde yer alan ... mirasçılarına müşterek malik sıfatıyla miras hisseleri oranında B harfiyle gösterilen kısmının 29.11.2016 tarih ve 13343 yevmiye numaralı mirasçılık belgesinde yer alan ... mirasçılarına müşterek malik sıfatıyla hisseleri oranında infazı mümkün olmayacak şekilde taşınmazın ifraz edilip edilemeyeceği, 5403 sayılı Yasa gereğince paydan pay tescilinin mümkün olup olmadığı araştırılmadan fen bilirkişisi raporuna atıf yapılarak dava konusu taşınmazda iptal edilen ve tesciline karar verilen payların hüküm sonucunda açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmeyerek infaza elverişli hüküm kurulmamasının doğru görülmediği..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir,
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2024 tarihli ve 2023/267 Esas, 2024/220 Karar sayılı kararıyla; "...Terme İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden gelen cevabi yazıda dava konusu taşınmazın taksiminin mümkün olmadığının bildirildiği, bu hali ile fen bilirkişisi raporuna ekli krokide belirtilen şekilde taşınmazın ifrazının mümkün olmadığı, taşınmazın tamamı yönünden ise paydan pay tesciline yönelik engel bulunduğuna ilişkin bir cevabın verilmediği, bu hali ile taşınmazın tamamı yönünden ilgili Yargıtay ilamı doğrultusunda davacının davasını ispatladığı..." gerekçesiyle davanın kabulü ile "dava konusu Samsun İli Terme İlçesi Taşlık Mahallesi 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile Çarşamba 2. Noterliğinin 29.11.2016 tarih ve 13344 yevmiye numaralı mirasçılık belgesi ve 29.11.2016 tarih ve 13343 yevmiye numaralı mirasçılık belgesine belirtilen payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılardan ... ve ... vekili,
1.Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,
2.Dosyada köy senedi olarak adlandırılan belgenin bir geçerliliğinin bulunmadığını,
3.Belgelerin bağlayıcı olmadığını,
4.Belgenin 1964 tarihli olup 53 yıllık olduğunu,
5.Davacıların ise mülkiyet iddiasının 1964 yılına dayandığını,
6.Kadastro tespitinin 1965 yılında yapıldığını,
7.Bu nedenle Kadastro Kanunundaki 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu,
8.Davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını,
9.TMK’nın 713. maddesinin somut olayda uygulanamayacağını,
10.Davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, TMK’nın 713. maddesine göre ölüm sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, aksi halde tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelene Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılardan ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.