Logo

7. Hukuk Dairesi2024/5113 E. 2025/309 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmelerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedelin tahsiline ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yapılan harici satış sözleşmelerinin geçerli olduğu, davacının ödediği bedelin tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uyularak verdiği karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/148 E., 2019/241 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının harici satış sözleşmeleri ile satın aldığı dava konusu 304 ada 37 parselin toplam 691,88 m²'lik kısmının tapusunun iptali ile davacı adına cebren tesciline, aksi halde sözleşmelerde kararlaştırılan toplam satış bedeli olan 9000 Amerikan Doları ile 26.12.1995 tarihli sözleşmede belirtilen 1000 Amerikan Doları cezai şart olmak üzere toplam 10.000 ABD Dolarının veya Türk parası karşılığı olan 13.600,00 TL'nin 12.04.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, son celsede talebinin 10.000 Amerikan Dolarının ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığı olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; satışın hukuken geçerli olmadığını, alacak davası bakımından zamanaşımının dolduğunu, sözleşme üzerindeki bedellerde tahrifat yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARAR

Mahkemece 06.01.2015 tarihli kararında; dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanunu kapsamında kadastrosu yapılmış tapulu yer olduğundan ve Borçlar Kanunu ve Tapu Kanunu'na göre bu taşınmazın satımının resmî şekilde yapılması gerektiğinden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, satış parası yönünden ise davanın kabulü ile 10.000 Amerikan Dolarının ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk lirası karşılığının davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 06.01.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.05.2019 tarihli ve 2018/8374 Esas, 2019/5266 Karar sayılı ilâmında; "davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, taraflar arasında yapılan 27.10.1995 ve 26.12.1995 tarihli sözleşmelerin adi yazılı olması nedeniyle 26.12.1995 tarihli sözleşmede belirlenen 1000 ABD Doları cezai şartın da geçersiz olduğu, Mahkemece sadece davacı tarafından ödenen 9000 Amerikan Dolarına hükmedilmesi gerektiği" belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; bozma ilâmına doğrultusunda davanın kabulüne; 9.000 Amerikan Dolarının ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk lirası karşılığının davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz nedenlerinde; 27.10.1995 ve 26.12.1995 tarihli sözleşmeler üzerinde davacı tarafından tahrifat yapıldığı, eklemelerde bulunulduğu, taklit imzalar kullanıldığının kriminal raporu ile tespit edildiğini, dosyaya sunulan diğer sözleşmelerde davalının diğerleriyle 1.500 Dolar bedele anlaşmışken aynı gün içerisinde davacı ile 4500 Dolara anlaşmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, 27.10.1995 tarihinde taraflar arasında akdedilen sözleşmede ve taşınmaza müdahalede bulunmuş olan diğer kişiler ile yapılan sözleşmelerde müvekkil okuma yazma bilmediğinden dolayı parmak basmış iken 27.12.1995 tarihli sözleşmede imza atmış olmasının mümkün olamayacağını, müvekkilinin bu sözleşmeden haberdar olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

HUMK'un 440/III- 1. bendi gereğince ilâma karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.