Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3185 E. 2024/4638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında yapılan adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinin geçerliliği ve kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma ilamına uygun olarak, taraf delilleri ve Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda sözleşmenin geçerli olduğu, davalıların satış bedelini aldıkları ve sözleşme konusu taşınmazların belirlenebilir olduğu sonucuna varması usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/423 E., 2023/283 K.

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 25.09.2014

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen Türk Medeni Kanunu 677 nci maddesine dayalı harici satım sözleşmesi gereğince pay iptali ve tescil, ikinci kademede bedel ve cezai şart istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda,Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.11.2018 tarih 2018/12300 E. 2018/18343 K. sayılı ilamı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların üvey kardeş olduklarını anneleri ...’tan miras kalan taşınmazların davacıya satışı için 03.02.2013 tarihli adi yazılı satış sözleşme düzenlendiğini, sözleşme kapsamında davalılara ödeme yapıldığını, tarafların sözleşmeyi imzaladığını belirterek, Adana ili, ... ilçesi, ... Köyü, Yarbaşı mevkii 1204 parsel, Üçtepe mevkii 1260 parsel, topraktepe mevkii 1152 parsel, yarbaşı mevkii 1202 parsel, orta mahalle mevkii 967 parsel, topraktepe mevkii 1151 parsel, yarbaşı mevkii 662 parsel, orta mahalle mevkii 953 parsel, yarbaşı mevkii 609 ve 610 parseller, topraktepe mevkii 280 ve 290 parseller, baltalı mevkii 771 ve 817 parseller, topraktepe mevkii 401 parsel ile üçtepe mevkii 1695 No.lu Parsellerdeki davalıların hisselerinin iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde davaya konu taşınmazlardaki müvekkilinin satın almış olduğu hisselerin dava tarihi itibarı ile değerinin tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, ayrıca sözleşmede tapuda işlem yapılmaması halinde belirtilen cezai şartın her bir davalıdan tahsili ile müvekkiline dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ..., ... ve ... tarafından mahkemeye sunulan dilekçe ve duruşma beyanlarından özetle; annelerinden kendilerine düşen tarlaları bilmediklerini, davacının beyanı sonucunda kendilerine 4 dönüm yer kaldığını zannettiklerini, davacıya sadece 4 dönümlük bir tarla sattıklarını, buna karşılık olarak ...'ın 6.300,00 TL diğer davalıların her birinin 7.000,00 TL aldıklarını, dava dilekçesi ile talep edilen parsellerin satışını yapmadıkların savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkeme 10.06.2015 tarih ve 2014/236 Esas, 2015/234 Karar sayılı kararında özetle; dava konusu parsellerin davacı tarafından kullanıldığı, davalıların taşınmazları kullanmadıkları, dolayısıyla da davalıların annelerinden intikal edecek taşınmazları bilmedikleri, satışa konu edilen taşınmazların sözleşmede açıkça belirtilmediği, davacının, davalıların hatalı bir kanısının devamını sağlayacak şekilde hareket etmek suretiyle hileli davranışlarda bulunduğu, davalıların ise her halde hata sonucu sözleşmeyi imzaladıkları, annelerinden kendilerine düşecek 4 dönümlük tarlayı satmak amacıyla işlem yaptıkları gözetildiğinde taraflar arasında yapılan satım sözleşmesinin geçersiz olduğu ve tarafların aldıklarını geri vermekle yükümlü oldukları, taraflar arasındaki sözleşme geçersiz kabul edildiğinden sözleşme gereğince belirlenmiş cezai şart miktarına da hükmedilmesinin mümkün olmadığı, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine, dava dilekçesinde terditli olarak talep ettiği 2. kademedeki talepleriyle ilgili olarak davanın kısmen kabulü ile 7.000,00 TL alacağın davalı ...'tan, 7.000,00 TL alacağın ...'tan, 6.300,00 TL alacağın ...'tan alınarak davacı tarafa verilmesine, hükmedilen bu tutarların her birine ayrı ayrı dava tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. BOZMA KARARI

1. Mahkemenin 10.06.2015 tarih ve 2014/236 Esas, 2015/234 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.11.2018 tarih 2018/12300 E. 2018/18343 K. sayılı kararı ile; Mahkemece, davalılardan, ...'ın okuma yazma bilip bilmediği hususunun sunulan deliller gereğince yapılacak araştırmaya göre ve ilgili kurumlardan sorulmak suretiyle belirlenmesi, davalılardan ...'ın sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile ...'ın sözleşmenin “Not” şeklinde başlayan kısmının sonradan eklendiği yönündeki iddialarının ayrıca, veraset ilamında adı geçen ..., tapu kayıtlarında malik olarak görünen Fatma Oltaç ve ... ve sözleşmede adı geçen Fadime Oldaç'ın aynı kişiler olup olmadığının yöntemince araştırılmasından sonra, davanın belirlenen hukuki niteliği, iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı gerekçelerle hüküm kurulması doğru görülmemiş şeklindeki gerekçe ile hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkeme başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; Adli Tıp Kurumundan alınan raporda; 03.02.20213 tarihli satış senedindeki ...'a ait imzanın davalı ...'ın eli ürünü olduğu, ayrıca sözleşmedeki "Okudum, hakkıma düşeni aldım, hiçbir hakkım kalmadı" şeklindeki yazının ...'ın eli ürünü olduğu, yine not ile başlayan kısımdan sonra yazılan kısmın üst yazı ile aynı el ürünü olduğunun tespit edildiği, bozma sonrası Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkereye; Parsellerdeki ... ile ...'ın aynı kişiler olduğu, bu kapsamda tapu kayıtları ile nüfus kayıt örneklerinin gönderildiği, bozma sonrası davalı ...'ın "okuma yazma bilmiyorum" iddiası kapsamında yapılan araştırmada kurumlarda eğitim kaydına rastlanmadığı, bununla ilgili ... İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, gelen cevabi yazıda ...'ın etraftan gizlice ve detaylıca araştırma sonucunda uzun zamandır okuma yazma bildiğine dair tutanak düzenlendiği, Mahkemece bozma öncesi yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları, dinlenen taraf ve tanık beyanları, bozma sonrası yapılan kolluk ve kurum araştırmaları ile Adli Tıp Kurumu Raporu dikkate alındığında davalıların sadece 4 dönüm yer sattıkları iddialarının gerçeği yansıtmadığı, zira senet altındaki imzanın ...'ın eli ürünü olduğunun tespit edildiği ... her ne kadar okuma yazma bilmiyorum dese de yapılan kolluk araştırmasında uzun zamandır okuma yazma bildiğinin tespit edildiği, ayrıca senetteki not ibaresinden sonra başlayan kısmın diğer kısım ile aynı el ürünü olduğunun tespit edildiği, ayrıca bozma öncesi dinlenen ve senet altında imzaları olan tanıkların genel olarak beyanlarına bakıldığında davalıların iş bu senede imza attıklarının anlaşıldığı, Türk Medeni Kanununun 677 nci maddesi birinci fıkrası kapsamında mirasçılar arasında miras payının devri konusunda yapılan sözleşmenin adi yazılı şekle tabi olduğu, iş bu dava konusu 03.02.2013 tarihli sözleşmenin de adi yazılı şekilde düzenlendiği, ... ilçesi ... Köyü sınırlarında kalan ve muristen kalan tüm taşınmazlardan bahsetmekle hangi taşınmazları içerdiğinin belirlenebilir olduğunun anlaşıldığı, Mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarında da taşınmazların tespit edilen toplam bedelleri ile davalıların aldıklarını kabul ettikleri bedel arasında oransızlığın olmadığı, sonuç olarak; 03.02.2013 tarihli sözleşmenin Türk Medeni Kanununun 677 nci maddesi uyarınca geçerli olduğu, davalılar ..., ... ve vefat etmeden önce Müteveffa ...’ın satım karşısında bedel aldıklarını kabul ettikleri, hükme esas alınan 25.05.2015 tarihli ek fen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere Adana ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, Yarbaşı Mevkii 609 parsel ve Baltalı Mevki 817 parselde tarafların ortak murisi ...'ın hissedar olmadığının anlaşıldığı ve bu parseller yönünden davanın reddine, diğer parseller yönünden davanın kabulüne şeklinde karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle;

1. Mahkemenin bozma ilamından sora bozma ilamı doğrultusunda yeterli araştırma yapmadığını,

2. Adli tıp kurumuna gönderilen yazı ve imza örneklerinin usulüne uygun alınmadığını,

3. Diğer davalı ...’ın okuma yazma bilip bilmediğine ilişkin yeterli araştırma yapılmadığını,

4. Dava konusu tüm alanların bu fiyata satılmasının mümkün olmadığını,

5. Davacı tarafından sözleşmeye sonradan ekleme yapıldığını, sözleşmenin geçerlilik şartlarını taşımadığını, sözleşmenin sadece 4 dönüm arazi için yapıldığını, sözleşmede hile unsurunun mevcut olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; Türk Medeni Kanunu 677 nci maddesi birinci fıkrası kapsamında yapılan sözleşmenin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 677 nci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.