Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3334 E. 2025/1554 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından inşa edildiği iddia edilen binanın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının muhdesat aidiyetinin tespiti talebinin, ecrimisil davasında ileri sürülebileceği ve bu nedenle davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1522 E., 2024/370 K.

DÂHİLİ DAVALILAR : ... vd.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/618 E., 2022/554 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, 538 ada 21 parselde kayıtlı arsanın tarafların murisi olan babalarından miras yolu ile intikal ettiğini, davalının müvekkili aleyhine ecrimisil davası açtığını, ancak ecrimisil davasına konu binanın müvekkili tarafından inşa edildiğini, bu nedenle uzun yıllardır müvekkili tarafından bizzat kullanıldığını ileri sürerek binanın müvekkiline ait olduğunun tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin miras payının rızası hilafına murisin vefatından itibaren bedel ödenmeden davacı tarafça kullanıldığını, davacı tarafça kendisi tarafından yapıldığı iddia olunan 3 katlı apartmanın muris tarafından inşa edildiğini, davanın tüm maliklere yöneltilmediğini ve davacının hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek, davanın öncelikle usulden reddine, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Dâhili davalı ... cevap dilekçesinde; babasının dava konusu binanın bulunduğu arsanın üzerine kendi imkânları ile zemin katı inşa ettirdiğini, evin birinci ve ikinci katını da ağabeylerinin yaptıklarını belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "herhangi bir ortaklığın giderilmesi davasından bahsedilmediği gibi taşınmazın mahallinde kamulaştırma işlemi veya kentsel dönüşüm uygulaması yapıldığı hususu da ileri sürülmediğindan davacı tarafın muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmakta güncel hukuki yararının bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "davacı istinafa konu tespit davasında ileri sürdüğü hususları eda davasında bildirebileceğinden mahkemece yazılı gerekçe ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; açılan davanın muhdesatın (binanın) davacı tarafından inşa edildiğinin tespiti istemi olduğunu, dava konusu muhtesatın münhasıran davacı tarafından meydana getirildiğinin ispatlandığını, muhdesatın tespiti davasını ikame etmekte davacının hukuki yararının bulunduğunu

ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.