Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3527 E. 2025/1466 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Maliki bilinmeyen taşınmazlar hakkında tapu iptali ve tescil davası açılabilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kayıtlarında malikin kim olduğuna dair bilgilerin mevcut olması ve davacının 20 yıllık zilyetliğini ispatlayamaması sebebiyle, Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin 2. fıkrası uyarınca "maliki bilinmeyen" taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tescil davası açma şartlarının oluşmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1190 E., 2024/1516 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ: Seydişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/109 E., 2024/79 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 555 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların ... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu, adı geçen taşınmazların müvekkili tarafından 20 yıldır malik sıfatıyla davasız ve aralıksız bir şekilde sebze tarım bahçesi olarak kullanıldığını, taşınmazın Hazine ve Belediye ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını ve dava konusu taşınmazların malikinin kim olduğunun bilinmediğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların tapuya kayıtlı olduğunu, eldeki davanın bu hâli ile dinlenebilmesinin mümkün olamayacağını, taşınmazların müvekkili ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, taşınmazların maliki olan ... oğlu ...’ye ilişkin 1936 tarihli vergi tahririnde kayıt bulunduğunu, adı geçen malikin bu nedenle bilinen bir kişi olduğunu, davacının yaşı dikkate alındığında taşınmaz üzerinde 20 yıllık zilyetliğinin söz konusu olamayacağını ve müvekkilinin pasif dava ehliyetinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Seydişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.03.2024 tarihli ve 2023/109 Esas, 2024/79 Karar sayılı kararında "...davaya konu taşınmazın kadastro tespiti ile tapu maliki adına kaydedildiği, davacının üst soyu tarafından bu tespite karşı dava yoluna gidildiği, mahkeme kararı ile davaya konu parseller dışında kalan kısma ilişkin kabul kararının verildiği, davaya konu kısma ilişkin taleplerin reddedildiği, her ne kadar davacı tarafça tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşılamadığı hukuki sebebine dayalı olarak dava ikame edilmiş ise de gerek kadastro tutanakları gerekse tapu kayıtları ile taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak bilgi ve belgelerin tapu sicilinden çıkarılmasının mümkün olduğu..." gerekçesiyle "davanın reddine" karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 19.07.2024 tarihli ve 2024/1190 Esas, 2024/1516 Karar sayılı kararında "...taşınmazın kayıt malikinin kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu, dava reddedildiğine göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine yararına dava değeri üzerinden nispi vekâlet ücreti tayininin doğru olduğu, ancak bilirkişi tarafından taşınmazların imar parseli olması, konumu ve emsal alınan değerlere göre dosya kapsamına uygun belirlediği dava konusu taşınmazların zemin bedeli üzerinden dava değeri belirlenerek buna göre vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken ağaç değerinin de eklendiği değer üzerinden hesap yapılmasının doğru olmadığı..." gerekçesiyle istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra vekâlet ücretine ilişkin kısmın düzeltilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Eksik inceleme sonucunda karar verildiğini,

2. Tanık delilinin hükme esas alınmadığını,

3. Dosya kapsamındaki delillerin yeterince değerlendirilmediğini,

4. Tapu kayıt malikinin kim olduğunun anlaşılamadığını,

5. Vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanmasının gerekli olduğunu,

6. Taşınmazların değerinin hatalı bir şekilde belirlendiğini,

7. Tapu kayıt malikinin kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgilerin dosyada bulunmadığını,

8. Kayıt malikinin hayal ürünü biri olduğunu,

9. Tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin 2. fıkrasına göre maliki bilinmeme hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.