Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3589 E. 2025/1453 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarım arazisi üzerindeki vasiyetnamenin tenfizi davasında verilen ve kesinleşen hükmün, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na aykırı olması nedeniyle yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş hükmün, 5403 sayılı Kanun'un tarım arazilerinin bölünmesini engelleyen emredici hükümlerine aykırı olması ve tarafların bu durumu kanun hükümlerini dolanmak amacıyla kötüye kullanarak hileli bir yargılama yapmış olmaları nedeniyle kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/813 E., 2024/772 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/276 E., 2023/350 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı talep eden vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Yargılamanın iadesini talep eden vekili dava dilekçesinde; müvekkili kurumun 6100 sayılı HMK.'nın 376. maddesine göre yargılamanın yenilenmesini talep etme hakkına sahip olduğunu, müvekkili bakanlığın, 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 417/1/d hükmüne göre "Tarımsal arazilerin parçalanmasını önlemek" ile görevli ve yetkili olduğunu, Mahkemenin E:2022/211-K:2022/448 sayılı dosyasında açılınış olan Vasiyetnamenin Tenfizi davasında Manisa ili, , 297 Ada 8 Parsel sayılı Zeytinlik Bağ vasıflı 10.673,35 m2 yüzölçümlü taşınmazın 2000 m2'lik kısmının ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, akabinde Şehzadeler Tapu Müdürlüğü'nün sayılı yazısı ile Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden bahsi geçen mahkeme kararı doğrultusunda yapılacak paylı mülkiyet işleminin 5403 sayılı Kanun çerçevesinde mümkün olup olmadığının tescile esas olmak üzere bildirilmesini talep ettiğini, devamında Müdürlük tarafından Şehzadeler Tapu Müdürlüğü'ne yazılan 05.09.2023 tarih ve sayılı cevabı yazıda ilgili mevzuat hükümleri ile açıkladığı üzere 5403 sayılı Kanunun 8/C maddesi uyarınca bahsi geçen taşınmazın pay ve paydaş sayısı arttırılmadan aynen devri mümkün olduğundan, vasiyetnamenin tenfizi işleminin uygun olmadığının bildirildiğini, davaya konu taşınmaz tarım arazisi olduğundan 5403 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğunu, tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın, mevzuat hükümleri karşısında paylı mülkiyete çevrilmesinin mümkün olmadığını, Mahkemece 5403 sayılı Kanun'un 8/C maddesinin 2. fıkrasındaki esaslara göre ehil mirasçı tespit etmek suretiyle tek bir mirasçıya devrine ya da ortaklığın satış suretiyle 3. bir kişiye satılması suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekirken; paylı mülkiyete çevirmesinin kanuna aykırı olup yargılamanın yenilenmesi yoluyla söz konusu mahkeme kararının iptal edilmesini sağlamak için bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, Manisa İli, , 297 ada 8 parsel sayılı zeytinlik bağ vasıflı 10.673,35 m2 yüzölçümlü taşınmazın 2000 m2'lik kısmının ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tapu kayıt ve tesciline ilişkin 16.12.2022 tarih ve 2022/211 Esas ve 2022/448 Karar sayılı kararın iptali ile taşınmazın eski malik üzerine tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davacı ... 15.11.2023 tarihli celsede; "Vasiyetnamenin tenfizi kararı kaldırılsın. Yargılamanın yenilenmesine bir diyeceğim yoktur." şeklinde beyanda bulunmuştur.

Davalı ... 15.11.2023 tarihli celsede; "Vasiyetnamenin kaldırılmasını talep ederim." şeklinde beyanda bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, vasiyetnamenin tenfizi kararının tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaması üzerine hükmün 28.02.2023 tarihinde kesinleştiği, yargılamanın iadesi istenen dosyanın davacı ... davalılarının davacı aleyhine aralarında anlaşarak hile yaptıkları hususunun yargılamanın iadesini isteyen tarafça ispatlanamadığı, bu nedenle talep eden tarafça yargılamanın yenilenmesi talebini içerir dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerin hiçbirinin 6100 sayılı HMK.’nın yargılamanın iadesi sebeplerini düzenleyen 375, 376 ve 377. maddelerinde yazılı koşullara uymadığı gerekçesiyle yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/211 Esas, 2022/448 Karar sayılı dosyasında vasiyete konu zeytinlik bağ vasfındaki taşınmazın vasiyetname gereğince 2000 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği, 5403 sayılı Yasa'nın 8. maddesi kapsamında tarım arazilerinin bölünmesine yol açacak şekilde karar verildiği iddiasına dayalı olarak yargılamanın iadesinin talep edildiği, ancak HMK.'nın 375 ve devamı maddeleri kapsamında belirtilen yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığı, yolsuz tescile konu olabileceği gerekçesiyle esastan ret kararı verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Talep eden vekili temyiz dilekçesinde; her ne kadar vasiyetnamenin tenfizi davası açılmışsa da bunun bir yöntem olarak kullanıldığını, mevzuat gereği kurumdan görüş ve izin alınması gerektiği ve kurumca ifraza müsade edilmeyeceği taraflarca bilindiğinden, muvaazalı bir anlaşma dava konusu edilip davalı tarafça hemen davanın başında davanın kabul edildiğini, tarım arazilerinin muvazaalı satış, cebri satış, miras yoluyla hisselendirilerek ve kesinleşmiş mahkeme kararıyla bölünmesinin yaygın bir yöntem olarak kullanıldığını, bahsi geçen arazinin gerek vasfı gerekse büyüklüğü gereği bölünemeyeceğini, dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı biçimde, kanun hükümlerini dolanmak maksadıyla muvazaalı olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 375/1-h hükmünün hilafına söz konusu taşınmazın hisselendirildiğini ve hükmen tescilin sağlandığını, tarım arazisinin bölünmesi sonucunu doğuran davaya konu mahkeme kararının Anayasa'ya, 639 sayılı KHK'ya, 3083 ve 5403 sayılı Kanun'a ve HMK.'nın emredici hükümlerine aykırı olduğunu beyan etmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.

03.07.2005 tarihli ve 19.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Yasa'sının amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek olup anılan yasada 30.04.2014 tarihli 6537 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle yeniden bazı düzenlemeler yapılmıştır. (30.4.2014-6537/1. m)

Kanun'un “Tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8. maddesi gereğince tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılmıştır. (31.01.2007-5578/2. m)

Yapılan düzenlemelerle, asgari tarımsal arazi büyüklüğüne erişmiş tarımsal arazilerin bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı, asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağı hüküm altına alınmıştır. (30/4/2014-6537/4.m)

Kanun'un 3. maddesinde; mutlak tarım arazisi, özel ürün arazisi, dikili tarım arazisi, marjinal tarım arazisi, asgari tarımsal arazi büyüklüğü ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü ayrı ayrı tanımlanmıştır. (30.4.2014-6537/3.m)

Tarımsal açıdan gelişmiş ülkelerde yıllara göre tarımsal işletmelerin sayısı azalıp büyüklükleri artarken, ülkemizdeki süreç bunun tam tersi bir şekilde işlemekte, tarımsal işletme sayısı artarken büyüklükleri azalmaktadır. Modern ülkelerde olduğu üzere tarımsal işletmelerin büyümesinin sağlanması yolunda düzenleme yapılmasının kamu yararına aykırı bir yönü olmadığı gibi Anayasa'nın 44. maddesiyle Devlete yüklenen ödevle de uyumlu bulunmaktadır.

Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 376. maddesi uyarınca "Davanın taraflarından birisinin alacaklıları veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerin aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle hükmün iptalini isteyebilirler". Bu hükümle kanun koyucu, hükmün taraflarının muvazaa yaparak üçüncü kişiler aleyhine kesin hüküm elde etmelerini önlemeyi amaçlamıştır.

Somut olaya gelince; iptali istenen hükme esas dava dosyasında davacı; muris ... in 02.05.2021 tarihinde vefat ettiğini, Manisa 3. Noterliğinin 19.06.2020 tarih ve 16430 yevmiye numaralı muris ... tarafından yapılan Düzenleme Şeklinde Vasiyetname ile Manisa İli, 297 ada 8 parsel (Eski 2056 parsel) sayılı 10.673,35 m2 yüz ölçümlü taşınmazın 2000 m2'lik kısmının kendisine bırakıldığını beyanla muris ... adına kayıtlı olan taşınmazın 2000 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

Dava konusu 297 ada 8 parsel sayılı taşınmaz; 10.673,35 m2 yüz ölçümlü Zeytinli Bağ vasfında olup tam hisse ile, muris ... Kirazdiken adına kayıtlıdır. İptali istenen yargılamada, davalı mirasçılar davayı kabul ettiğini bildirmiş, Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince 16.12.2022 tarih ve 2022/211 Esas ve 2022/448 Karar sayı ile davanın kabulüne, taşınmazın 2000 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline kararı verilmiştir. Hüküm, tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaması üzerine 30.03.2023 tarihinde kesinleşmiş ve henüz tapuda intikal gerçekleşmemiştir.

Hükmün kesinleşmesi üzerine; ... vekili, bölünemez büyüklük kuralına aykırı olarak dava konusu tarım arazisinin davacı adına tesciline dair hükmün iptali ile ilk kayıt maliki adına tescilini talep etmiştir.

Anayasa, kanun koyucuya, toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda tarımsal alanlarda düzenleme yapma yetkisi verdiğinden kanun koyucu tarafından tarım alanlarının korunması ve amacına uygun olarak kullanılmasını sağlamak için 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun'u çıkarılmış bulunmaktadır. Mevcut kurallar tarım arazilerinin miras veya diğer sebeplerden dolayı bölünmesinin ve tarımsal yapının bozulmasının önlenmesi, tarım alanlarında meydana gelen kayıpların engellenmesi, parçalı araziler için harcanan emek, zaman ve masrafların azaltılması, tarım yapılmasının kolaylaştırılması ve tarımsal işletmelerin ekonomiye kazandırılması için kamu yararı amacıyla getirilmektedir.

Bu amaç doğrultusunda asgari tarımsal arazi büyüklüğüne erişmiş tarım arazilerinin bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı, asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin arttırılamayacağına dair hüküm, kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce res'en dikkate alınması gerekmektedir.

Hal böyle olunca mahkemece 5403 sayılı Kanunun ilgili maddeleri üzerinde durulmaksızın tapu iptali ve tescil talebinin kabulü ile davacı adına tescile karar verilmesi halinde kamu yararı amacıyla getirilen ve kamu düzenine ilişkin olan "bölünemez büyüklük" kuralı ihlal edilmiş olmakta, davacı ... davalılar iyiniyet kuralına aykırı olarak kanun maddesini dolanmak suretiyle tarım arazilerinin bölünmesine sebebiyet vermektedir.

Her ne kadar tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaması üzerine tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair hüküm kesinleştirilmiş olsa da; davacı ... davalılar arasındaki bu danışıklı durumu yasanın koruması söz konusu olmayacağından Tarım ve Orman Bakanlığının yargılamanın yenilenmesini kamu yararı adına talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.

Bu nedenle 6100 sayılı Kanunun 376. maddesi uygulanarak davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiş, İlk Derece Mahkemesi hükmünün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin yatırılan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.