Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3626 E. 2025/1765 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı düzenlenen vekâletnamelerin miras payı devri sözleşmesi sayılıp sayılamayacağı ve davacının bu vekâletnamelere dayalı alacak talebinin kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Miras payının devrinin yazılı şekle tabi olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı ve karşılıklı vekâletnamelerin bu şekil şartını karşılamadığı, ayrıca tanık beyanlarıyla da sözlü bir anlaşmanın varlığının ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/715 E., 2024/1218 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şile 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/107 E., 2021/385 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının ve tarafların eşlerinin kardeş olduklarını, müvekkilinin dava dışı eşi ...'ün babasından kalan tüm gayrimenkullerdeki hakkını davalının eşi olan abisi dava dışı ...'a bıraktığını, buna karşılık davalının da babadan kalma tüm gayrimenkullerdeki haklarını abisi olan müvekkiline bırakmayı kabul ettiğini, anlaşmaya istinaden tarafların birbirlerine aynı tarihte vekâletler verdiğini, davalı ve eşinin bahse konu vekâletname ile müvekkilinin eşine ait Kandıra'da yer alan babadan kalma tapudaki tüm hisselerini aralarındaki anlaşma uyarınca 3. şahıslara devrettiğini, ancak davalının aradaki anlaşmaya aykırı olarak hisselerini 3. şahıslara satıp parasını aldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile devretmesi gereken gayrimenkullerin karşılığı olarak şimdilik 1.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13.01.2020 tarihinde dava değerini 483.000,00 TL ye yükselterek harcını yatırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında miras payının devrine ilişkin bir sözleşme imzalanmadığını, dava dilekçesinde iddia edilen vekâletnamelerin birbirinden bağımsız işlemler olduğunu ve sözleşme olmadığını, iki vekâletname arasında illiyet bağı kurulamayacağını, vekâletnamelerin tek taraflı işlemler olduğunu, karşılıklı borç doğuramayacağını, davalının mülkiyet hakkını kullandığını, iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 677/1 hükmü uyarınca terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda, mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliğinin yazılı şekle bağlı olduğu, taraflar arasında karşılıklı vekâlet verme dışında herhangi bir yazılı bir anlaşma bulunmadığı, verilen vekaletnamelerin genel ibareler içerdiği, taraflarca sözlü anlaşmaya dayanıldığı, dinlenen tanıklar ile sözlü anlaşmanın varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde;

1. Tarafların birbirlerine aynı gün vekâlet vermelerinin aralarındaki anlaşmayı ortaya koyduğunu, bu hususun miras devri sözleşmesinin yazılı şekil şartlarını taşıdığını, ayrıca mirası payının devri için herhangi bir şekil şartı bulunmadığını,

2. Davalı ve eşinin bu vekâletnameyi kullanarak müvekkilinin eşine ait taşınmazları sattıklarını, satılan yerlerin parasının müvekkiline verilmediğini, ancak müvekkilinin satış yapmasına izin verilmeden azledildiğini,

3. Tanık beyanları ile vekâletnamelerin yapılan miras devri anlaşmasından sonra verildiği ve anlaşma şartlarının yerine getirilmesi için düzenlendiğinin ispatlandığını beyanla hükmün bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; miras payının devri sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.