Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4692 E. 2025/813 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Paydaşlar arasında alınan ve taşınmazdaki ortak alanların kullanımına ilişkin 21.05.2016 tarihli kararın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, davacıların toplantıya katılıp karara muhalif kalmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ise de, 21.05.2016 tarihli toplantıya tüm paydaşların katılmadığı ve kararların oybirliğiyle alınmadığı anlaşıldığından, yerel mahkemenin bu hususu dikkate almaksızın yanılgılı değerlendirme yaptığı gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1869 E., 2022/1384 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/270 E., 2019/475 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından duruşmalı, bir kısım davalılar vekili tarafından duruşmasız temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, davacılar vekilinin duruşma isteminin davanın niteliği gereği reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 357 ada 23 parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmazda paydaş oldukları, taşınmazda kat mülkiyetinin terkin edildiği, bina yıkılıp kat mülkiyeti terkin edildikten sonra paydaşların yeni bir toplantı yaptığını, 21.05.2016 tarihli toplantıda B blok çatı ortak alanının satışından vazgeçilmesine, bu alanların ortak alan olarak kalmasına ve bu ortak alanın projede depo olarak değiştirilmesine ve 09.01.2016 tarihli toplantıda çatı ortak alanlarının dubleks daire maliklerinin kullanımına bırakılması halinde metrekare birim değerinin 15.000,00 TL'den satılmasına karar verilmiş ise de bu değerin değiştirilerek A blok çatı katı maliklerine metre kare birim değeri 10.000,00 TL'den satılmasına karar verildiğini, bu kararın ilk kararla çeliştiğini, davalıların 6306 sayılı Kanun'un aradığı 2/3 çoğunluğu kullanmaya çalıştıklarını, çatı piyeslerinin ortak alan olmadığını, bağlı bulunduğu bağımsız bölüme ait olduğunu, tapu kaydında da çatı piyesi olduğunun belirtildiğini, çatı piyesi alanlarının depo yapılmasının hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek 21.05.2016 tarihli kararın iptaline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporları dikkate alındığında 21.05.2016 tarihli apartman kat malikleri kurulunca alınan karar ile daha önce de çatı piyesli daire sahibi olan davacıların dairelerinde meydana gelen artış nedeniyle artan m2 için toplantıda belirlenen m2 birim bedelinin hiçbir objektif kritere göre belirlenmemiş olduğu her ne kadar bir kısım çatı piyesli daire maliki tarafından artış meydana gelen alan için Mahkemece belirlenecek m2 bedeli üzerinden ödeme taahhüdünde bulunulmuş ise de m2 birim değerinin tespiti için taraflarca açılmış bir dava bulunmadığı, 2.05.2016 tarihli toplantıda alınan kararların masraflara arsa payları oranında katılımı öngören Kat Mülkiyeti Kanunu'na da aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 357 ada 23 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin 21.05.2016 tarihli toplantıda aldıkları kararların iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, iptali istenilen ortak karar protokolünün yapıldığı tarihte ana taşınmazın yıkıldığı, kat mülkiyetinin terkin edildiği, davacıların taşınmaz yıkılmadan evvel B blok çatı katı malikleri olduğu, davacılara ait çatı katı ortak alanının satışından vazgeçilmesine, bu alanların ortak alan olarak kalmasına ve bu ortak alanın projede depo olarak değiştirilmesine oybirliği ile karar verildiği, davacıların toplantıya katıldıkları, kararlara muhalif kalmadıkları, kararların oybirliği ile alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili; iptali istenen toplantıya davacıların katılmadığı, kararın oybirliği ile alınmadığı, davacıların davanın konusu olmayan 09.01.2016 tarihli toplantıya katıldıkları, davalıların da davacıların toplantıya katılmadıklarını bildiklerini ve itiraz etmediklerini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; davacıların iptalini talep ettikleri 21.05.2016 tarihli toplantıdan sonra taraflar 26.11.2016 tarihinde bir araya gelerek yeniden karar almış olduklarından, iptali istenen kararın artık hükümsüz hale geldiğini, dava konusu 21.05.2016 tarihli paydaşlar kararının 6306 sayılı Kanuna göre alınmış bir karar olduğunu, 2/3 oranında paydaş çoğunluğunun yeterli olduğunu, karara katılmayan arsa sahiplerinin kararın iptalini isteme hakları olmadığını, lehe hükmedilen vekalet ücretinin de düşük hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, paydaşlar arasında alınan kararın iptali istemine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince iptali istenilen ortak karar protokolünün yapıldığı tarihte ana taşınmazın yıkıldığı, kat mülkiyetinin terkin edildiği, davacıların taşınmaz yıkılmadan evvel B blok çatı katı malikleri olduğu, davacılara ait çatı katı ortak alanının satışından vazgeçilmesine, bu alanların ortak alan olarak kalmasına ve bu ortak alanın projede depo olarak değiştirilmesine oybirliği ile karar verilmesi gerektiği yönündeki değerlendirmesi yerinde ise de; iptali istenen 21.05.2016 tarihli toplantı tutanağı incelendiğinde tüm maliklerin katılmadığı ve kararların oybirliği ile alınmadığı hususu dikkate alınmaksızın yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.