Logo

7. Hukuk Dairesi2024/5005 E. 2025/794 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, murislerinden kalan taşınmazın davalı tarafından işgal edildiğini iddia ederek el atmanın önlenmesini ve tahliyesini talep ederken; davalı ise, taşınmazın bedeli olarak ödeme yaptığını ve adi ortaklık sözleşmesi gereğince hapis hakkı bulunduğunu ileri sürerek ortaklığın tasfiyesini istemiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yapılan ödemenin dava konusu taşınmaz bedeline ilişkin olduğunun ve adi ortaklık sözleşmesinin varlığının ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/384 E., 2024/1827 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/30 E., 2022/324 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi ...'un adına kayıtlı 176 ada 22 parsel 16 numaralı bağımsız bölümü 14.10.2008 tarihinde Metin Atasever isimli şahıstan satın aldığını, müvekkillerinin mirasçısı ...'un 22.06.2018 tarihinde vefat ettiğini, söz konusu taşınmazda işgalci olan davalı tarafın taşınmaza el atmasının önlenmesini, taşınmazın tahliye edilerek müvekkillerine teslimini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP VE BİRLEŞTİRİLEN DAVA

Davalı birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesi ile muris ... ile aralarında 14.10.2008 tarihinde gayrimenkul satış ve adi ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereği tarafınca 50.000 USD'nin muris adına yatırıldığını ve akabinde taşınmazın devredildiğini, bilirkişi marifeti ile faydalı masrafların tespit edilmesi ile bu miktar üzerinden hapis hakkı tanınmasını, neticeten adi ortaklığın tasfiyesi ile hapis hakkının tanınmasını ve dava konusu taşınmaz üzerine şerh konulmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile birleştirilen davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

Davalı-birleştirilen davada davacı vekili; taraflar arasında yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi mevcut olmasına rağmen Mahkemece yok sayıldığını, adi ortaklık sözleşmesince müvekkile bırakılan ...'a ait dava konusu daire bedeli olarak 50.000 USD ile ayrıca adi ortaklık sözleşmesinden doğan %5 kar payının banka havalesi ile ...'a ödendiğini, sözleşmeye göre satış bedelinin ticarette kullanılması ve karı ile ödenmesinin kararlaştırıldığını, buna ilişkin dekontların dosyaya sunulduğunu, mahkemenin ödemeyi kabul etmesine rağmen ödemenin dava konusu taşınmazın bedeline ilişkin olduğunun ispatlanamadığının kabul edilemeyeceğini, sözleşme tarihinden davacıların murisi ...'un ölüm tarihine kadar bu taşınmazın müvekkil tarafından kullanılması ve dava tarihine kadar ses çıkarılmamasının hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, müvekkili ... şahsi hesabından ve sahibi olduğu Haskaya Ltd. isimli şirketten 76.665 USD'yi banka yolu ile ...’un hesabına gönderdiğini, inanç sözleşmesi kapsamında yapılan değerlendirmeye göre inanç sözleşmesinde inanılana terk sebebiyle herhangi bir bedel alınmadığını, burada ise ... 76.665 USD aldığını, evin müvekkiline ait olduğunu, ...'un evi dava dışı 3. bir kişiden almasının davanın reddedilmesine gerekçe olamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

A. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, asıl davada mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi; birleştirilen davada inanç ve ... kar dağıtım sözleşmesinin tasfiyesine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- birleştirilen davada davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.