Logo

7. Hukuk Dairesi2024/5044 E. 2025/192 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu tahsis belgesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların tapu tahsisi için gerekli imar uygulamasının yapılmadığı ve imar parsellerinin oluşturulmadığı, bu nedenle de tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/248 E., 2024/771 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi ...'nın tapu tahsis belgesi ile zilyedi bulunduğu eski 904 ada 46 parselde 955 m² alanlı taşınmazda, 278 m² yere 29.02.1988 tarihli tapu tahsis belgesi ile malik olduğunu, taşınmaz ile ilgili yapılan imar çalışmaları (İmar Kanunu'nun 11. ve 16. maddesi gereği ifraz ve bedelsiz yola terk işlemleri) neticesinde 904 ada 62 parsel numarası aldığını, arsa bedelinin tamamının ödendiğini, dava konusu yerin kamu hizmetine ayrılmadığını, dava konusu taşınmazın 278 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile bir kısım mirasçılar arasındaki 09.10.1989 tarihli düzenleme şeklindeki feragatname dikkate alınarak 1/2 payın davacı ... adına, kalan 1/2 payın ise muris ...'nin mirasçılık belgesine göre miras payları oranında müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, tescil için aranan şartların gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.04.2017 tarihli ve 2015/1524 Esas, 2017/225 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin salt konut alanı olmadığı, şarta bağlı olarak belli tarihe kadar ruhsat alınması kaydı ile zemin kat iş yeri ve üst katlar konut olarak ruhsat verilebileceği belirtildiğinden tescile ilişkin koşulların bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 07.04.2017 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 28.02.2019 tarihli ve 2018/2417 Esas, 2019/257 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararları

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.04.2017 tarihli kararı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 10.01.2022 tarihli ve 2021/8195 Esas, 2022/255 Karar sayılı ilam ile; davacıların mirasbırakanı ... Bağçalı adına dava konusu yerden 29.02.1988 tarihli tapu tahsis belgesi ile 278 m² alan tahsis edildiği; dava konusu taşınmaz imar planında konut alanında kalmamakla birlikte 02.10.2017 tarihli ve 484 sayılı Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Meclis kararı ile onaylanan Tepebaşı Belediyesi Revizyon Uygulama İmar Planı plan notlarında "....zemin kat ticaret, üst katlar konut olacak şekilde karma kullanım alanı" olarak düzenlendiği, mahkemece 02.10.2017 tarihinde onaylanan Revizyon Uygulama İmar Planı dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2023 tarihli ve 2022/126 Esas, 2023/485 Karar sayılı kararı ile; dava dosyası kapsamında davacı tarafça tapu ve tescil için gerekli şartlar olan hukuki yönden geçerliliği olan bir tahsis belgesinin bulunması, tahsise konu yerde 3194 sayılı Kanun'un 18 maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı Kanun ile Değişik 2981 sayılı Kanun uyarınca ıslah imar planının yapılmış olması, ilgilisine tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsisin yapılmamış olması, tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması, tahsise konu yer ile tescili istenen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahalinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, imar parsellerinin oluşturulması sırasında şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı Kanun ile Değişik 2981 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin (b) ve (c) bendleri uyarınca Düzenleme Ortaklık Payının kesilmemiş olması şartlarının tespitinin yapıldığı, dava konusu parselin İmar Affı Kanunu'nun 10 uncu maddesinin (c) bendi uyarınca DOP kesintisi olmayan kadastro nitelikli parsel olduğu, bu kapsamda söz konusu taşınmazın davacılar adına tescilinin sağlanabilmesi için tüm koşulların gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Dairemizin 09.01.2024 tarihli ve 2023/5605 Esas, 2024/66 Karar sayılı ilam ile; dava tarihi itibariyle tahsise konu yerde imar uygulaması yapılmadığı ve imar parsellerinin oluşturulmadığı, tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için tahsise konu taşınmazların 3194 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı Kanun ile değişik 2981 sayılı Yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması gerektiği, dava konusu taşınmazın imar planı içerisinde olmasına rağmen imar uygulamasının yapılmamış olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Mahkemesince Son Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Tepebaşı Belediyesinden gelen 07.09.2022 tarihli cevabi yazıda dava konusu taşınmazın ıslah imar planının yapıldığının, 10.06.2024 tarihli yazıda da 1/1000 ölçekli ıslah imar planının yapıldığının belirtildiğini beyan etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.