Logo

7. Hukuk Dairesi2025/1033 E. 2025/1473 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada, davacı tarafından yapılan ikinci ıslah talebinin kabulü ve buna bağlı olarak hükmedilen ecrimisil miktarının davalının usuli kazanılmış hakkını ihlal edip etmediği ile vekalet ücretinin hangi miktar üzerinden hesaplanması gerektiği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına ilk hükmedilen ecrimisil miktarı üzerinden davalı yararına usuli kazanılmış hak doğduğu ve davacı tarafından yapılan ikinci ıslah talebi ile bu kazanılmış hakkın ihlal edildiği, ayrıca vekalet ücretinin el atılan yerin değeri ile hükmedilen ecrimisil bedelinin toplamı üzerinden hesaplanması gerekirken sadece ecrimisil miktarı üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/148 E., 2024/493 K.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili adına kayıtlı 177 ada 2 parsel sayılı (19.806,52 m²) taşınmazın, uzun yıllardır müvekkilinin rızası olmaksızın davalı tarafından kekik yetiştirilmek suretiyle kullanıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmaza davalının müdahalesinin önlenmesini ve dava tarihinden geriye doğru hesaplanacak beş yıllık ecrimisilin faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; kadastro tespitinin hatalı yapıldığını, dava konusu taşınmazın müvekkiline atalarından miras kaldığını, müvekkilinin taşınmazın bir kısmını kullandığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.10.2021 tarihli ve 2020/249 Esas, 2021/225 Karar sayılı ilk kararıyla; "...Davanın kabulüne, davalının dava konusu taşınmaza el atmasının önlenmesine ve toplam 44.889,50 TL ecrimisilin faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT'ne göre 26.252,10 TL vekalet ücretinin (müdahalenin men'i istemi yönünden) ve 6.635,64 TL vekalet ücretinin (ecrimisil istemi yönünden) davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin, 06.02.2024 tarih 2023/1050 Esas, 2024/627 Karar sayılı bozma ilamıyla; "...Bilirkişi raporunun hükme kurmaya yeterli olmadığı, şöyle ki, raporda kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu belirlenen taşınmazın üzerinde buğday, arpa, kekik vb. ürünlerin yetişebileceği belirtilmesine rağmen, sadece kekik ürünü yetiştirildiği varsayımından hareket edilerek hesaplama yapıldığı, ecrimisil miktarı belirlenirken, ilçe tarım müdürlüğünden dava konusu dönemler itibariyle münavebeye esas ürünler, verim miktarları ve kilogram satış değerleri sorulup, resmi veriler dosyaya konularak, bu veriler nazara alınmak suretiyle her dönem için belirlenecek üründen elde edilecek net gelire hükmedileceği; bilirkişilerin de rapor hazırlarken resmi ve bilimsel dayanaklarını denetime elverişli olacak şekilde göstermek, resmi verilerden ayrılırlar ise sebebini açıklamak zorunda oldukları, hâl böyle olunca, mahkemece yeniden konusunda uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca araştırma ve inceleme yapılması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Yargıtay bozma ilamına uyulmasından sonra İlk Derece Mahkemesinin başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;"... Dava konusu taşınmazın tarla vasfıyla davacı adına tam hisse kayıtlı olduğu, davalı ...'in satın aldığını ifade ettiği kısmın 177 ada 2 parsel sayılı taşınmazın sınırlarına ve 19.806,52 m²'lik yüzölçümüne birebir uyduğu, keşif sırasında dava konusu taşınmazın yaklaşık yarısında kekik, yarısında arpa ekili olduğu, kuru tarım arazisi olması sebebiyle %5 kapitalizasyon oranı uygulandığı, Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile ...İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2020 yılı üretim cetvelindeki verilerinin esas alınarak dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık ecrimisil hesaplamasının arpa ve kekik ürününden elde edilen net gelir dikkate alınarak yapıldığı, dava konusu taşınmaza tecavüzlü 19.806,52 m² alan üzerinden hesaplama yapılıp 03/06/2020 (dava) tarihinden 03/06/2016 tarihine kadar ecrimisil bedelinin her yıl için ayrı hesaplanması sonucu ecrimisil bedelinin toplam 46.069,93 TL olduğu, tanık beyanlarına göre davacının rızası olmamasına, uyarı ve karşı çıkmalarına rağmen davalının haksız olarak dava konusu alanı ekmek suretiyle işgal edip herhangi bir tazminat da ödemediği..." gerekçesiyle; davanın kabulüne, Denizli ili, ...ilçesi, Haytabey Köyü, 177 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaza davalının müdahalesinin önlenmesine, 46.069,93 TL. ecrimisilin; 13.371,75 TL'sinin 31/12/2020 tarihinden, 10.910,75 TL'sinin 31.12.2019 tarihinden, 8.572,78 TL'sinin 31.12.2018 tarihinden, 6.930,92 TL'sinin 31.12.2017 tarihinden, 6.283,73 TL'sinin 31.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT'ne göre 30.000,00 TL (ecrimisil istemi yönünden) vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; sadece ecrimisil istemi yönünden lehe vekalet ücreti verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, oysaki bozmadan önceki ilk kararda müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiş olmasının yerinde olup, el atmanın önlenmesi istemi yönünden de (267.388,00 TL taşınmaz değeri üzerinden) ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı vekili; müdahalenin önlenmesi istemi yönünden hatalı ve eksik bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, ürün esasına göre yapılan ecrimisil hesaplamasının da hatalı olup usulüne uygun ürün geliri hesaplanması yapılmadığını, davada taraflarca bir kez ıslah yoluna başvurulabileceğini, ikinci kez yapılan ıslah başvurusunun mahkemece reddedilmesi gerektiğini, davacının ilk ıslah dilekçesini 13.09.2021 tarihinde verip ancak ilk kararı istinaf etmediğini, Yargıtayca bozma yapılmasından sonra kendisi açısından kesinleşen miktarı davacının artık ıslah ederek arttıramayacağını, aynı davada bir tarafın sadece bir kez ıslah hakkı olduğundan davacının ikinci ıslah talebine muvafakatlarının olmadığı hususunu mahkemeye bildirmiş oldukları halde mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olmasının açıkça hukuk ihlali olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak hüküm kurulması kural olarak doğru olup, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, itirazların reddi gerekmiştir.

1.Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden: İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün olduğu da açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120. ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca, dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil bedelinin toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur. Yargılama giderlerinden olan karşı taraf vekalet ücretinin de yine bu toplam değer üzerinden karar tarihinde yürülükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanacağı da tartışmasızdır. O halde mahkemece; usuli kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek, bozma öncesinde hükmedilen ilk karara göre el atılan yerin değeri ( 254.315,92 TL) ile hüküm altına alınan ecrimisil (44.889,50 TL) bedelinin toplamı üzerinden tek vekalet ücreti verilmesi gerekirken, sadece kabul edilen ecrimisil miktarı üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdiri hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

2.Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 176. maddesi; "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. (2)Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir." hükmünü; 177. maddesi ise; "Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. (2)Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz." hükümlerini içermektedir. Anılan yasa maddeleri uyarınca somut uyuşmazlığa bakıldığında; bozma öncesinde hükmedilen ilk kararın davacı tarafça temyiz edilmemesi üzerine, ilk kararda hükmedilen 44.889,50 TL (ecrimisil) üzerinden davalı yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olup bu kazanımın sonrasında HMK.177/2 maddesine aykırı olacak şekilde davacı tarafından ikinci kez ıslah dilekçesi verilmesi ve mahkemece de bu dilekçenin benimsenmesi suretiyle kazanılmış hak miktarını aşacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Yukarıda (1) ve (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.